1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

15.10.2009 - Alman basınından özetler

15 Ekim 2009

Bugünkü Alman gazetelerinde dün açıklanan AB İlerleme Raporu’na geniş yer ayrılıyor. Gazeteler yorumlarında raporun Türkiye ve diğer ülkelerle ilgili bölümlerini değerlendiriyor.

https://p.dw.com/p/K6U2

2009 AB İlerleme Raporu'nda Komisyon ÜB üyeliği yolunda bir tek Hırvatistan’a yeşil ışık yaktı. Raporun Türkiye ile igili bölümünde ise çok sayıda eleştiri göze çarpıyor. Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung birinci sayfadan verdiği haberine „Türkiye AB üyeliğine daha çok uzak başlığını“ atmış. İç sayfalarda gazetenin Türkiye muhabiri Kai Strittmatter imzalı yorumda ise şu satırlar göze çarpıyor:

„Türkiye AB üyeliğine henüz hazır değil. Bu cümle şu günlerde sık sık duyuluyor. Doğru da. Bunun nedenlerini AB Komisyonu’nun İlerleme Raporu’nda okumak mümkün. Türkiye’nin AB’ne üyeliği 15, 20 yıl sürecek. Türkiye'ye sadece bu süre içinde AB yasa, yönetmelik ve değerlerine uygun biçimde değişime uğraması şansı verildi. Birlik Türkiye'yi ancak o zaman kabul edecek. Türkiye bu şansı haketti. Bu AB’nin de kazancına olur. (...) Türkiye 15 yıl sonra 2009’un Türkiyesi’nden çok farklı olacak. Ekonomisi AB ülkelerinden çok daha hızlı büyüyor. Gerçek demokrasiye giden yolda büyük adım atacağına güvenilebilir. Hristiyan Demokrat bir milletvekili dün ‚Türkiye’nin yapısının AB üyeliğine uygun olmadığını’ söyledi. Bu saçma. Başbakan Erdoğan ve Türk demokratların alabilecekleri her türlü desteğe ihtiyacı var. Avrupa onlara bu desteği vermeli.“

Regensburg'da yayımlanan Mittelbayerische Zeitung'un aynı konuyla yorumu ise şöyle:

„Türkiye gerçekten AB'ne üye olmak istiyorsa o zaman reformlara hız vermeli. Bu konuda birinci önceliği, Kıbrıs sorununun çözümü olmalı. AB'ne girmek için çabalayan bir ülkenin, Birlik üyesi Kıbrıs'ı tanımaması mümkün değil. Ankara'nın Birliğe girmesini istemeyenlerin en önemli tezi de zaten bu. AB Türkiye'den bundan daha fazlasını talep edecektir.“

Cottbus'da yayımlanan Lausitzer Rundschau, aynı konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor:

„Lizbon Antlaşması'nın getirdiği koşullar nedeniyle Türkiye'nin üyeliği önümüzdeki dönemde daha zor görünüyor. Şu günlerde genişleme konusunda yalpalamanın yaşanmasında, İngiltere'de Avrupa'nın genişlemesine şüpheli bakan güçlü muhafazakar muhalefetin yanı sıra Paris ve Berlin, yani Nicolas Sarkozy ile Angela Merkel'in da etkili olduğu biliniyor. Hem Sarkozy, hem de Merkel Türkiye'nin isteği doğrultusunda AB'ne daha hızlı yaklaşmasına onay vererek, seçmenlerin gözünde puan kaybetmek, tepki çekmek istemiyor. İzlanda'nın kısa bir süre önce AB'ne yaptığı sürpriz başvuru, bundan çok daha kolay çözülmüşe benziyor. İzlanda tamamen iflas etmiş olmasına rağmen Brüksel'in bakış açısına göre bu sorun oluşturmuyor.“

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay