1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.01.2012 - Alman basınından özetler

16 Ocak 2012

Standart&Poor's'un Euro Bölgesi’ne dâhil 9 ülkenin notunu düşürmesi, Mısır’daki seçim sonuçları ve İtalya'da batan yolcu gemisi, 16 Ocak 2012 tarihli Alman gazetelerinde öne çıkan yorum konuları arasında geliyor.

https://p.dw.com/p/13k9v

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Euro Bölgesi’ne dâhil 9 ülkenin notunun düşürülmesinin Euro Bölgesi’ndeki iyileştirme çalışmalarına sekte vuracağını belirtiyor. Gazete, ayrıca bunun Almanya-Fransa ilişkilerinde de gerginliğe yol açabileceğine işaret ediyor. Yorumun devamı şöyle:

“Zira Almanya, Euro Bölgesi’nde gün geçtikçe daha fazla cankurtaran pozisyonuna giriyor. Sarkozy ise Almanya’nın izlediği rotayı benimsemekten başka çaresi olmayan ve gittikçe üzerindeki baskıların arttığı bir politikacı konumunda. Fransa Cumhurbaşkanı, son haftalardaki cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında sürekli olarak Almanya’yı Fransa için örnek gösteriyor, oysaki kendisini bir “istisna” olarak görmekten gurur duyan Fransa gibi bir ülkede böylesi bir kampanya riskli bir strateji anlamına geliyor. Almanya’nın neredeyse resmen tasdik edilmiş gibi olan (Euro Bölgesi’ndeki) liderlik pozisyonu dolayısıyla Berlin’in omuzlarındaki yük ve sorumluluk bir kez daha artıyor.”

Handelsblatt gazetesi de aynı konudaki yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Kredi derecelendirme kuruluşlarına sadece bağırıp çağırmakla, öfkelenmekle ülkelerin notunu kırması ve yüksek faiz hadleri kısır döngüsünün sonu geliyor mu? Hayır! Peki, Avrupa merkezli bir kredi derecelendirme kuruluşu farklı mı davranırdı? Hayır, o da değil. Sorun, bu kuruluşların gücünün abartılı bir biçimde artmış olmasıdır. Bu gücü de onlara politikacılar, denetleme makamları ve yatırımcılar, bizzat kendi elleriyle bahşettiler.

Financial Times Deutschland gazetesinin yorumu ise Mısır’daki birkaç kademeli genel seçimin belli olan sonuçları ile ilgili. Gazete, Mısır’ın demokrasiye ilk adımı anlamına gelen bu ilk büyük sınavında sınıfta kaldığını belirtiyor. Yorumda şu satırlar göze çarpıyor:

“Tüm seçim süreci dürüst değildi. İktidarda oturan generaller ise milletin seçtiği vekillerin, yaz aylarında yapılacak devlet başkanlığı seçimi öncesinde iktidara ortak olmasını arzu etmiyor. Mısır’da askerlerin yolunu açtığı demokrasi sürecine ülkede neredeyse hiç kimse güven duymuyor. Uluslararası toplum ve de Mısır’daki askerî güçlerin baş sponsoru konumunda olan ABD ise ülkedeki kaba insan hakları ihlallerini eleştirse bile, bölgedeki istikrar adına rejimi genelde destekliyor. Tıpkı bundan bir yıl önce Mübarek’e karşı başlatılan devrim öncesindeki dönemde olduğu gibi.”

İtalya’nın Toskana kıyılarında meydana gelen, beş yolcunun ölü bulunduğu, 15 yolcunun ise hâlâ aranmakta olduğu gemi kazasında, 4 bin 200 yolcunun çoğu kendi çabalarıyla kurtuldu. Ancak bu tür dev gemilerle dünya gezileri tartışılmaya başladı. Frankfurter Neue Presse adlı gazetenin bu konudaki yorumu şöyle:

“Belki de büyük gemilerle dünya gezileri düzenleyen şirketler, kendi ekonomik büyümelerinin altında ezildi. Nitekim dünya çapında bu tür yolculuklara ilgide şu sıralarda patlama yaşıyor. Diğer şirketlerle rekabet edebilmek için tersaneler gittikçe daha donanımlı gemiler inşa ediyor ve yolculara yeni ilgi çekici özellikler sunuyorlar. Büyük olasılıkla güvenlik önlemleri ve iyi eğitilmiş personelin, gemideki eğlence merkezlerinin sayısının artırılmasından daha önemli olduğu çoğu zaman unutuluyor. Büyük yolcu gemileri lüks otel konumundaki tesisler değil. Bu gemilerdeki yolcular doğa felaketi tehlikeleriyle karşı karşıya. Ama önceden tahmin edilemeyen bu tehlikelere bir de tersaneler ve eğitimsiz personel dâhil olmamalı!”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Başak Sezen