1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1808 Presseschau 1

18 Ağustos 2010

Alman basınında Pakistan'daki sel felaketi, Alman Federal Anayasa Mahkemesi'nin homoseksüel çiftlerin haklarıyla ilgili kararı ve Werder Bremenli futbolcu Mesut Özil'in Real Madrid'e transferiyle ilgili yorumlar var.

https://p.dw.com/p/Opu1
Fotoğraf: AP

Sel felaketiyle sarsılan Pakistan'a yapılan yardımların azalması, bugünkü gazetelerin yer verdiği konuların başında geliyor. Brauenschweiger Zeitung, radikal islâmcıların yararlanacağı endişesiyle Pakistan'a yardım yapmak istemeyenlerin sayısının arttığına dikkat çekiyor. Yorum şöyle:

"Pakistan'daki durum ciddi, bu nedenle Almanya'da vatandaşlar bu ülkeye yardım yapma konusunda tereddüt etmemeli. Pakistan'a yapılan yardımların azalmasına yol açan, vatandaşların yardımların doğru yere ulaşamayacağı yönündeki çekinceleri, anlaşılır. Depremle sarsılan Haiti'ye yapılan bağışların doğru yerlerde kullanılmadığı belleklerde taze. Haiti'de olduğu gibi Pakistan'da da yolsuzluk hızla artıyor. Ancak Batı yardım ederse, o zaman dünyanın önde gelen nükleer güçlerinden Pakistan'da yaşayanlara bir konuda önemli bir mesaj verilmiş olunur: Demokrasi cephesi güçlü, terörizm ise insanı çıkmaza sürükler."

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka önemli konu ise Alman Anayasa Mahkemesi'nin, eşcinsel çiftlerin heteroseksüel çiftlere göre miras hukukunda yaşadığı mağduriyetin geçmişi kapsamak üzere anayasaya aykırı olduğuna dair verdiği karar. Mannheimer Morgen kararı şöyle yorumluyor:

"A diyen, B de demeli. 2001 yılında meclis, eşcinsel çiftlerin ilişkisini evlilik benzeri bir ilişki şeklinde tanımladığında ve onların haklarını genişlettiğinde, bunun kapsamlı hukuki sonuçlarının olacağı kestirilebiliyordu. Diğer hukuki konularda olduğu gibi bu konuda da kafalarda oluşan soruları çözmek ve yasaları yapanlardan, eşcinsel ilişkilerin klasik evlilikle eşit hukuki haklara sahip hale getirilmesini talep etmek, Anayasa Mahkemesi'ne düştü."

Frankfurter Rundschau ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Eşcinsel çiftler hâlâ hakları için mücadele etmek zorunda. Hukuki anlamda yapılan şikayetler hep aynı soruyu gündeme getiriyor: Anayasa ile güvence altına alınan evlilik nereye kadar korunabilir ve bu nedenle homoseksüel çiftler nelere katlanmak zorunda kalır? Politik açıdan bakıldığında toplum için farklı projelerin sözkonusu olduğu görülüyor. Ancak siyasi partilerin çoğu, Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller, Hür Demokrat Parti ve Sol Parti, eşcinsel birlikteliklere açık. Hrıstiyan Birlik Partileri ise aile ve evlilik konusunda savundukları muhafazakar model nedeniyle, evliliğin korunması tezini ortaya koyarak, sadece buna hizmet etmeye çalışıyor. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar nedeniyle şimdi Hrıstiyan Birlik-Hür Demokrat hükümet, miras hukuku konusunda yeni bir yasa taslağı hazırlamak zorunda. Homoseksüel çiftler önceden olduğu gibi şimdi de vergi açısından evli çiftler gibi muamele görmeyecek. Bunun yanı sıra homoseksüel çiftler birlikte evlat edinemeyecek. Hrıstiyan Birlik Partileri gerçi homoseksüel çiftlerin evliliklerini tanıyor, kabul ediyor. Ancak onlara göre bunun dışında sahip olacakları haklarla çok ileriye gitmiş oluyorlar."

Alman milli takımının Türk kökenli futbolcularından Werder Bremenli Mesut Özil'in haftalardır süren transfer söylentilerine son nokta koyuldu. Özil İspanya'nın Real Madrid takımıyla el sıkıştı. Emder Zeitung konuyla ilgili yorumunda, transferi olumsuz buluyor:

"Bremenliler Özil'in transfer ücretine, Mesut Özil ise dolgun maaşına seviniyor. Peki bu bütün tarafların yararına bir transfer mi? Kesinlikle hayır. Spor açısından bakıldığında Mesut Özil'in transferi Werder için büyük bir darbe. 21 yaşındaki Özil içinse İspanya'ya transfer çok erken. Onu yabancı bir dil, güçlü rakipler ve yüksek performans baskısı bekliyor. İspanya'ya transfer olan birçok futbolcu bu nedenle başarısız oldu. Real Madrid'in beklentilerini karşılaması için Özil'de herşeyden önce kişisel olgunluk eksik."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu