1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.12.2010 - Avrupa basınından özetler

16 Aralık 2010

Bugünkü Avrupa basınının ağırlıklı konuları, bugün başlayacak iki gün sürecek euro tahvilleri çıkarılması önerisinin ele alınacağı AB liderler zirvesi ile Kosova Başbakanı Haşim Taçi'nin geçmişiyle ilgili iddialar.

https://p.dw.com/p/Qcx1

Brüksel'de bugün başlayacak, iki gün sürecek AB liderler zirvesinin en tartışmalı konusu, Euro Bölgesi'ni istikrara kavuşturması amacıyla euro tahvilleri çıkarılması önerisi. Almanya'nın karşı çıktığı öneriyle ilgili olarak, Polonya'dan Dziennik Gazeta Prawna şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Angela Merkel'in Avrupa ile ilgili bir planı var. Bu planın mesajı açık: İflas eden ülkelere yardıma evet, ama sadece çok sıkı kurallar çerçevesinde. Berlin bunun altına, AB Lizbon Antlaşması'nın içeriğini yeniden yazmak istiyor. Böylece Avrupa Topluluğu'nun kurucularından Jean Monnet'nin bir sözünün ne kadar doğru olduğu ortaya çıkacak: Avrupa'nın uyumu, somut adımların atılmasını zorunlu kılacak, krizlerin sonucunda sağlanacak. Ancak Monnet, bu uzlaşma sürecinin koşullarının Almanya tarafından belirleneceğini kestiremedi."

Bugün gazetelerin geniş ayırdığı bir diğer konu ise Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi İsviçreli senatör Dick Marty'nin Kosova Başbakanı Haşim Taçi ile ilgili açıkladığı rapor. Raporda Taçi, "organize suç örgütü yönetmek” ve “organ kaçakçılığı” yapmakla suçlanıyor. İtalya'dan muhafazakâr Corriere della Sera gazetesi iddiaları şöyle yorumluyor:

"İbrahim Rugova'nın arkadaşlarından ve çevresindeki ılımlı kişilerden kaçı Taçi'nin terör organizasyonu tarafından öldürüldü? Hangi ülke kendi sınırları içinde organize suç örgütünün faaliyet göstermesini kabul edebilir? Bu ve diğer benzeri soruları Slobodan Miloseviç ölümünden önce Lahey'deki BM Savaş Suçları Mahkemesi'nde dile getirmişti. Miloseviç madalyonun diğer yüzünü göstermek istedi, ama bunu başaramadı. Taçi tıpkı bir yılan gibi böylesi soruları gereksiz ve gayri meşru olduğu gerekçesiyle reddetti. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nden İsviçreli bir diplomatın raporu, Kosova Başbakanı'nın geçmişinde organize suç liderliği olduğundan yola çıkıyor. Belgrad'ın baskı politikasındaki ölçüsüzlük, Taçi'nin yılan doğasını bugüne kadar Kosova kuzusu postunda gizledi."

Avusturya'dan liberal Der Standard ise Kosova Başbakanı ile ilgili iddiaları şöyle yorumluyor:

"Suçlamaların doğruluğu ya da yanlışlığına sadece bir mahkeme karar verebilir. Kosovalılar bu konuda başka karışıklıklara sebep olmayacak, olaya tamamen açıklık getirecek bağımsız bir yargıdan başka bir şey dilemiyor. Bu yargı AB Kosova misyonu Eulex'in yardımıyla inşa edilebilir. Taçi olayının tamamen bu konudan sorumlu kurum olarak Eulex'e bırakılması daha iyi olurdu. Çünkü olay hukuki açıdan açıklığa kavuşturulmaksızın raporda suçlamaların kamuoyuna açıklanması, hem Kosova'da yeni hükümetin kurulmasına, hem de Sırbistan'la Kosova'nın statüsü konusunda yapılacak müzakerelere kesinlikle alet edilebilir."

Norveç'in muhafazakâr Aftenposten gazetesinde aynı konuyla ilgili şu satırları okuyoruz:

"Kosova Başbakanı Haşim Taçi, eskiden çete liderliği yapmıştı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyesi İsviçreli diplomatın raporu bunu gösteriyor. Rapor Kosova'nın uluslararası devletler toplululuğuna alınmasını hiç de kolaylaştırmayacaktır. Kosova'nın, geçmişte ağır suçlar işlemiş bir Başbakan'la

BM ve AB'ye üye olmaya çalışması kabul edilemez. İsviçreli diplomatın iddiaları titizlikle incelenmelidir. Kosova çok güç bir durumda ve acil olarak çevresinin güvenine ihtiyacı var."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay