19.02.2007 - Alman basınından özetler...

Frankfurter Rundschau gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush’un rakiplerinin bölünmüşlüğüne güvendiğini yazıyor bugün ve şu yorumu yapıyor: “Bush, asıl kavganın Mart’ta, Kongre savaş bütçesini tartışırken kopacağını biliyor. Beyaz Saray, Kongre’deki eleştirmenlerinin o zaman ciddi bir çatışmadan korkacağını ümit ediyor. Bu hesap tutabilir. Ama Bush’un üzerinde yürüdüğü siyasi buz giderek inceliyor. Irak’ta durum değişmezse, bağlayıcılığı olmayan kararların, ülkedeki ikinci gücün sertçe müdahelesine dönüşmesi de olanaklı. Senato’da da artık Başkan’a karşı net bir muhalefet ortada.”

Neues Deutschland gazetesi, Bush’un Washington’daki meclisi devamlı yeni güvenlik stratejileriyle sakinleştiremeyeceğini belirtiyor: “Çünkü Irak felaketi ve çinko tabutlarda geri gelen Amerikan askerleri başlayan seçim kampanyasında zararlı” diyor Neues Deutschland. “Ama öldürülen onbinlerce Iraklı, milletvekillerini ilgilendirmiyor. Bu milletvekillerinin Demokratları mı, yoksa Cumhuriyetçileri mi temsil ettiği de hiç farketmiyor.”

Tageszeitung gazetesiyse şunları yazıyor: “Demokratlar son araç olarak Başkan’ın savaş bütçesini onaylamayabilir. Ama son başarısızlığın ardından bu plan da umutsuz görünüyor. Çünkü, tüm bölgeyi ateşe atmadan Irak’tan çıkmanın yolunu en azından Demokratların biliyor olmasını gerektiriyor. Böyle bir plan ise görünürde yok. Ne Demokratlar’da ne de Cumhuriyetçiler’de. Beyaz Saray’ın ise bunun nasıl olacağı konusunda hiç fikri yok.”

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung da bir yandan orduya sadık, diğer yandan da Bush’un mahvettiği savaştan bunalan Demokratların daha şimdiden taktik menvralara sarıldığını yazıyor: “Sonuçta sadece askerlerin elini kolunu bağlayacak, ama Başkan’ı sıkıştırmayacak birçok detaylı metin hazırlıyorlar. Bağdat’a yapılan sonuçları korkunç seferin üzerinden dört yıl geçtikten sonra sadece Irak dağılmıyor. Savaş, Amerika’yı da her zaman olduğundan daha fazla dost ve düşman şeklinde iki safa ayırıyor.”

Yine Süddeutsche Zeitung bir başka yorumda Ortadoğu’da Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın yönetiminde masaya oturacak İsraillilerle ve Filistinliler arasındaki ilişkiyi ele alıyor: “Yedi yıl önce intifada başladığından beri hiçbir İsrail hükümeti Filistinlilerin terörünü bir anlaşmayla kırmayı ciddi şekilde denemedi. Bunun yerine duvarlar ve dikenli teller örüldü. Ama Filistinliler yokolmuyor. Zirve toplantısında İsrail’in birkaç tutuklunun serbest bırakılmasını gündeme getireceği anlaşılıyor. Bu yeterli olmayacak.”

Frankfurter Rundschau gazetesiyse Berlin’de yapılan Film Festivali’ni şöyle yorumluyor: “Berlin Film Festivali 57. yılında her zamankinden daha fazla siyasi sinemaya adandı. Ama acaba bir film sadece siyaseti konu aldığı için gerçekten siyasi film oluyor mu? Değişiklik olsun diye bir kere radikal sanatı denemek nasıl olur? Eğer iyi yapılırsa o da bir siyaset olur.”