1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.04.2010 - Avrupa basınından özetler

16 Nisan 2010

Avrupa basınında İzlanda’daki yanardağın yol açtığı kül bulutları, Kırgızistan’daki gelişmeler, Polonya’daki cenaze tartışmaları ve Afganistan’da Alman askerlerinin hayatını kaybetmesine dair yorumlar yer alıyor.

https://p.dw.com/p/My9v
Fotoğraf: AP

Fransa'nın sol liberal gazetelerinden Liberation, İzlanda'daki yanardağın yol açtığı aksaklıklara dikkat çekiyor ve daha fazla önlem alınması konusunda uyarıyor:

“Haiti’deki depremde birkaç dakika içinde 200 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Farklı bir ölçekte meydana gelen, ama geniş bir bölgenin tamamını etkileyen Sintia Kasırgası da acı veren sonuçlara neden oldu. Ve şimdi de İzlanda’daki yanardağın hafifçe öksürmesi, Avrupa havayolu trafiğini felce uğrattı. Şu anda kıtanın kuzeyinde dev kül bulutları dolaşıyor ve asit yağmurları ile koruyucu maskelerden söz ediliyor. Peki bu patlamalar ne zaman sona erecek? Bunun yanıtını bilen yok. Ancak bazı yanardağlar on yıllar boyunca aktif kalabiliyor. Bu durumda Kuzey Atlantik'in havayolu trafiği konusunda etraflıca düşünmek gerekir, zira bundan ekonominin de etkilenmesi söz konusu.”

Macaristan'da yayımlanan Nepszabadsag gazatesi ise Kırgızistan'daki gelişmelere dikkat çekiyor. Gazete, Kırgızistan'daki gelişmeler karşısında büyük güçlerin ve komşu ülkelerin tutumunu analiz ediyor:

“Roza Otunbayeva'nın yeni hükümetine hem Rusya hem de ABD yardım etmek istiyor. Her iki ülkenin bunun için iyi gerekçeleri var. Moskova, Kırgızistan'ın Amerikalılara kapıyı göstermesini isterken, Washington da bunun tam aksi için çabalıyor. Çin de ülkesindeki Müslüman Uygurlar açısından komşusundaki gelişmeleri endişe ile izliyor. Komşu Özbekistan'da El Kaide'nin uzantıları faaliyetlerini yeniden güçlendirirken, şu anda Avrupa Güvenlik ve İşbirliği AGİT'in dönem başkanlığını yürüten Kazakistan ise ne Kırgız isyanıyla ne de sınırındaki parlamenter demokraside yaşanan çalkantı ile ilgileniyor.”

Polonya'da Kaçinski çiftinin Krakov'daki katedrale gömülecek olması tartışma yarattı. Avusturya gazetesi Die Presse'de bu tartışmaya ilişkin şu satırlar yer alıyor:

“Bu aslında sadece Polonya'yı ilgilendiren bir tartışma. Ancak yine de Krakov Kardinali Stanislav Dzivisz'in sadece Kaçinski Ailesi ile konuşarak bu karara varması ve daha sonra bunu herkese ilan etmesi şaşırtıcı bir durum. Böylesine trajik bir olay, Kaçinski için sempati ve duygusallığa neden oldu. Ancak Kardinal, Leh Kaçinski'nin hayatı boyunca tartışmalı bir politikacı olduğunu ve ölümünden kısa bir süre önce kamuoyunda Kaçinski'ye duyulan sempatinin yüzde 20'lere gerilediğini galiba bilmiyor.”

Alman basınında ise Afganistan'da 4 Alman askerin hayatını kaybetmesi manşetleri dolduruyor. Alman Savunma Bakanı Karl Theodor zu Guttenberg'in Afganistan ziyareti sırasında meydana gelen saldırı sonrası Frankfurter Allgemeine Zeitung şu değerlendirmeye yer verdi:

“Savunma Bakanı, Afgan topraklarında 2010'un Afganistan'a istikrar kazandırma misyonu açısından ‘kilit yıl' olacağına belirterek misyon sona erdiğinde ‘elle tutulur sonuçlar' elde etmeleri gerektiğini söyledi. Kanlı Paskalya'dan sadece iki hafta sonra 4 Alman askeri daha direnişçilerin saldırılarına kurban gitti. Afganistan'da hayatını kaybeden Alman askerlerini anan Bakan, geri dönmek zorunda… Peki Almanya, buna daha ne kadar süre katlanacak ve Dışişleri Bakanı Westerwelle'nin dediği gibi, askerlerin arkasında gerçekten bir ‘ittifak' duruyor mu? Ayrıca sadece Afganistan'ın belli bir parçasının özgürleştirilmesi anlamına gelen ‘elle tutulur sonuçlar' için de daha fazla beklemeye gerek yok. Bunu Taliban da biliyor.”

Berlin'de yayımlanan Almanya'nın ulusal gazetelerinden Tageszeitung, olaya farklı bir açıdan yaklaşıyor. Gazetede yer alan dikkat çekici satırlar şöyle:

“Alman ordusuna yönelik saldırılar, Almanya'da muharip ek birlik gönderilmesine karşı olan ortamı daha da güçlendirmek amacıyla düşünülmüş bilinçli bir strateji olabilir. Bu 'hassas' sorun, Alman kamuoyunda şu anda, cesaretli Savunma Bakanı'nın hitabet gücüne sahip olmasından ve silahlanabilmesinden çok daha hızlı bir şekilde tansiyonu artırdı.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Murat Çelikkafa