1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

17.07.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Ahmet Günaltay17 Temmuz 2006
https://p.dw.com/p/Abll

Ortadoğu’daki sıcak savaş tehlikesi ve St. Petersburg’da yapılan Sekizler Grubu zirvesi, Alman gazetelerinin hafta başında ele aldıkları yorum konularının başında geliyor. Süddeutsche Zeitung gazetesi, “Anti İsrail mihveri” başlığı altında yayınladığı yorumda şu değerlendirmeyi yapıyor:

“İsrail Şii Hizbullah milisi ve radikal Filistinli Hamas tarafından iki cepheli bir savaşın içine çekildi. Taraflar cesur diplomatik girişimle yatıştırılamaz ise savaş bütün bölgeye yayılabilir. BM Güvenlik Konseyi’ne Hizbullah’ın silahsızlandırılmasının talep edildiği bir karar çıkartması için şimdilik baskı yapılmamasını isteyenler, Lübnan’ı apar topar terketmek zorunda kalan Suriye’nin Lübnan hükümetinin dağılışını dört gözle beklediğini ve bu nedenle önce meşru Beyrut yönetiminin güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Öte yandan Arrap devletlerinin pasifliği yüzünden Filistin davasının avukatlığını üstlenen İran’ın, Hizbullah’tan desteğini çekmesi de beklenmemeli. Aksine Tahran yönetimi, Hizbullah ve Suriye üzerinden Şiiler’in iktidarda olduğu Irak’a kadar uzanan bir Şii mihveri oluşturmaya çalışıyor. Bu bakımdan, ABD Başkanı’nın, İsrail’i kınayan bir Güvenlik Konseyi kararını önlemek dışında herhangi bir adım atmaması son derece tehlikeli bir tutumdur. Irak savaşı yüzünden Ortadoğu’da inandırıcılığını yitiren ABD’nin bölgede diplomatik ya da askeri müdahaleye kalkışması intihar anlamına gelir. Bir zamanlar Mısır ve Filistin Kurtuluş Örgütü ile de müzakere masasına oturan İsrail ise eninde sonunda cihadcı Hamas ve aracılar üzerinden de olsa Hizbullah ile görüşmek zorunda kalacak. Diğer devletler ise Tahran üzerindeki baskıyı arttırmalı ve savaşı körükleyenlere nükleer anlaşmazlıkta kolaylık gösterilmeyeceğini İran’a anlatmalıdırlar.”

Nürnberger Nachrichten gazetesi ise Ortadoğu’daki gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:

“Terörü himaye edenlere dur denmediği sürece, Ortadoğu barışa kavuşamaz. Lübnan ve Gazze Şeridi’ndeki militanları silahlandıran İran ve Suriye devlet başkanlarından hesap sorulmalıdır. Hamas ve Hizbullah’ın tahrikleri olmasaydı yeniden savaş ortamı yaşanmazdı. Devlet içinde devlet gibi davranan milisler tasfiye edilmiş olsaydı, Lübnan ve Filistin bölgelerinde belki şimdi demokrasi hüküm sürüyor olurdu.”

Rusya’nın St. Petersburg kentinde düzenlenen Sekizler Grrubu zirvesinin konu alındığı yorumlara gelince. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi ev sahibi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in zirvedeki rolünü şöyle yorumluyor:

“Sekizler buluşmasını şova dönüştüren Rusya’nın devlet başkanı, süper güç olma bilinci konusunda Başkan George Bush’a adeta ders verirken dünya politikası ajandasındaki her konuda da grubun diğer üyeleriyle eşit ağırlığa sahip olduğunu gösterdi. Enerji hammaddesi kozunu iyi kullanan Putin Rusya’nın bu konumunu ortaklıktan ziyade siyasi silah olarak algıladığını gözler önüne serdi. Zirve, Rusya’sız hiçbir şey yapılamayacağını gösterdi. Rusya ile ne yapılabilir, sorusuna gelince. Ortadoğu kriziyle ilgili ortak açıklamada süper güçlerin sembolik tavizlerle uzlaşıcı olabilecekleri görüldü. İran ve Irak politikalarında ise görüşler tamamen ayrılıyor. Kafkasya ve Ukrayna gibi kritik konular da üstü kapalı geçildi. Bu da Rrusya’sız olmaz ama Rusya ile de fazla ilerleme sağlanamaz tezini doğruluyor.”

Würzburg’da yayımlanan Main-Post gazetesi ise her yıl tekrarlanan zirvenin ne anlamı kaldığını soruyor:

“Hür piyasa ekonomisi ve demokrasi temeline dayalı Yediler Grrubu zirvesine 1991 yılında Mihail Gorbaçov davet edilerek Rusya’nın da bu yolda teşvik edilmesi düşünülmüştü. Ama Putin dönemi bu stratejinin başarı şansını azalttı. Dünyanın büyük demokrasileri deyince akla Rusya’dan önce Hindistan ve Brezilya geliyor. Siyasi ve ekonomik nüfuzu açısından Çin’in de günün birinde zirveye davet edilmesi gerekecek. Zirveye katılan devletler topluluğu neyi amaçlıyor, liderler buluşmasından ne bekleniyor. Bu sorulların acilen yanıtlanması gerekiyor.”