1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

17.05.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Ahmet Günaltay17 Mayıs 2004
https://p.dw.com/p/Abuh

Alman ve diğer Avrupa basınının yorum köşelerini işgal eden konuların başında ABD’nin Irak politikası geliyor. Türkiye’nin muhtemel AB üyeliğine Avusturya basınının bakış açısını özetledikten başka, Almanya’nın ekonomik durumu ve eurovision şarkı yarışması ile ilgili yorumlardan da birkaç satır aktarmak istiyoruz. Darmstaedter Echo adlı Alman gazetesi Irak sorununa şu satırları ayırmış.:

”İşgal kuvvetlerinin Irak’tan çekilebileceğini sanmak saflık olur. Bundan en çok korkmması gereken de, ABD Dışişleri bakanı Powell’in kararına uyacaklarını söylediği Irak geçici yönetimidir. Bütün söylenenler aslında taktik manevralardan ibarettir ve müzakereleri destekleyip işkence kanıtlarına gösterilen feveranı yatıştırmayı amaçlamaktadır.”

Irak’taki Amerikan askeri varlığıyla ilgili olarak Başkan Bush ile Dışişleri Bakanı Powell’in yaptıkları açıklamaların aslında çelişmediği görüşünü savunan Stuttgarter Zeitung gazetesi şu satırlara yer vermiş.:

”Washington bir yandan, son söz ABD’de kalacağı için yönetimin 30 Haziran’da Iraklılar’a devredilecek olmasını önemsemeyenleri, diğer yandan da kayıpların artmasından korktuğu için Amerikan süper gücünün Irak’taki görevini tamamlamayacağından endişe edenleri yatıştırmak isiyor. Bush ve Powell açıklamalarıyla iki tarafı da yalanlamaya çalıştılar.”

ABD’nin barışa kavuşturmak istediği Irak’taki en büyük risk gfaktörü haline geldiğini yazan Handelsblatt gazetesi yorumu şöyle sürdürüyor.:

”İşkence skandalı işgal kuvvetlerinin ahlaki otoritesini sildi. Ortadoğu politikasını koordine edemeyen ABD’nin Irak’tak askerlerini çekebileceğine dair açıklamalar, Bush yönetiminin önünü göremediğine işaret ediyor. Artık Avrupa’nın sesini yükseltmesi gerekir. Avrupa Birliği işkence skandalını protesto etmekle yetinemez. Aktif davranıp, ABD’nin başarısız Ortadoğu politikasına alternatif üretmelidir. Ortadoğu’nun Avrupa’ya daha yakın olduğu unutulmamalıdır.”

Mannheimer Morgen gazetesi, işkence skandalı yüzünden Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in görevine son verilmemesinin Başkanlık seçim kampanyasıyla ilgili olduğunu yazdığı yorumunda, Başkan Bush’un medya tarafından daha nelerin ortaya çıkarılabileceğini kestiremediği için ‘azil’ kozunu son ana kadar oynamamayı tercih ettiği, görüşünü savunuyor. İtalyan La Repubblica gazetesi BM’in Irak’ta devreye girmesi için yapılan çağrıları değerlendirdiği yorumunda, Amerikan süper gücünün BM’i Irak’tan imdat çıkışı olarak kullanabileceğini dile getiriyor.

Irak’tan sonra geçiyoruz Türkiye-AB ilişkilerine. Viyyana’da yayımlanan Kurier adlı Avusturya gazetesi, Türkkiye’nin muhtemel AB üyeliği ile ilgili tartışmalara ayırdığı yorumunda şu görüşlere yer veriyor.:

"Avrupa jeostratejisi açısından değerlendirildiğinde Türkiye’nin önemi inkar edilemez. Türkiye coğrafi yakınlığından dolayı Avrupa’ya, mutlaka aktif politikalar geliştirmesi gereken kriz bölgeleri üzerinde nüfuzu kullanma imkanını hazırlayabilir. Türkiye diğer İslam devletleri için demokrasi örneği oluşturmalıdır. Ancak reformlarını tamamlamış bir Türkiye’nin AB ile ciddi müzakerelere başlayabileceği ise unutulmamalıdır. Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlaması AB’ni üyelik tuzağına da düşürmemelidir. AB yeni komşularına siyasi ve ekonomik istikrar perspektifi sunmalı, serbest ticaret bölgesi formülüne tam üyelik karşısında öncelik tanımalıdır.”

Almanya’nın büyüyen kamu açıkları nedeniyle önümüzdeki yıllarda borçlanmayı arttırmak zorunda kalacağı anlaşılıyor. Financial Times adlı İngiliz ekonomi gazetesi Almanya’nın mali durumunu şöyle değerlendirmiş.:

”Almanya Maliye Bakanı Hans Eichhel ekonomik durgunluğun başladığı 2001 yılından beri ekonomik büyüme hızını abartıp kamu borçlanmasını küçümsedi. Kamu maliyesi arapsaçına döndü. Ne iktiddar ne de muhalefet çözüm yolu gösterebiliyor. Başbakan Gerhard Schröder sosyal sigorta sistemindeki reformların ardından ağırlığı aktif sanayi politikasına vereceğini duyurmuştu. Schröder aynı zamanda Almanya’nın borcunu meşrulaştırmak için istikrar paktını da değiştirmek istiyor. Ama bunların hiçbiri, mevcut yapısal eksikleriyle Almanya’nın mali iflasa sürüklendiği gerçeğini örtemez.”

Spor politikanın uzantısıdır, sözünü anımsatan Fransız Le Figaro gazetesi FİFA’nin 2010 dünya futbol şampiyonasınının organizatörlüğünü Güney Afrika’ya vermesinin siyasi tercih olduğunu savunuyor. Gazetenin yorumunda, Fas’ın seçimi az farkla kaybetmesinin, terör korkusundan kaynaklandığına da yorumunda yer vermiş.

Augsburger Allgemeine gazetesi İstanbul’daki eurovisin şarkı yarışmasını yorum konusu yapmış. Yorumunda, ‘Avrupa pop müziğinde de doğuya genişliyor’ cümlesine yer veren gazete, ilk sıralardaki ülkelerin doğu ve güneydoğu Avrupa’da yer aldıklarını hatırlatıyor ve pop müziğinin klasik ülkelerinden sadece Abba’nın vatanı İsveç’in ilk onda görünmesinin düşündürücü olduğunu yazıyor.