1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.02.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey16 Şubat 2007

Madrid saldırıları davasının yanı sıra Alman gazetelerinin yorum sayfalarında geniş yer tutan konular Almanya’da Yahudi soykırımına inkara bir mahkemenin verdiği ceza, Amerikan birliklerinin Irak’ta güvenliği sağlama girişimleri ve de ABD’nin imajının nasıl zedelendiği...

https://p.dw.com/p/AbjK

Die Welt gazetesi Madrid’deki trenlere yönelik bombamala olaylarıyla ilgili olarak görülmeye başlanan davayı yorumluyor ve terörün hafife alınmaması gerektiği uyarısında bulunuyor: “Dün geri kalan 29 sanığın duruşması başladı. Saldırı çok korkunç olduğundan bu dava İspanya’yı heyecana boğuyor. Bu nedenle televizyonda canlı yayınlanması iyi. Çünkü bu şekilde açık toplumların kolaylıkla ve iyi gerekçelerle unutmak istediği birşey algılanıyor. Gerçekten tehdit altında oldukları, savaşın uzaklarda bir yerde verilmediği algılanıyor. Tehdidin bilincinde olup, buna rağmen sakin olmayı öğrenmemiz lazım.”

Yahudi soykırımını inkar eden Alman Ernst Zündel’in beş yıl hapis cezasına çarptırıldığı dava Alman basınında çeşitli şekillerde eleştiriliyor. Frankfurter Rundschau gazetesi, sadece bu cezanın verilmesinin 15 ay sürmesinin üzüntü verici olduğunu savunuyor: “Bu aylarda mahkeme salonu geçmişte kalanların buluşma alanı haline geldi. Toplananların hemen hepsi aşırı sağdandı. Mesleklerinin yüz karası olan, savunmada Hitler’in ‘Kavgam’ kitabından bölümler okuyan ve mahkemeye yazdıkları mektupları ‘Heil Hitler’ şeklinde imzalayan avukatlar vardı. Ortam, sadece nasyonal sosyalist geçmişi değil, günümüzü de yadsıyan faşist bir paralel dünyayı gösterdi. Bu utanç nihayet bitti. Şimdilik. Zündel’in iki avukatı aleyhinde soruşturma başlatılmış durumda. Tabii ki, halklara hakaretten, başka neden olacak?”

Soykırımın inkarı suçunun 1994 yılında tarif edildiğini belirten Frankfurter Allgemeine ise olaya başka açıdan bakıyor: “Bu ceza, inançlı suçluların kendilerini savunacak kanıtlar göstermesini olanaksız kılıyor. Verilerin inkarı yasaklandığına göre, bunların veri olup olmadığının davada tartışılmasının da yasaklanması gerek. Aksi halde davanın kendisi de suç olurdu. Aslında bu davaya gerek yoktu ve aslında bunu Mannheim’daki duruşmada rol alan herkes biliyordu: Uzun bir dava görüntüsünde, kısa bir hesap görüldü. Bunun bir hukuk devletine yakışıp yakışmadığı başka konu.”

Financial Times Deutschland, Amerikan birliklerinin Irak’ta güvenlik sağlama çabalarına değiniyor: “Amerikalıların uzun zamandır şiddet olaylarından sorumlu tuttuğu Muktada El Sadr’ın güçlü milisleri büyük bir çatışmadan kaçınıyor. Başka militan gruplar da şimdilik Bağdat’tan çekilmiş. Böylece, terörize olmuş vatandaşlar ve köşeye sıkışan hükümet en azından biraz daha fazla sükunet ve düzen umut edebilir. Teröre ara verilmesi, zayıf ve genç devletin ilerde kendini savunabilecek kadar istikrara kavuşmasının da önkoşulu. Ama böylesi bir başarı için birkaç sakin hafta yeterli değil. Amerikan saldırısı bitince şiddet eylemcileri hemen geri dönebilir.”

Süddeutsche Zeitung ise bugün, ABD Başkanı George Bush’un politikasının uzun vadede Amerika’ya zarar verdiğini Washington’un anlaması gerektiğini vurguluyor: “Washington, ki bu durumda bu, Irak öncesinde ve mahkemeleri ve esir kamplarıyla gayrımeşru teröre karşı mücadelenin demokratik kontrolü konusunda acı şekilde hüsrana uğrayan Kongre demek. Amerika Birleşik Devletleri inandırıcılığını Irak’ta büyük strateji değişiklikleri, müttefiklere yönelik diplomatik jestler ve İran’la akıllıca görüşmeler sayesinde tekrar sağlayamaz. Krizinin doruğundaki ülkeyi ancak demokratik bir temizlik süreci kurtarabilir.”