1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

15.07.2011 - Avrupa basınından özetler

Ahmet Günaltay15 Temmuz 2011

Bugünkü Avrupa gazetelerinden, Euro krizi, ABD’deki bütçe anlaşmazlığı ve İngiltere’nin en yüksek tirajlı gazetesinin kapanmasına yol açan medya skandalını konu alan yorumları aktaracağız.

https://p.dw.com/p/11vvp

İspanyol El Pais gazetesi, borç krizinde Almanya’nın dar görüşlü davrandığını öne sürüyor:

“Almanya, üye ülkelerin borçlarından kaynaklanan kaosu önleyebilecek bir Euro Bölgesi olağanüstü zirvesi düzenlenmesine karşı çıkıyor. Angela Merkel ile Hollanda ve Avusturya adındaki uydularına kalsa, İspanya, Portekiz ve Yunanistan yerine sadece kendilerinin yer alacağı bir para birliği kurarlar. Almanya Başbakanı ve onun yanındakiler Yunanistan’ın aylarca belirsizlik içinde bırakılamayacağını kavrayamamışa benziyor. Piyasalar, ‘muallakta bırakılmayı’ kabul etmiyor. Yunanistan’ın ufkunu kara bulutlar kaplıyor, İrlanda ve Portekiz tökezliyor, İspanya ve İtalya ekonomik büyüme şansından mahrum kalıyor. Berlin’in dar görüşlülüğü, Madrid ve Roma’ya para ve istihdam kaybettiriyor.”

Viyana’da yayımlanan Die Presse adlı Avusturya gazetesi ABD’ndeki borç krizini konu alan yorumunda, dev Amerikan ekonomisinin dünyanın itici gücü olma özelliğini kaybetmek üzere olduğunu yazıyor:

“ABD, kimse ona borç vermediği için ödeme yapamaz duruma düşmedi. Yasal kamu borçlanma tavanı daha fazla borçlanmasına izin vermediği için sıkıntıya girdi. Yunanistan ile arasındaki en önemli fark, bu. Üstelik ABD bağımsız para bölgesi olması sıfatıyla emisyonu körükleyerek de borçlarını ödeyebilir. Bu da enflasyon yardımıyla borçlardan arınma anlamına gelir.

Ancak mevcut borç stoku ve borçlanma oranı iflasa giden yolu kısaltıyor. Derecelendirme şirketi Moody’sin kredi notunu düşürme uyarısı, her an borçların daha da artıp ödenmesinin zorlaşabileceği anlamına geliyor. Artık önemli bir yol ayrımına gelindiği kesin. Kredi ile finanse edilen Amerikan tüketim harcamalarının dünya ekonomisine itici güç olduğu dönemler geride kaldı. Bunun düzenli mi, yoksa küresel patlamaya yol açacak bir şekilde mi kendini göstereceğini Washington’daki bütçe pazarlığının sorumluları tayin edecek.”

İngiliz The Times gazetesi yeni bir finans krizi tehlikesinin baş gösterdiğini savunuyor:

“Washington’daki siyasi blokajın yeniden mali krize yol açma tehlikesi gerçekten var. ABD’nin kredi notu kırıldığı takdirde faizler aniden fırlar ve ABD’nin kredi maliyeti daha da artar. Faizlerin artması dünya borsalarında da deprem yaratır. Amerikan tahvillerine para yatırmış olan bankaların bilançoları zorlanır. ABD’de ekonomik durgunluğun, Euro Bölgesi’nde de devasa borç krizinin sürdüğü bir sırada küresel ekonominin başına bundan kötüsü gelemez. Banko çok yüksek. Amerika’nın sorumlu politikacıları sadece küresel düzelmeyi değil, kendi vatandaşlarının hayat standardını da tehlikeye atıyorlar.”

Salzburger Nachrichten adlı Avusturya gazetesi, ABD’deki bütçe görüşmelerinin kilitlenmesinden Cumhuriyetçileri sorumlu tutuyor:

“Bu nahoş durumdan Cumhuriyetçiler sorumludur. Bütçe pazarlığına aşırı muhafazakarlardan aldıkları moralle ve azami taleplerle oturan siyasi temsilcileri masadan ancak mağluplar olarak kalkabilirler. Amerikan süper gücünün astronomik borçlarına rağmen ek vergileri ret etmeleri hayalperestlik, devleti iflasla tehdit etmeleri de bir o kadar sorumsuzluktur. 3 Ağustos’tan sonra emekli maaşları ödenemezse, mağdurlar bundan Cumhuriyetçilerin sorumlu olduğunu unutmayacaklardır. Temerrüde geri sayımın her günü, Başkan Barack Obama’nın siyasi pozisyonunu güçlendirmektedir.”

Liberation adlı sol liberal Fransız gazetesi, bir İngiliz magazin gazetesinin yol açtığı telekulak skandalına değindiği yorumda şu satırlara yer vermiş:

“Murdoch medyasıyla rakiplerinin kirli makaleleri birçok insana hayatı zehir etti, itibar kaybettirdi. Murdoch imparatorluğunun hangi yöntemlerle çalıştığının açığa çıkarılması mağdurlar açısından iyi bir intikam oldu. Başta Tony Blair ve David Cameron olmak üzere İngiliz siyasi zümresi hem korkudan hem de menfaati icabı basın ahlâksızlığına uzun süre göz yumdu. Murdoch skandal haberleriyle okuyucularına aşırı muhafazakarlık ve yabancı aleyhtarlığı aşıladı. Demokrasinin beşiği olmakla övünen İngiltere, sadece Murdoch’tan hesap sorulduğu takdirde bu lekeyi temizleyebilir.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Başak Özay