1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

17.10.2011 - Alman basınından özetler

17 Ekim 2011

Bugünkü Alman basınındaki yorumların hemen hemen hepsi, hafta sonunda Almanya’yı, Avrupa kıtasını ve giderek tüm dünyayı saran bankacılık ve finans piyasaları karşıtı kitlesel protesto hareketleri ile ilgili.

https://p.dw.com/p/12t9m

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, önce Madrid’te başlayan daha sonra “Wall Street’i İşgal Edin” hareketi ile ABD’ni ve Avrupa’yı saran öfkeli kitlelerin talebinin tek bir hedefi olduğunu, bunun da dünya finans piyasalarına karşı çıkmak olduğunu belirtiyor. Yorum şöyle devam ediyor:

“Küresel çapta düzenlenen protesto hareketleri siyasilere teğet geçemez. Siyasiler, gerçi bankalara gem vurulması, finans piyasalarının disipline edilmesi için ek baskı uyguluyorlar. Ancak siyasilerin bu krizde önemli payı olduğunu da sümen altı etmemeleri umut edilir. Zira borç krizinde patlama yaşanmasına, siyasilerin seçmene finansmanı mümkün olmayan vaatlerde bulunması yol açmıştır. Bu durumu belki de öfkeli kitleler içerisinde bazıları da bir biçimde içten içe hissediyordur.”

Frankfurter Rundschau gazetesi, dünya çapındaki bankalar ve finans piyasaları karşıtı harekete ilişkin yorumunda ise şu görüşleri savunuyor:

“2011 yılının protestocularının ‘sistemi yıkmak’ gibi bir niyetleri yok. İçinde büyüdükleri batılı demokrasilerin kapitalizmin hükmeden gücünü sona erdirebileceğine ve toplumsal refah vaadini yerine getirebileceğine dair hala ümitleri var. Protestocular, varlıklılardan ve transaksiyon işlemlerinden vergi alınmasını, ayrıca spekülatif işlemlerin doruğa çıkmaması için sınırlayıcı düzenlemeler getirilmesini talep ediyorlar ki, bu gerçekten devrim anlamına gelmez. Ancak, burada yöneltilmesi gereken, ne zamana kadar sorusu… . Siyasetin bu taleplere yanıt vermede zamanı gittikçe daralıyor.”

Stuttgarter Zeitung ise, Almanya’da da binlerce gösterici bankaların gözü doymaz gücüne karşı harekete geçer geçmez, Avrupa’da artık bankacılık sisteminin yeniden düzenlenmesi zamanının geldiği şeklinde seslerin yükseldiğine dikkat çekiyor. Gazetenin yorumu şöyle devam ediyor:

“Politikacılar, ‘hırsızı yakalayın’ diye bağırıyorlar, ama aslında kendilerinin de prensipte bankalardan daha iyi olmadıklarını iyi biliyorlar. Siyaset, bankaları ve finans piyasalarını protesto eden hareketi kendi amacı uğrunda kullanmaya yeltenmemeli. 2008’de iflas eden bankaların çok sayıda devleti zor durumda bıraktığı dönemden farklı olarak, bugün artık gırtlağına kadar borca girmiş olan devletler, bankacılık sistemlerini zor durumda bırakıyor. Çok sayıda ülkede siyaset iflas etmiş durumda ve siyasetçiler sorumsuz tavırlarının yol açtığı çaresizlikle şimdi bunun bedelini vatandaşa ödetmeyi deniyor.”

Hannoversche Allgemeine Zeitung’un aynı konudaki yorumu da şöyle:

“Yüzbinlerin sokaklara döküldüğü İspanya’da, İtalya’da gençler arasındaki işsizlik yüzde 40’lara varıyor. Almanya vasıflı eleman eksikliği çekiyor. ABD’de orta tabaka giderek yoksullaşıyor ve aşağı doğru sınıf değiştiriyor. Almanya’da son dönemde yaşanan ekonomik canlanma, istihdamın, ücret ve maaşların istikrarını yeniden sağladı. Bu gelişmeler göz önüne alındığında, burada sokağa çıkanların öfkeli kitleler değil, bir gün gelip krizin kendilerini de vurabileceğinden çekinen ve bunu sezen endişeli vatandaşlar. Bunların neyi protesto ettikleri ise tam olarak belli değil. Sonuçta burada söz konusu olan, bir şeyleri değiştirememekten gelen çaresizlik hissi ve ne olduğu tam olarak anlaşılmadığı için kötü olarak algılanan sisteme karşı olmak.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Gezal Acer