1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.12.2004 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar14 Aralık 2004
https://p.dw.com/p/AbsK

Alman basınında son günlerde öne çıkan konu Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili tartışmalar. Süddeutsche Zeitung ve Frankfurter Allgemeine Zeitung gazeteleri birinci sayfalarından verdikleri haberde, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in Türkiye’ye desteğini devam sürdürdüğünü belirtirken, Schröder’in nihai hedefin AB’ye tam üyelik olduğu, bu hedefte bir değişiklik yapılmayacağı yöndeki sözleri manşete taşınmış. Ana muhalefet Hristiyan Birlik partilerinin ise Türkiye karşıtı kampanyalar başlatacağı ise altbaşlıkta yer alıyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde, “Türkiye müzakelerinin hedefinde anlaşmazlık“ başlığı ile aktarılan makalede, zirveye üç gün kala AB dışişleri bakanlarının dün akşam Brüksel’deki buluşmalarında, Türkiye’ye sunulacak nihai hedefin ne olacağı konusunda henüz görüş birliği sağlanamadığı belirtiliyor. Makalede özetle şu satırlar yer alıyor:

“Avusturya Dışişleri Bakanı Plassnik, Türkiye ile müzakerelerin tam üyelikle sonuçlanmaması durumunda, mutlaka üçüncü bir yol seçeneğinin sunulması gerektiğini vurguluyor. Fransa, Lüksemburg, Litvanya, Danimarka ve Slovakya bu öneriyi destekliyor. Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Türkiye’nin tam üyeliği dışında başka bir olasılık görmediklerini belirtiyor. Fischer, toplantıda ’imtiyazlı ortaklık’ gibi önerilerin tartışılmadığını da açıklıyor ve nihai hedefin sulandırılmaması gerektiğini, bunun Türkiye’nin modernleşme sürecine olumsuz etki yapacağı uyarısında bulunuyor. AB Dönem Başkanı Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Bot da Türkiye konusunda hafta sonu AB’nin görüş birliği sağlayacağı inancında. Bot, ancak müzakarelere ne zaman başlanacağı ve Kıbrıs konusunda hala yoğun temaslar yürütüldüğüne de işaret ediyor.“

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesindeki “Kıbrıs’ın olası vetosu onay bulmayacaktır“ başlıklı makalede ise ABD ile AB’nin, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Türkiye ile müzakereleri bloke etme girişimlerini engelleme niyetinde oldukları yer alıyor.

Süddeutsche Zeitung gazetesinde ise Fransız siyaset bilimci Sylvie Goulard tarafından kaleme alınmış olan “Berlin - Paris ve Türkiye Sorunu“ başlıklı yorumda, Türkiye’nin AB üyeliği tartışması yüzünden Almanya ile Fransa’nın aralarının yeniden açılması olasılığı ima ediliyor:

“Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye’nin tam üyeliği yönünde görüş belirtiyor, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ise ucu açık görüşmeler istiyor. Zira Fransızlar’ın çoğunluğu ve Chirac’ın partisi Türkiye’nin üyeliğini istemiyor. Bu durumda acaba Berlin için Ankara’nın AB üyeliği, Paris’in üyeğinden daha mı bir önem kazanıyor, sorusu akla geliyor. 2005 yılında Fransa’da AB Anayasası’na ilişkin olarak halk oylamasına gidilecek. Almanya ile AB’nin birçok üyesi Türkiye’nin tam üyeliğinde ısrarlı olursa, Fransa’daki referandumun sonucunun olumsuz olması tehlikesi belirecek. Birçokları Ankara’yı AB içerisinde görmek istemiyor. Bu durumda Almanya, Ankara’ya karşı bir örnek öğrenci edasıyla olumlu davranacak, Fransızlar’a da işin pisliğini temizlemek kalacak. Berlin, ’Türkler’in Brüksel’e ilerleyişini varsın Fransızlar durdurdusun, bize ne biz suçsuzuz, tüm suç Paris’te’ demeye getirmek istiyor.“

Deister- und Weser-Zeitung gazetesi ise, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Alman muhafazakarların görüşlerine açıklık getirmede zorlandıklarını, çünkü Hristiyan Birlik partili liderler Merkel ve Stoiber Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkarken, Avrupa Parlamentosu’ndaki muhafazakarların Türkiye’nin üyeleği yönünde görüş bildirdiklerine dikkat çekiyor. Gazetenin yorumu şöyle devam ediyor:

“Alman muhafazakarları, kısa erimli başarılar elde etmek ve seçmenin oyunu kazanmak için bu yola başvuruyorlar. Bunu yaparken de Avrupa kıtası ve dünyanın geleceği perspektifini gözden kaçırıyorlar. Bu yüzden, Türkiye’nin AB üyeliği aslında vizyoner politikacıların işi. Çünkü bugün Türkiye hakkında var olan çekinceler belki de 15 yıl sonra mevcudiyetini kaybedecektir.“

Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi, Almanya’daki siyasi partilerin arasındaki Türkiye tartışmasının realite sınırlarının dışına taşmaya başladığını savunuyor:

“Alman Sosyal Demokratları ile Yeşiller, Türkiye’nin üyeliği yönünde kesin görüş belirtirken, tam üyelik ya da ret arasında hiçbir başka uzlaşma olanağı bırakmıyorlar. Ana muhalefet Hıristiyan Birlik partileri ise Türkiye konusunu kendi parti çıkarları doğrultusunda kullanma eğilimindeler. Ancak burada vurgulanması gerekli başka bir nokta daha var: Türkiye’nin AB üyeliği gerçekten Almanya’nın en yaşamsal sorunlarından biri midir? Almanya’nın sosyal sistemlerinin geleceği, iş piyasasanın reformu, vergi reformu gibi konular gündemde çözüm beklerken, Türkiye konusunun böyle birinci gündeme maddesi haline getirilmesi, olsa olsa dikkatleri Almanya’nın asıl sorunlarından başka tarafa yöneltmek olarak anlaşılabilir.“