19.04.2010 - Alman basınından özetler

Neue Osnabrücker Zeitung dün Kuzey Kıbrıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini taşımış yorum sütunlarına:

“AB bölünmüş Kıbrıs’la ilgili yapılmaması gereken tüm yanlışları yaptı. Kıbrıs’ın kuzeyinde milliyetçi Derviş Eroğlu’nun seçimi önde tamamlamış olması da bunun faturasıdır. 2004 yılındaki BM planının hüsranla sonuçlanmasından beri Kıbrıs Türkü AB tarafından oyalandığını düşünüyor. Kuzey Kıbrıslılar, güneydekilerin referandumda “hayır” oyu kullanmalarına rağmen AB üyeliğiyle ödüllendirilmelerini sineye çekmedi. Milliyetçi Eroğlu işte bu durumdan istifade etti.”

Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB’ye tam üye olmanın değil, tam üyelik standartlarını yakalamanın daha önemli olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı, AB’den hangi engellemeler yapılırsa yapılsın Türkiye’nin bundan etkilenmeden kararlılıkla yoluna devam etmesi gerektiğini söyledi. Frankfurter Allgemeine Zeitung Türkiye Cumhurbaşkanı'nın bu açıklamalarını olumlu buluyor:

“AB’ye tam üyelikten daha önemlisi, Türkiye’nin demokratikleşme yolundaki reformlarda ilerleme kaydetmesidir. Türkiye Cumhurbaşkanı bunu Hürriyet’e verdiği demecinde dile getirdi. Bunlar açık ve samimi ifadelerdir. (…) Demokrasi, çoğulculuk ve insan hakları AB’ye ya da başka bir siyasi ittifaka üye olunsun olunmasın tüm insanlar için değerlidir. Norveç gibi AB’ye üye olmayan örnek demokrrasiler var. Türk halkınin Gül’ün sözlerini dikkate alması gerekir. Ama Brüksel’den dolayı değil.”

Federal Göçmen ve Mülteciler Dairesi tarafından yabancı kökenlilerin Almanya’ya uyumu konusunda yapılan araştırma, Almanya’da yaşayan yaklaşık 7 milyon yabancı arasında Almanya’ya uyum konusunda en fazla zorluk çeken grubun Türkler olduğunu ortaya koydu. Hannoversche Allgemeine Zeitung’un araştırmaya ilişkin değerlendirmesi şöyle:

“Almanya’da yaşayan her beş Türk’ten birinin okuma yazma bilmemesi, her yedi Türk’ten birinin işsizlik ve sosyal yardım parasına bağımlı olması, her üç Türk kızından ikisinin de meslek eğitimi almamış olması, hem yürüttükleri uyum politikası konusunda Alman politikacılar hem de Almanya’daki Türk dernekleri açısından alarm zili anlamına geliyor. Ancak her iki taraf da mevcut eksiklikleri yeterince ciddiye almışa benzemiyor. Oysa çoğu Müslüman Türk gencinin toplumda iyi bir yer edinme fırsatı kaçmış oluyor. Bu da bu gençlerin kaçışı dini örgütlenmelerde aramasına neden oluyor. Bu yüzden uyum zirvelerinde ahkâm kesmek ve bu sözlere inanmak yerine bu konudaki yerel yapılanmayı güçlendirmek gerekir.”

Düsseldorf merkezli Westdeutsche Zeitung ise İzlanda’daki yanardağ patlamasıyla felç olan Avrupa hava trafiğini taşımış bugünkü yorum sütunlarına:

“Semalardaki sükûnet uzun vadede Avrupa'da sadece geçimini bu işten sağlayan 30 milyondan fazla insanı etkileyen bir felaket anlamına geliyor. Uzmanlara göre, bir ay boyunca uçuşlara ara verilmesi tüm havayolu şirketlerinin iflasına yol açar. Bu yüzden havayolu şirketlerinin kapsamlı uçuş yasaklarının gerçekten elzem mi olduğuna dair çıkışları anlaşılır bir durumdur.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay