1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

19.05.2009 - Alman basınından özetler

19 Mayıs 2009

Alman basınının bugünkü gündemini, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun ABD ziyareti ve Almanya'da artan yoksulluk oranları oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/Ht9g
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Dün Beyaz Saray'da bir araya gelen ABD ve İsrail liderlerinin Ortadoğu'daki barış süreciyle ilgili görüşleri farklılık arz ediyor. Süddeutsche Zeitung, konuyla ilgili yayınladığı yorumda, Netanyahu'nun ABD'nin iki devletli çözüm önerisinden belirgin bir şekilde kaçındığının altını çiziyor:

“İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ABD Başkanı Barack Obama ile Washington'da yaptığı görüşmede açık bir şekilde iki devletli çözümden yana olmadıklarını belirtti. İki liderin Beyaz Saray'da yaptığı basın açıklamasında Netanyahu, İsrail ve Filistinlilerin yan yana yaşamalarına olanak sağlayacak bir anlaşma için çaba harcadıklarını söyledi. Ancak İsrail Başbakanı'nın açıklamasında, Obama gibi bağımsız bir Filistin Devleti'ni desteklediğine dair herhangi bir ibare de yer almadı. Obama ise görüşmenin ardından ABD'nin bu konudaki tavrını netleştirerek, İsrail’den Batı Şeria'da yeni yerleşim bölgeleri inşa etmeyi durdurmasını istedi. ABD Başkanı ayrıca hedefin bağımsız bir Filistin devleti olduğunu da vurguladı. 'İki devletli çözümü' sadece ABD'nin değil dünya kamuoyunun desteklediğini belirten Obama, bu çözümle birlikte Filistin ve İsrail'in yan yana barış ve güven içinde yaşayabileceklerini ifade etti.”

Almanya'da yoksulluğun arttığı bölgeleri işaret eden tablo, Alman basınını da ağırlık konusu olarak dikkat çekiyor. Neue Osnabrücker Zeitung, bu gelişmeyi, Almanya'da bölgesel ve sosyal farklılıklara vurgu yaparak sütunlarına taşıyor:


“Söz konusu tartışma sosyal dayanışma derneklerini ekonomik olarak zorda olanları güçlendirmeye yönelik faaliyetlere sevk etmek adına oldukça iyi. Elbette meseleye küresel açıdan da bakmak gerekiyor. Almanya, Avrupa ölçülerine göre bölgesel ve sosyal farklılıkların en fazla yaşandığı ülkeler arasında bulunuyor. Bu nedenle öncelikle etkin bir sosyal politikaya ihtiyaç var. Zira çok az ülkede burada olduğu gibi, sosyal sistem için kişi başına alınan ödenek ne denli fazla ise, sosyal dengeyi sağlamaya yönelik yapılan harcamalar da o denli az. Sosyal politikaları daha işlevsel kılmak için yeni bir yapılanma gerekiyor. Ancak bu yapılanma yüksek vergiler, yeni yükümlülük ve borçlarla da sağlanmamalı.”

Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi olan Bild de Almanya'da artan yoksulluğu konu edinen gazeteler arasında yer alıyor. Ancak gazete, olaya değişik bir bakış açısıyla yaklaşarak, bölgesel farklılıkların olduğunu ama eşitsizliğin yaşanmadığını belirtiyor:

“Almanya'da yoksulluk alarmı! Şimdi ülke batıyor mu? Bu soru gerçekten çok anlamsız. Çünkü ortaya konan sadece bir hesap oyunundan ibaret. Yarın Almanya'ya binlerce yeni milyoner gelir ve gelir ortalaması yükselir, bir bakmışsınız fakirlerin sayısı da artmış. Milyonerler gider yoksul sayısı da otomatik olarak düşer. Elbette işin gerçeği, ülkede zengin ve fakir bölgelerin mevcut olduğu. Ama bölgesel farklılıklar, bölgesel eşitsizliği de beraberinde getirmiyor. Örneğin, bir zamanlar tarımsal olarak zayıf bölge olarak zikredilen Bavyera, bugün tarımda başı çekiyor. Almanya'da bölgesel farklılıkların pek çok nedeni var. Bazen bu nedenler yüzyıllar öncesine bile dayanabiliyor. Bu durumu ise tek bir bakış açısıyla, gelişigüzel yapılmış istatistikler ortadan kaldırmaya muktedir değil.”



Derleyen: Özlem Coşkun

Editör: Murat Çelikkafa