1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

15.06.2009 - Avrupa basınından özetler

15 Haziran 2009

Avrupa gazetelerinde bugün ön plana çıkan konu İran’daki seçim sonuçları. Gazeteler, Mahmud Ahmedinejad’ın seçim zaferini farklı açılardan ele alıyor.

https://p.dw.com/p/I9yr
İran'da reformcu lider Musevi'ye destek veren muhalifler, renkli kampanyalarıyla dikkat çektiFotoğraf: AP

Basın özetlerimize Fransa'dan bir yorumla başlıyoruz. Paris merkezli Liberation gazetesi, İran’da seçim sonrası ortaya çıkan tabloyu şöyle değerlendiriyor:

"Şimdiki Cumhurbaşkanı ve rakibi Mir Hüseyin Musevi arasında ortaya çıkan inanılması güç fark, yoğun katılımın olduğu seçimlerin ardından soru işaretlerinin doğmasını kaçınılmaz kılıyor… Batılı başkentler, seçim sonucuna ilişkin endişelerini açıkça dile getirdi. Dünya, rejimin bir güç gösterisi yapmasından ve bunun da gerilimi artırmasından korkuyor. İslam Cumhuriyeti’nde başgösteren rahatsızlıklara şiddetle yanıt verildi. Musevi taraftarları gözaltına alındı ve yabancı gazeteciler de sınırdışı edildi. Yönetimin, gençlerin umutlarını başlamadan sona erdirmek için baskıyı artırma tehlikesi devam ediyor. Ancak şu da bir gerçek ki; daha fazla genç dışarıya açılmak istiyor. Bu nedenle de bir iç savaş ihtimali çok uzakta değil."

İsveç basınında da Ahmedinejad’ın seçim zaferi ele alınıyor. İsveç’in liberal eğilimli Dagens Nyheter gazetesi, alınan seçim sonucunun şaşırtıcı olmadığına işaret ediyor:

"İran’daki rejim, başka ülkeleri tehdit etse ve insan haklarını hiçe saysa da halkın desteğine büyük oranda sahip olmayı sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, yoksulların ve savaş gazilerinin yaşam koşullarını iyileştirerek emeklilik maaşlarının yükselteceği sözünü de yerine getirdi. Ancak Tahran sokaklarındaki iyi eğitimli modern kadınların ülkenin tamamında olmadıklarını unutmamak gerekiyor. Ülke ortalamasına bakıldığında muhafazakarlık açıkça görülüyor. Ahmedinejad da bu ortalama için değişmeyen cumhurbaşkanı adayıydı. Bu koşullar altında Ahmedinejad’ın seçim galibi olmaması dışında bir alternatif yok…."

İtalyan La Repubblica gazetesi de İran’daki reform isteyen kesimin başarılı olmadığına dikkat çekiyor:

"Reform yanlısı Muhammed Hatemi’nin sekiz yıl önceki cumhurbaşkanlığı döneminde İran toplumunda köklü değişimler yaşandı. Ancak bu, rejimde esaslı değişiklikler yapılıp demokratik kurumların oluşturulması için yeterli değildi. Musevi’nin ortaya çıkışıyla değişim umutları yeniden yeşerdi, ancak bir reform rüzgarı daha muhafazakarlara çarparak direnişini sürdüremedi."

Alman basınında da İran seçimleri geniş yer tutuyor. Bundan sonrasına ilişkin tahminlerde bulunan Berliner Zeitung’da şu satırları okuyoruz:

"İran üzerindeki baskı her açıdan artacak. Öncelikle ABD Kongresi'nin yeni yaptırımlar getirmesi olası, ayrıca Avrupalılar da kısa bir süre sonra amborgolarını sertleştirecek. Tahran'daki yönetim de uranyum zenginleştirme hakkında ısrar edecek. Gerçi diğer cumhurbaşkanı adayları da bundan hiç söz etmemişti. Ahmedinejad'ın yeniden seçilmesi ile birlikte bir uzlaşı yolu bulmanın önündeki yüksek engeller olduğu gibi kalacak, hatta belki daha da artacak. Ahmedinejad, bilinen tutumuna devam ettiği sürece, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırı düzenlemesi her zaman olasılık dahilinde."


Almanya'nın Marl kentinde çıkan Recklinghäuser Zeitung da İran'daki seçim sonuçlarını şu ifadelerle ele alıyor:

"İran seçimleri, Ortadoğu'nın durumunu daha da güç hale getirecek. Dünya Ahmedinejad'la yaşamaya devam etmek zorunda. Seçim sonucunu sevinçle kutlayan Ahmedinejad, seçimin adil ve özgür bir ortamda yapıldığını söylüyor. Ancak gerçek olan, bu seçimlerin adil ve dürüst olmadığıdır."

Münster'de yayımlanan Westfälische Nachrichten gazetesinde de İran'a ilişkin bir yorum dikkat çekiyor. ABD Başkanı Obama'nın İran'la başlatmak istediği diyalog sürecinin tehlikeye girmiş olabileceğine işaret eden yorum şöyle devam ediyor.

"Seçim hileleri, dayak atan polisler ve muhaliflere gözdağı verilmesi... Gençlerin bu duruma duydukları tepki ve eylemler devam edecektir. İran'da rejime duyulan nefret, ülkeye ne refah getiriyor ne de saygınlık kazandırıyor. Yeni bir cumhurbaşkanı, ABD Başkanı Obama ile beyaz bir sayfa açarak ilişkileri yumuşatabilirdi. Ancak bu fırsat kaçırıldı."

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Murat Çelikkafa