1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.10.2009 - Avrupa basınından özetler

16 Ekim 2009

Almanya'daki koalisyon pazarlıkları, dünya genelindeki açlık sorunu, İsrail-Filistin gerginliği ve OECD'nin göçmen kökenlilerle ilgili yaptığı yeni araştırmanın sonuçları Avrupa basınının yorum konuları arasında.

https://p.dw.com/p/K7pX
Fotoğraf: picture alliance/dpa

İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung, Almanya'daki koalisyon pazarlıklarını yorum sütunlarına taşıyor: Yorum şöyle:


"Partiler çetin müzakereler yürütse de sonuçta pazarlıklar, devlet bütçesinden büyük oranda kayıp verilmeden birkaç milyar daha az harcanmasında kilitleniyor. Önümüzdeki dört yıllık yasama dönemi için ekonomik bir taslak ya da bir reform takvimi hazırlanmadı. Oysa yanıtlanması gereken önemli sorular var: Örneğin Alman devleti nasıl yeniden güçlendirilebilir, ekonomik büyüme ve refah için ekonomik yapıda nelerin iyileştirilmesi gerekir? Hükümet seçmenden şimdiye kadar izlenen politikaların aynen sürdürülmesi için onay almadı. Eğer yeni hükümet eline geçen fırsatı reformlar için kullanmazsa, bu oyunu kaybeder."

Fransız Katolik La Croix gazetesi bugünün Dünya Gıda Günü olması vesilesiyle, Dünya Gıda ve Tarım Örgütü'nün dünya genelinde açların sayısının artacağına dikkat çeken raporunu ve değerlendiriyor:

"Tablo kabul edilebilir gibi değil. Dünya üzerinde bir milyar insan, yani her altı kişiden biri yetersiz besleniyor. Bu ürkütücü tespiti herkes devamlı hatırlamalı. Yıllardır kalkınma için çalışan BM ve diğer uluslararası kuruluşların tespitlerine kulaklarımızı tıkıyoruz ama bu aslında sürpriz sayılmaz. Bu konuda sergilenen sağırlığın nedeni hem basit, hem de acımasız: Rakamları dikkate almak, konuya kafa yormayı gerektiriyor. Hükümetler bu konuda sabırsızlananları sakinleştirmek için sözler verip önemli hedefler tayin ediyor. Ama verilen sözler tutulmuyor."

Viyana'da yayımlanan muhafazakar Die Presse gazetesi ise bugün Ortadoğu'da İsrail'le Filistin arasında süren gerginliği analiz ediyor. Gazete Ortadoğu'da barışın kolay olmayacağı görüşünde:

"Mantıklı her insan, burada yarın bir gün iki ülke olacağının farkında. Bunu duymak istemeyen bir hükümeti iş başına getiren İsrail halkının çoğunluğu da bunu biliyor. Kudüs'ün doğusunda sekiz metre yüksekliğindeki duvarı gören, Batı Şeria'da inşa edilen yeni İsrail yerleşim birimlerine tanık olanlar ve mağdurlarla çekilen acıların propaganda amaçlı kullanldığı Arap cephesini görenler, bölgenin soruna barışcı çözüme kavuşacağı, kavuşacaksa ne zaman kavuşacağında şüpheye düşüyor. Ancak burada ölçülü bir iyimserlikle, 'Bir çözüm bir bulunacak, çünkü bulunmak zorunda' denilmesine ihtiyaç var."

Kısa adı OECD olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’na üye 16 ülkede yaşları 20-29 arasındakilerin eğitim ve çalışma koşullarının araştırıldığı rapor, ilginç sonuçları ortaya çıkardı. Buna göre Almanya’daki göçmen gençler iyi bir eğitim almalarına rağmen istihdam piyasasında Alman yaşıtlarıyla aynı şansa sahip değiller. Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung'un konuyla ilgili yorumu şöyle:

„Muhafazakar kesim bugüne kadar yabancı kökenlileri suç işleyen, şiddete eğilimli insanlar olarak gösterdi ve bazı gruplar da her göçmenin bu bakış açısının kurbanı olduğunu savundu. Bunu kullanan ve karşılıklı suçlamalara gidenlerin eline fazla birşey geçmez. Burada önemli olan, kötü olduğuna inanılan karşı tarafla araya sınır çekmeden, asıl sorunun tanımlanması. En önemli konu eğitim. Çünkü Federal Cumhuriyetin 20 yıl sonra ihtiyacı olan mesleklerde kalifiye nesillere sahip olup olmayacağı çok önemli. Devlet ve iş dünyası bu konuda herkese somut biçimde şu mesajı vermeli: Hangi pasaporta sahip olursa olsun, ailesi hangi eğitimi almış olursa olsun, yükselmek isteyen ve bunu sosyal yardım yapan devlet daireleri olmaksızın başarmak isteyenlere şans tanınsın.“

Derleyen: Hülya Topcu


Editör: Ahmet Günaltay