1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

Ayhan Simsek17 Ekim 2012

Suriye krizi kapsamında Türkiye-Rusya ilişkileri, bugün Avrupa basınında dikkat çeken yorumlardan.

https://p.dw.com/p/16RR1
Die Titel verschiedener europäischer Tageszeitungen, aufgenommen am 7.11.2002. Die Zeitungsverlage im In- und Ausland sind fast ausnahmslos durch die sinkenden Werbeausgaben der Wirtschaft und dem damit verbundenen Rückgang auf dem Anzeigenmarkt gebeutelt. Sie müssen Mitarbeiter entlassen und andere Sparmaßnahmen vornehmen.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Berlin’de yayımlanan  der Tagesspiegel adlı gazetede yer alan “Türkiye ile Rusya: 1914’deki gibi bir gümbürtü” başlıklı, Gerd Appenzeller imzalı yorumda, Suriye krizi kapsamında Türkiye ile Rusya arasında şimdilik küçük atışmalar ve tahrikler şeklinde devam eden sürtüşmenin bir sıcak savaşa dönüşme olasılığının bulunduğuna dikkat çekiliyor. Yorumun devamında özetle şu görüşlere yer veriliyor:  

“Türkiye NATO üyesi ve NATO, üyelerine karşı yükümlülükleri bulunduğunu açıklıyor. Bu durumun endişe verici bir biçimde 1914’deki gelişmelere benzer bir hali var. NATO üyesi Türkiye ile Rusya’nın müttefiki olduğu Suriye arasında -iki tarafı temsilen- bir savaş çıkma olasılığı gittikçe artıyor. Sınırın her iki tarafındaki siyasî liderlerin duruma sağduyu ile yaklaşılması biçimindeki sözlerine kuşku ile bakmak gerekiyor (…) Türkiye Başbakanı’nın sınır komşularıyla barış içinde yaşayan bölgesel bir güç olma hayali sonuçsuz kaldı; tam tersine şu sıralarda tüm komşularıyla kavgalı durumda! Başbakanın kendi NATO ortaklarına güven duymaması, onu müşkülpesent bir ortak durumuna getiriyor. Gerginlikleri dindirme stratejileri onun gözünde zafiyet anlamına geliyor (…)  1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın zoraki bir biçimde ittifaklara girilerek  çıktığını NATO’nun gözden uzak tutmaması ve Türkiye-Suriye sınırında bir savaşa çekilmesini engellemesi gerekir. Suriye’nin müttefiki Rusya’nın neyi hedeflediği bir yana, aslında hedef, Türkiye’nin pozisyonlarının ve Batı ile bağlantılarının zayıflatılmasıdır. Bundan 50 yıl önce de benzer bir durum yaşanmış, Küba’da baş gösteren kriz, Amerikalıların füzelerini Türkiye’den çekmesinden sonra çözüme kavuşmuştu.”

Liberal İtalyan gazetesi  La Stampa ise Suriye’deki direnişçi gruplara yapılan silah sevkiyatına ilişkin şunları yazıyor:

“Asilere yardım yapılsın, ama doğru adrese! Katar ve Suudi Arabistan’dan Suriyeli direnişçilere yapılan silah sevkiyatı sayesinde, direnişçileri yok etmek isteyen Beşar Esad’ın birlikleri gerçi püskürtüldü. Ancak bu durum Batılı ülkeler için stratejik bir ikilem haline geldi. Bu konuda her zaman şüpheler oldu ve Amerikan Büyükelçisi Chris Stevens'in Bingazi'de öldürülmesi olayı da her şeyi altüst etti. Şimdilerde Libya'da özellikle cihad yanlısı grupların güçlenmesi engellenmeye çalışılıyor. Suriye’de ise durum daha karanlık. Zira yaz aylarından sonra uzun bir savaşa hazır tek grup olan radikal dinci mücahitlerin oluşturduğu bir cephe konumunu sağlamlaştırdı. Çünkü onların işi savaşmak!”  

Fransız  Le Monde, İngiltere Birleşik Krallığı’ndaki İskoçya’nın, İspanya’daki Katalonya’nın ve Belçika’daki Flandra’nın bağımsızlık eğilimlerini yorum sütunlarına taşımış:

“İskoçya’da bağımsızlığı kazanma umutları, Katalonya’da özerklik taleplerinin artması, Belçika’nın Flandra bölgesindeki yerel seçimleri kazanan Bart de Wever’in Belçika’da monarşinin yıkılmasına ön ayak olacak bir ‘konfederasyon’ çağrısı yapması, tüm bu gelişmeler Avrupa kurumlarında huzursuzluk yaratıyor. Ayrıca bu gelişmeler, bu kurumların yarın bağımsızlığını ilân edecek olan bölgelere karşı nasıl bir tutum takınacağına ilişkin, şimdiye kadar tabu olan bir sorunun yöneltilmesine de kapı aralayacaktır.”

Avusturya’nın liberal Wiener Zeitung adlı gazetesi, Küba’da ilân edilen yeni seyahat özgürlüğünü şöyle yorumluyor:

“Seyahat özgürlüğünün tam da şu anda, Küba krizinin 50. yıldönümünde ilân edilmiş olmasının, tarihîn tuhaf cilvesi olması dışında bir anlamı var. Havana, 1962 yılında ilân ettiği, ülkeden kaçmaya teşebbüs edenleri ölümle cezalandırma tehdidinin tam tersini uygulayacağı sinyalini veriyor. Bu ise Küba’nın Batı ile 50 yıldır devam eden ölesiye hasımlığının sona ereceğini haber verir nitelikte. Ancak durum hiç de öyle değil. Küba’da önce birçok şeyin daha iyiye, gerçek demokrasiye dönüşmesi gerekiyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Beklan Kulaksızoğlu