Avrupa basınından özetler

Fransız Le Figaro gazetesi, 'Berlin, Paris ve AB politikası' başlıklı yorumunda, Almanya ve Fransa arasında Avrupa Birliği'ne yön verilmesi konusunda bir iktidar mücadelesinin yaşanacağına dikkat çekiyor:   

"Fransa'nın nihayet AB Malî Paktı'nı onaylamasıyla, Paris ve Berlin arasında Euro'nun geleceği konusunda asıl iktidar mücadelesi şimdi başlıyor. Elysee Sarayı'ndan bu konuda yapılan açıklamalarda dile getirildiği gibi Almanya Başbakanı Angela Merkel daha güçlü konumda. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande Avrupa'da siyasî birlik yönündeki her tür girişimi, dayanışma konusunda kaydedilecek ilerlemelere bağlıyor. Bu nedenle, 'dayanışmaya dayalı entegrasyon' formülünü benimsiyor. Hollande bu şekilde Almanya'nın federal konseptine karşı çıkarak, borçların kamulaştırılması hedefine biraz daha yaklaşıyor. Bu konudaki görüş ayrılıkları derin. Almanya bütçe disiplininin dayanışmadan önce gelmesini istiyor. Fransa ise önce dayanışma sonra bütçe kontrolü diyor."

Bir başka Fransız gazetesi L'Alsace AB zirvesi ile ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Ekonomi politikaları konusunda gerçek ilerlemeler sağlanmasını umut edenleri hâyâl kırıklığına uğratmamak için buluşma çok ihtiyatlı bir biçimde, 'aşama zirvesi' olarak nitelendiriliyor. Güzel bir coşku! Zirve katılımcıları, para birliğinin güçlendirilmesi için müzakereleri sürdürmek zorunda. Almanya Başbakanı Merkel Fransa'nın Euro konusundaki iyimserliğini bir kez daha soğuk duş etkisine maruz bırakabilir. Çünkü Euro Bölgesi'ndeki borçların dağılımının kısmen de olsa değiştirilmesi bile Almanya Başbakanı Angela Merkel'de ülser etkisi yaratıyor."  

Hollanda'dan de Volkskrant gazetesi, Avrupa Birliği'nin yeni bir sorunla karşı karşıya olduğunu savunduğu yorumunda bunu şöyle açıklıyor:

"Avrupa'nın güneyindeki ülkeler, Euro Bölgesi'ndeki tüm bankaların AB denetimi altına alınması sürecinin hızlandırılmasını istiyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte, güneyli mevkidaşlarının bu isteğine karşı çıkıyor. Böyle bir kararın oybirliği ile alınması gerektiği için, Brüksel'deki AB zirvesinin sonucu, Haziran ayındaki zirvenin tekrarından ibaret olacak. Birliğin güneyindeki ülkeler bu durumda finans piyasalarında yeni bir huzursuzluk oluşmasından ve devlet tahvilleri için faizlerin yükselmesinden endişe ediyor. Sallantıdaki bankalar ulus-devletleri giderek zorluyor. Nakit sıkıntısı olan bankalara kriz fonundan yardım ve Avrupa bankalarını denetleyecek bir bankalar birliği kurulmasıyla bu mevcut zor duruma son verilmeli."   

İspanya'dan sağ liberal El Mundo gazetesi ise bugünkü baskısında, ABD'deki başkanlık yarışını ele alıyor. Gazete başkan adayları Barack Obama ile Mitt Romney'nin yaptığı ikinci televizyon düellosunu şöyle değerlendiriyor:

"ABD'de başkanlık seçimlerinden üç hafta önce bütün veriler, sonucu açık bir seçim yarışına işaret ediyor. Obama ikinci düelloyu kazandı ancak Romney de Obama'nın karşısında durabileceğini ispatladı. Uzmanlar seçimlerin somut bir favorisi olmadığı görüşünde. Bu, Başkan Obama için kötü bir haber. Şu andan itibaren kararsız seçmenler ve 'swing' olarak adlandırılan, hangi partinin kazanacağının belli olmadığı eyaletler seçimlerde belirleyici olacak."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu