18.12.2009 - Alman basınından özetler

İklim Konferansı'yla ilgili değerlendirmelerle başlıyoruz basın turumuza. Almanya'nın ulusal gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, müzakerelerden sonuç alınamamasını Çin'in tutumuna bağlıyor:

“Çinlilerin ikili oyunu, Kopenhag'daki Dünya İklim Zirvesi'nin başarısını tehlikeye atıyor. Tabii bu arada Çin Halk Cumhuriyeti kadar iklime zararlı gazları atmosfere yayan başka bir ülke yok. Ancak Pekin yönetimi, emisyon oranlarının azaltılması için bağlayıcı kurallardan ısrarla kaçınıyor. 'Çin'in kalkınmışlığın eşiğindeki bir ülke olduğu ve bu nedenle iklimin kurtarılmasında sanayileşmiş ülkelerden daha az yükümlülük altına girmesi gerektiği' şeklindeki argümanları can sıkıcı. Pekin, Kopenhag'da da bu tutumunda sergilemeye devam etti.”

Die Welt gazetesi ise İklim Konferansı'nı farklı bir açıdan değerlendiriyor. Gazetede şu satırları okuyoruz:

“Dünya için son fırsat Kopenhag'da kaçırıldı mı? İklim zirvesinin somut bir sonuç çıkmadan bitecek olması, dünyanın sonu gibi değerlendiriliyor. Yine baş suçlu Amerika ve yine dünyanın sonu geliyor… Avrupalılar, sınıf birincisi refleksini frenlemeliydi. Çevre dostu fotovoltaik panelleri ve rüzgâr türbinlerini bulan Jimmy Carter başkanlığındaki ABD'ydi. Ancak bunlardan şimdi Almanlar ve Japonlar para kazanıyor. İşadamı olmak, çevre meleği olmak değildir. Keza pragmatikler, ideologlardan daha fazlasına ulaşabiliyor. Umutlu olmaya devam edelim. Kopenhag'daki konferans belki kaçırılan son fırsattı. Ama bir başka konferans, bir başka 'son şans' daha mutlaka gelecektir.”

Almanya'nın bir diğer önemli gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung, zirvede ulusalcı davranıldığına işaret ediyor:

“Konferansın tehdit altında olması, konferans yönetiminin amatörlüğünden ziyade ulusal çıkarların devreye girmesinden kaynaklandı. Bir başarısızlığın ortaya çıkması, yani küresel bir iklim antlaşmasından vazgeçilmesi, ne uluslararası iklim politikasının tükenişi ne de gezegenin çökmesi anlamına geliyor. Küresel bir soruna ortak bir çözüm bulma girişiminin başarısızlığa uğraması olarak değerlendirilebilir. Suçluysa sadece ev sahibi Danimarka değil, aynı zamanda ulusal çıkarlarını savunanların tutumları ve iklim fanatiklerinin dünyanın sonu geldiğine ilişkin öngörüleri. Kopenhag'da kazanan, belki de akıl ve bilinç olacaktır…”

Magdeburg kentinde çıkan Volksstimme adlı gazete ise NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in Moskova ziyaretini değerlendiriyor. Kafkaslardaki savaş yüzünden kopan NATO-Rusya ilişkilerinin yeniden canlanmaya başladığını belirten gazetede şu satırları okuyoruz:

“Gelen haberler biraz muğlak, ancak temelde umut verici. Bununla birlikte planlanan ortak füze kalkanı projesi dikkat çekici. Rusya'nın uzun zamandır yaptığı bu öneriye NATO önceleri karşı duruyordu. Ancak ABD'nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde kurmayı planladığı füze kalkanı sisteminden vazgeçmesi, taraflar arasında ortaklığın önünü açtı. Kuzey Atlantik İttifakı, Rusya'nın da desteği ile Afganistan'da helikopter sayısını artırmak ve polis eğitimini güçlendirmek istiyor. Diğer yandan Rusya'nın önerdiği yeni güvenlik anlaşmasına ilişkin bir gelişme yok. Ayrıca Rusya, Ukrayna ile Gürcistan'ın NATO'ya kabul edilmesini engellemeye çalışıyor. NATO ve Rusya arasında ipler gelecekte de gerilmeye devam edecek. Ancak önemli olan, tarafların resmî ilişkilerini sürdürüyor olması.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Murat Çelikkafa