15.04.2009 - Alman basınından özetler

“Braunschweiger Zeitung” gazetesinin Kuzey Kore kapsamındaki yorumunda şu satırlar göze çarpıyor:

“Pekin ile Moskova, Kuzey Kore sorununu kullanarak ABD’ne karşı direniş sergiliyorlar. Başkan Obama’nın nükleer silahlardan arındırılmış dünya vizyonu önemli ve doğru; ne var ki soğuk savaş yandaşlarını pek etkilemiyor. Onların tek amacı, kendilerini bir süper güce dönüştürmek ve ABD’nin gücünü zayıflatmak. Üstüne üstlük Başkan Obama’nın üzerinde de büyük siyasi baskı var. Bunlar, ‘gerekçeler değil, güç önemlidir’ sloganını kendilerine kılavuz edinenler. Kuzey Kore’nin tehlikeli bir ülke olduğunu bilmek için, illa ki eski Başkan George W. Bush’un terminolojisini kullanmak gerekmiyor. (Şimdi yapılacak şey), dünya çapında nükleer silahsızlanmaya devam etmektir.”

“Mannheimer Morgen” gazetesinin yorumu ise, Pakistan’a bağlı Svat Vadisi’nde şeriat kanunlarına izin verilmesinin ardından bölgede yaşanan gelişmelerle ilgili.

“… Pakistan Devlet Başkanı Zerdari, ülkenin kuzeyindeki Svat Vadisi’nde şeriat kurallarının geçerli olmasına izin vermekle iyi bir iş yapmadı. Taliban güçleri ise daha işin başında olunduğunun ilk işaretlerini veriyor. Daha anlaşmanın altına altına atılan imzaların mürekkebi kurumadan Taliban temsilcileri, şeriat kanunlarını kendilerine göre yorumlayarak bölgede uyguladıkları cezaların tüm Pakistan’da yürülüğe girmesini istiyorlar. Taliban sadece Pakistan’da değil, adım adım tüm bölgede nüfuzunu genişletiyor. Taliban’ın güçlenmesi ve İslami hukuk kurallarını en aşırı biçimde yorumlaması sonucunda şiddet yeniden günlük yaşama dönme aşamasında. (Bu anlaşmaya imza koymakla) Pakistan Devlet Başkanı’nın sorunları çözmediği, aksine son derece olumsuz gelişmelere zemin hazırladığı ortada.”

Almanya Tarım Bakanı Ilse Aigner’in “Mon 810” adındaki, genleri değiştirilmiş mısır tohumlarının Almanya’da ekimini yasaklanması bugünkü Alman basınındaki yorumların başında geliyor. “Kölnische Rundschau” gazetesinin bu konudaki yorumu şöyle:

“... (Federal Tarım Bakanı) Aigner bu yasaklama kararını cidden mi aldı, yoksa gözü aslında yaklaşan seçimlere mi çevrili, bu yakında belli olacak. Zira aslında genetiği ile oynanmış bitkilerin sadece ekiminin değil, ithalinin de yasaklanması gerekirdi. Örneğin genleri değişime uğratılmış soya fasulye ürünleri, hayvan yemi olarak Almanya'ya giriyor. Bunların ithalinin yasaklanması, iklimin korunması açısından da başarı anlamına gelirdi. Bundan karlı çıkacak olan da yine Alman tarım çalışanları olur. Çünkü Alman üretici piyasaya zaten genetiği değiştirilmiş ürünler sunmuyor; o yüzden bunların dış piyasaya ihracından zarar görmesi diye bir şey sözkonusu değil.”

"Frankfurter Rundschau” gazetesinin yorumu da aynı konuda:

“Tebrikler Bayan Aigner! AB sınırları içinde genleri değiştirilmiş tek mısır ürününü piyasadan çekme ve Almanya’yı gen tekniklerinden arındırılmış bölge konumuna getirme kararı cesaret ister. Genleri değiştirilmiş mısır çevre için tehlikeli, tarım için gerekli olmayan ve Almanya’nın gıda piyasası için de anlamsız masraf anlamına gelirdi. Bu girişimin Almanya Federal Cumhuriyeti'nin karar mekanizmalarına takılarak yasaklanması, zamanında alınmış bir karardır.”

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay