18.01.2007 - Alman basınından özetler...

Handelsblatt gazetesi, İsrail Genelkurmay Başkanı Dan Halutz’un istifasının sadece ordunun zirvesinde bir değişim anlamına gelmediğini yazıyor ve şunları ekliyor: “İsrail’de de askerler siyasete tabi. Bu da sonuç olarak, Lübnan’daki başarısız askeri harekatın sorumluluğunu Kudüs’teki hükümetin, en başta da başbakanın, onun savunma bakanının taşıdığı anlamına geliyor.”

Berliner Zeitung, Şubat ayında Lübnan Savaşı sırasında verilen kararları araştıran komisyonun raporunun açıklanacağını hatırlatıyor: “O zaman Peretz ve Olmert’in işi daha da zorda kalabilir. Eski sendika lideri Peretz’in bundan önce Savunma Bakanlığı’ndan, Sosyal İşler Bakanlığı’na geçme olasılığı da var. Bir sivilin iyi bir Savunma Bakanı olamayacağı inancı İsrail’de çoktan yerleşti.

Frankfurter Rundschau ise istifayı şöyle yorumluyor: “Aslında böyle bir adımın yeni bir başlangıcı olanaklı kılması gerekir. Ama bu, siyasette de personele ilişkin kararlar gerektirir. Başbakan ve Savunma Bakanı’nın Halutz’un halefini atama ve yollarına devam etme düşüncesi, daha bu aşamaya gelinmediğini gösteriyor. Bunu sadece Lübnan Savaşı’nda ölen askerlerin aileleri küstahlık olarak değerlendirmiyor.“

Süddeutsche Zeitung ise İsrail’de yeniden seçim olursa bunun İsrail ile Filistinliler arasında diyaloğun yeniden başlaması umutlarını suya düşüreceği kanısında.

Franfurter Rundschau gazetesi, Alman Başbakanı Angela Merkel’in Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmaya ve bu konuşmasında Avrupa Birliği Anayasası’na karşı olanları hedef almasını ele alıyor: “Eğer bu, heyecanla beklenen Berlin Konuşması’nın formülasyonlarının Avrupa çapındaki etkilerini denemek için yapıldıysa, bunun başarısız olduğu söylenebilir. Buna karşılık, yürümek istediği yol inandırıcı. Anayasa’nın geleceğini önce kamuoyundan uzak şekilde ilgili hükümetlerle incelemek doğru olur. Merkel’in, Anayasa reformu gerçekleştirilmediği sürece Avrupa Birliği’ni manevra yeteneğinden yoksun olarak tanımlayarak baskıyı artırması da akıllıca.”

Süddeutsche Zeitung da, Merkel’in bir çözümün somut unsurlarından söz etmemesinin akıllıca olduğunu vurguluyor. Gazete şöyle yazıyor: “Nihayetinde bunun taraflar arasında pazarlık edilmesi lazım. Ama Merkel, varolan Anayasa taslağının büyük ölçüde korunması gerektiği ve onsuz Avrupa Birliği’ne başka üye alınmasının olanaksız olduğu konusunda kuşkuya yer bırakmıyor. Berlin için, birliğin derinleştirilmesinin önüne geçen genişlemelere izin verilen zamanlar arkada kaldı.”

Tagesspiegel gazetesiyse herkesin her şeyi Merkel’den beklediğini ve kimsenin yardımcı olmadığını yazdıktan sonra şu düşüncelere yer veriyor: “Yani eğer Merkel Avrupa Parlamentosu’nda söylediği gibi ‘kararların oluşturulması’na girişirse, işi çok zor. Çünkü ortada, birlikte karar oluşturabileceği kimse yok. Zorunlu kararların hepsini kendi alıp, kabul ettirmesi gerekli.”

Süddeutsche Zeitung, Arap liderlerini eleştiriyor bugün yayımladığı bir yorumda: “Amerika’nın Ortadoğu politikasının hataları ortada. Ama bölgenin efendileri olan Arap devletleri buna rağmen, hiçbir ceza görmeden hala kararlı şekilde kararsız davranıyor. Bu da Orta Doğu’daki sorunların çözümüne katkıda bulunmuyor, tersine bunları derinleştiriyor.”