1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1905 Presseschau 2

19 Mayıs 2010

Bugünkü Avrupa basınında İran'ın Türkiye ve Brezilya ile imzaladığı takas antlaşması, Avrupa'da finans şirketlerine getirilmesi planlanan vergi ve Fransa'daki burka yasağı planlarıyla ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/NRgn
Fotoğraf: ISNA

Hollanda'nın NRC Handelsblad gazetesi bugünkü sayısında İran'ın Türkiye ve Brezilya ile takaş antlaşması imzalamasını değerlendiriyor:

"İran'ın gerçekte nükleer silah programına sahip olmadığı ve sadece barışcıl hedefler izlediğinin ne garantisi olabilir? Aslında hiçbir garantisi olamaz. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, karşıtlarına elini uzatan bir politikacı olarak tanınmıyor. Buna rağmen Tahran'ın yaptığı antlaşmanın ta en başından beri aldatmaca ve hile ile ilgisi olduğunu söylemek, mantıklı değil. İşin aslı, Brezilya Devlet Başkanı da Silva ile Türkiye Başbakanı Erdoğan'ın İran'ı taviz vermeye ikna edebilmesidir. Batı tarafından görevlendirilmeden bunu yapmaları bunun göstergesi. Sadece bu nedenle bile Batı, İran'a karşı izlediği eleştirel politikasını yeniden şekillendirmeli."

İsviçre'nin Tages-Anzeiger gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle.

"Gelişmekte olan ülkeler, ABD'nin belirlediği direktifleri izlemek yerine, diplomasi kitabını kendileri ellerine alıyor ve bununla kendilerine duydukları güvenin işaretini veriyorlar. Gelişmekte olan ülkelere göre nükleer enerjinin barışcıl amaçlar için kullanılması, kısıtlanamaz, sınırlandırılamaz. İşte bu nedenle Brezilya ve Türkiye'nin diplomatik girişimi anlamlı. Erdoğan ve da Silva'nın girişimleri başarısız olsa bile, bunun olumsuz sonuçları olmayacaktır. Washington'un Meksika ya da Şili'yi, Irak Savaşı'na girmeyi reddettiği için cezalandırdığı dönemler sona erdi."

Gazeteler, AB Maliye Bakanları'nın, ekonomik krizin sorumlusu olarak gösterilen finans şirketlerine vergi getirilmesi konusunda uzlaşma sağlanmasına da yer veriyor. Avusturya'dan Kurier'in yorumu:

"En azından Avrupa'da 1,5 trilyon euroluk hareket alanı olan yüksek spekülasyon içeren hedge fonlara karşı uygulanması istenen kurallar, doğru yönde atılmış bir adım. Bunu başka önlemler de takip etmeli. Çünkü hedge fon yöneticilerinin kayıtlara geçirilmesi ve bu ticari modelin bütün açıklığıyla ortaya konulması şeffaflığı beraberinde getirecektir ancak uygulamalarına müdahale etmeyecektir. Hedge fonların bankaların sermaye yönetmeliklerine tabi olmaları, daha mantıklı olur. Böylece devletleri iflasa götürecek spekülasyonlar yasaklanabilir. Bu konuda listeyi uzatmak mümkün."

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Fransa'da kadınların yüzünü ve vücudunu tamamen kapatan burka ve peçenin yasaklanması planları. Fransa'nın Dernieres Nouvelles d'Alsace gazetesi yasağın sonuçlarını irdeliyor:

"Burkanın yasaklanmasını planlayan yasanın büyük bir avantajı var: Yasa çok basit, açık ve yanlış anlamalara mahal verecek bir riski içinde barındırmıyor. Kadınların özgürlüğüne saldıran bir uygulamaya son veriyor. Ancak hükümetin körü körüne provakasyon tuzağına düşme tehlikesi yok mu? Radikal islamcılar burka ve peçenin tamamen yasaklanmasını bekliyor. Çünkü böylece kurban rolünü oynayarak, 'skandala' tepkilerini gösterebilecekler."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu


Editör: Beklan Kulaksızoğlu