1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

17.11.2011 - Avrupa basınından özetler

17 Kasım 2011

Almanya’daki aşırı sağ terör, Fransa’da hükümetin yabancı öğrencilerin çalışmasını sınırlama planı ve siyasî yeni başlangıca hazırlanan Yunanistan ile İtalya’nın durumu, bugünkü Avrupa basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/13CKJ

Bulgaristan’ın başkenti Sofya’dan 24 Çasa gazetesi, Almanya’daki Neonazi cinayetler serisini ele alıyor. “Almanya’da Neonazi terörü yeniden canlandı” başlıklı yorumda şu satırları okuyoruz:

“Akıl alır gibi değil. Bu nasıl mümkün olabilir? Söz konusu olan, aşırı sağcı terör. Ortada gerçek kurbanlar var ve polis bunlar arasında on yılı aşkın bir süre bağlantı kuramadı. Aylardır ülkenin gündemini oluşturan Euro krizi unutuldu. Almanlar derinden sarsılmış durumda. Aşırı sağcılar onlarca yabancıyı öldürüp yaralıyor. Hem de Almanya’da! Neonazi terörü Almanların kâbusu. Hitler rejiminin ve bu rejimin çıkarttığı dünya savaşının yaraları hâlâ oldukça taze. Ve Romanlarla Yahudilere karşı soykırımın utancı da hâlâ geçmiş değil.”

Avusturya'dan Die Presse gazetesi, Almanya'da aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti'nin yasaklanması tartışmalarını ele alıyor ve bunların ‘sözde tartışma' olduğu eleştirisinde bulunuyor:

“Açıkça görülüyor ki Alman siyaseti tamamen çaresiz bir durumda. Sorunları çözme yetisine sahip olduğu izlenimi vermek için şimdi NPD'nin yasaklanması tartışılıyor. Klasik bir sözde tartışma. Alman politikacılar, 2003 yılındaki rezil günleri hatırlamalı. O dönemde partiyi yasaklamak için başlatılan ilk girişim, parti içine iç istihbaratın bağlantı adamlarının sızdırılmış olması nedeniyle durdurulmuştu. Bunlar, devletten maaş alıyordu. İstihbarat birimleri arasındaki rekabet kaosu, federal bürokrasi çılgınlığı, soruşturmadaki tartışmalı yöntemler… 2003 yılından bu yana tüm bu sorunların hiçbirine el atılmadı. İşte asıl konu bu.”

Fransız Le Monde gazetesi ise, Fransa İçişleri Bakanı Claude Guéant’ın, yabancı öğrencilerin çalışma imkânlarını sınırlandırma planını eleştiriyor:

“İçişleri Bakanı’nı hiçbir şey planından caydıramadı; Fransa ve Fransız yüksek okullarının cazibesini yitireceğinden endişelenen Yüksekokullar Birliği’nin verdiği alarm da, Üniversite Rektörleri Konferansı’nın yabancı üniversitelerle varılan anlaşmalar nedeniyle büyük zarar görüleceği yönünde uyarısı da. İçişleri Bakanı’nın umurunda bile değil. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine beş ay kala ve aşırı sağcı Milli Cephe partisinin baskısı karşısında artık tek bir şey önemli, o da Fransa’daki göçmen sayısını azaltmak. O ünlü ‘Fransa Fransızlarındır’ şarkısı çalınıyor kulaklara. Ülkenin ve şirketlerinin çıkarlarına aykırı da olsa.”

Avusturya'dan Kurier gazetesi ise, Yunanistan ve İtalya'da yeni hükümetlerin reformlar için gerçek bir fırsat olduğunu belirtiyor:

“Malî piyasalardan coşkulu sinyaller mi? Boşuna. İtalya ve Yunanistan'daki siyasî yeni başlangıçları piyasaların not yükselterek ödüllendireceğini bekleyenler hayal kırıklığına uğradı. İtalya'da Berlusconi ve Yunanistan'da bir dizi talihsiz hükümetin uzun gölgesi, iki ülkede de uzmanlardan oluşturulan yeni hükümetlerin üzerinde. Ama umut için sebep de var. Bir nevi Berlusconi'nin tam zıttı olan, iliklerine kadar nesnel ve dürüst Mario Monti ile ekonomide büyük deneyime sahip Lukas Papadimos sayesinde İtalya ve Yunanistan reformları hayata geçirmek ve uzun vadede piyasaların güvenini yeniden kazanmak için gerçek bir fırsat yakaladılar.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Başak Özay