1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

19.01.2006 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Yeşim Kasap19 Ocak 2006
https://p.dw.com/p/Abnl

Avrupa basını bugün Alman Federal İstibarat Servisi’nin Irak Savaşı’ndaki faaliyetlerini aydınlatmak için soruşturma komisyonu kurulması kararına ilişkin yorumlara geniş yer ayırmış. Ayrıca Pekin’de sona eren uluslararası kuş gribi konferansı, Avrupa limanlarının rekabete açılmasını öngören talimatnamenin reddedilmesi ve Almanya’da sokağa dökülen doktorlar öne çıkan diğer konular.

Almanya’da yayımlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde, Alman Federal İstibarat Servisi’nin Irak Savaşı’ndaki faaliyetlerini aydınlatmak için soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin şu yorum yapılıyor:

„Komisyon soruşturması neticesinde fazla bir şey açığa çıkmayacak. Zira konu Federal İstihbarat olunca, hükümetin, ‚devletin güvenliği ve bekaası’ bahanesinin ardına gizlenmesi çok kolay. Kaldı ki muhalefet partilerinin yöneltecekleri sorular da meselenin aydınlatılmasına hizmet etmeyecek. Sorular, eski hükümetin yargılanması ekseninde dönüyor olacak.“

Berliner Morgenpost gazetesi de Soruşturma Komisyonu’ndan çok ümitli değil:

„Soruşturma Komisyonu araştırmayı gizli yürütmek zorunda. Çünkü adı üstünde, gizli servislerin faaliyetleri açığa vurulamaz! Gizli servisler demokrasilere yakıştıralamadığı için genelde bu yapılanmalara hep kötü gözle bakılır. Ama unutmamak gerekir ki, gizli servisler ülkelerin güvenliğinin sağlanması açısından son derece önemli, hatta vazgeçilmez…“

Almanya’da yayımlanan yerel ölçekli Thüringer Allgemeine gazetesi ise Pekin’deki kuş gribi konferansına ayırmış yorum sütunlarını:

„Devletler durumun vahametini kavradı. Oysa uzun bir süre durumu hafife alıyorlarmış gibi göründüler. Salgınla mücadele için yaklaşık 2 milyar dolar ayrılması gayet yerinde bir karar. Çünkü küresel bir tehdit söz konusu ve buna ancak küresel önlemlerle cevap verilebilir.“

Başka bir yerel Alman gazetesi, Handelsblatt ise farklı bir görüşü savunuyor:

„Güney cephesi zayıf. Gelişmekte olan ülkelerde insanlar tıbbı açıdan çok kötü şartlarda yaşıyor. Hastaneler yeterli değil, iyi doktorlar da genelde daha zengin ülkelere göçüyor. Birçok ülkenin kuş gribi için acil eylem planı yok. Oraya buraya bir miktar para aktarmak yeterli değil! Ayrıca paranın büyük bir kısmının ya bürokratik süreçlerde eriyip gideceğini ya da rüşvet olarak birilerinin cebine ineceğini unutmamak gerek. Yaşanan son doğal felaketlerde yapılan bağışlara ne olduğunu hepimiz gördük!“

Avrupa limanlarının rekabete açılması için sunulan taslağın Avrupa Parlamentosu’nda reddedilmesine ilişkin yorumlara geçiyoruz. Almanya’nın yerel ölçekli yayın organı Südwest Presse, şu satırları taşımış sütünlarına:

„Liman işçilerinin sokağa dökülmesi anlaşılabilir bir şey. Ne de olsa işsizlik büyük bir sorun. Ama Avrupa’da ‘rekabet’ denilince, akla hemen işsizlik geliyor... Bu nedenle de talimatname bir öfke selinde kayboldu gitti. Olsa talimatnameyle belirlenen hedefler hiç de yanlış değildi. Avrupa limanların dünyaya açılması, ulusal tekellerin kırılması hedefleniyordu. Peki talimatnamenin reddedilmesinin bedelini kim ödeyecek dersiniz? Tabii ki tüketiciler...”

Alman Landeszeitung gazetesinde ise şu satırlar dikkat çekiyor:

“Avrupa bir güç gösterisine sahne oldu. İşçilerin protestosundan sonra, Avrupa Parlamenterleri de ‘ulu’ Avrupa Komisyonu’nun imajını zedeledi. Parlamenterler liman talimatnamesini geri çevirerek, ‘Avrupa Birliği içerisinde demokrasi yok’ diyenleri yalancı çıkardı. Ayrıca parlamenterler Avrupa bütçesine de hayır dedi ve şimdi Brüksel, bütçede de düzeltmeleryapmak zorunda. Fakat bu kesinlikle utanılacak bir durum değil. Tam aksine, denetim mekanizmalarının işlediğinin kanıtı!”

Son günlerde sadece liman işçileri sokağa dökülmedi. Almanya’da çalışma koşullarından memnun olmayan doktorlar da yürüdü. Yüksek tirajlı Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’da şu yorum yapılıyor:

“Sağlık konularından sorumlu olanlar, sonuçlarını düşünmeyerek sürekli yeni kısıtlamalar getirdi. Ama doktorların intikamı acı oldu! Şimdilik büyük eyaletlerdeki doktor sayısı yeterli. Fakat gelecek beş yıl içinde tam 40 bin sağlık çalışanı emekliye ayrılacak! Genç nesil ise başka ülkelere göçüyor. Pek yakında Almanya bir doktorların mumla arandığı bir yere dönüşebilir, dikkat!”

Yerel gazete Saechsische Zeitung da doktorların isyan etmesine hak veriyor:

“Doktorlar, saatlerce tuttukları nöbetin karşılığını almalı tabii. Omuzlarında ne kadar sorumluluk olduğunu ve işlerinin ne kadar yorucu olduğunu hatırlatmaya gerek yok herhalde... Doktorlar yaptıkları iş karşılığında ne kadar para alacakların bile bilmiyorlarsa, gösteri yapmak elbette en doğal hakları. Arada çok fazla şey isteyen doktorlar da vardır tabii ama bunları büyük bir çuvaldaki birkaç çürük elmayla kıyaslamak mümkün...”