Avrupa basınından özetler
16 Mayıs 2012
Bulgar gazetesi 24 Tschassa, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Berlin yolculuğu öncesinde atadığı yeni Başbakan'ın, yakın çalışma arkadaşı ve bir Almanya uzmanı olduğuna dikkat çekerek yorumuna şu satırlarla devam ediyor:
“Ayrault, eski bir Almanca öğretmeni ve ayrıca Alman kültürünü, geleneklerini çok iyi tanıyan bir Almanya dostu olarak tanınıyor. Holland’ın Berlin ile gelecekte zorlu görüşmelere gireceği ve Euro Bölgesi’nin istikrarı için malî anlaşmaları yeniden düzenlemek istediği göz önünde bulundurulacak olursa, yeni Fransa Başbakanı’nın Ayrault olması büyük bir avantaj olarak görülebilir. Ne var ki Ayrault'un ve de Hollande’ın dezavantajı, görevlerinde hiçbir tecrübeye sahip olmamaları. Bunun, sosyalistlerin Fransa’da 15 yıldan bu yana iktidarda olmamaları gibi basit bir açıklaması var.”
Muhafazakar Fransız gazetesi Le Figaro, dün yemin ederek görevine resmen başlayan François Hollande’ın bu sıfatla yaptığı ilk konuşmasında, dünyanın geri kalanına karşı mücadele edecek dahi olsa, solcu bir başkan olarak kalacağı mesajı verdiğini belirtiyor:
“Bu konuşmadan sonra Hollande’ın çok hızlı bir şekilde 'sosyal - sosyalist' bir başkan olarak nitelendirilmesi, cephesinden olmayanlara karşı kendini kapatma tehlikesi var. Ancak yeni Cumhurbaşkanı'nın çözmek zorunda olduğu sorunlar, partilerüstü bir tavır almasını zorunlu kılıyor. Böylesi zor bir dönemde Hollande’ın sadece bir grubun sözcüsü gibi davranması mümkün değil. Yandaşlarının dünkü coşkusu kuşkusuz anlaşılabilir bir şey, ancak bu böyle devam edemez.”
Yunanistan’ın yeniden erken seçime gitme kararına ilişkin olarak İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung, düzenlenen anketlere inanılacak olursa, Alexis Tsipras liderliğindeki Radikal Sol İttifak’ın seçimden en güçlü siyasi grup olarak çıkacağının belli olduğunu belirtiyor ve yorumunda şu görüşleri savunuyor:
“Yunanistan’ın hem Euro Bölgesi’nde kalabileceğini, ama aynı zamanda tasarruf önlemlerini durdurabileceğini, çünkü Batı'nın blöf yaptığını iddia eden Tsipras büyük bir yanılgıya düşecektir. Ne var ki, ülke ister Euro Bölgesi’nde kalsın ister Drahmi’ye dönüş yapsın, Tsipras’ın da bilmesi gereken şey, tasarruf yapmadan ve acı bazı yapısal reformlara gitmeden düze çıkmanın mümkün olmayacağı… Böyle bir açıklama samimi bir mesaj olurdu. Ama eğer Yunan seçmen, Tsipras’ın baştan çıkartıcı sloganlarına inanmak istiyorsa, o da onların bileceği şeydir ve saygı duyulmalıdır.”
Hollanda gazetesi De Telegraaf yorumunda, Yunanistan’ın yeniden seçimlere gitmesiyle ülkenin Euro Bölgesi’nden çıkması ihtimalinin daha da yakınlaştığını belirtiyor ve bunun diğer AB ülkeleri açısından anlamını irdeliyor:
“Yunanistan’ın devreden çıkmasının Euro Bölgesi’nin diğer 16 ülkesi için ne anlama geleceğini şimdiden tahmin etmek güç. Bir olasılık, zayıf durumda olan İspanya ile İtalya’nın da bu örneği takip etmesidir ki, bu, ortak para birliğini tehdit edecek bir gelişme olur. Diğer AB ülkeleri de tasarruftan usanmış durumda. Ancak Yunanlar ülkedeki ekonomik kaosa kendileri yol açtı ve şimdi bilerek faciaya doğru yelken açmış durumdalar. Yunanistan’ın Euro’dan ayrılması demek, ülkenin AB içerisinde de uzun zaman üye kalamayacağı demektir. Sonuç olarak Yunanistan’daki kaos, Avrupa’nın birliği içerisinde de derin bir çatlağa yol açacaktır.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Çelik Akpınar
Editör: Hülya Köylü