1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

19.09.2006 - Alman basınından özetler...

Ajanslar19 Eylül 2006

Berlin ve Mecklenburg-Vorpommern’deki eyalet seçimleri, bugünkü Alman basınında seçtiğimiz ilk konuyu oluşturuyor. Sosyal Demokrat Parti’nin seçimlerden birinci parti olarak çıkması, Hıristiyan Birlik partilerinin yenilgi alması ve aşırı sağcıların da eyalet meclisine girebilmesi çerçevesindeki yorumlar birinci bölümde. Papa 16. Benedikt’in yoğun tepki alan açıklamaları kapsamında ılımlı Müslümanlara ve Türkiye’ye yönelik mesajları içeren yorumlar da ikinci bölümde…

https://p.dw.com/p/Abl1

Almanya’nın Berlin ve Mecklenburg-Vorpommer eyaletlerinde hafta sonu yapılan seçimleri Bonner General Anzeiger gazetesi tek bir cümle ile yorumluyor: Seçim Sosyal Demokrat Parti’ye yaradı, Hıristiyan Birlik partilerine ise yaramadı. Gazete yorumuna şöyle devam ediyor: “Eyalet seçimlerinin Hıristiyan Birlik partileriyle sosyal demokratların federal düzeydeki ortak iktidarına önemli etkileri olacaktır. Başbakan Angela Merkel, -bugün bunu söylemekten kaçınsa bile, -rotasını gözden geçirmek zorunda kalacaktır. İki yönüyle: Hem Hıristiyan Birlik partilerinin koalisyon içerisindeki profillerini daha da belirginleştirmek, hem de koalisyona daha fazla profil kazandırmak zorunda kalacaktır. Küçük adım politikaları, belirsiz siyasi rotalar, kararsızlık, büyük politik vizyondan yoksun olmak, tüm bunlar, dört yıl sürecek olan bir koalisyonun ilk yılında yetirli değildir.”

Düsseldorf’ta yayımlanan Westdeutsche Zeitung’un yorumu ise aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti’nin bu eyalet seçimlerinde yüzde 5 barajını aşarak eyalet meclisine girmeyi başarması çerçevesinde kaleme alınmış. Şu satırları okuyoruz: “Büyük halk partileri küçük partileri küçümseyerek, profesyonel olmayan bir tavır almış oluyorlar. Ama aynı zamanda doğu eyaletlerinde büyük bir ayıp anlamına gelen aşırı sağcı gruplar ile sadece eleştiri bazında mücadele edilebileceğini sanıyorlar. Umutsuzluğa düşmüş olan bu kitleleri ikna yöntemiyle kazanmakla çok daha iyi bir iş yapılmış olacaktır.”

Mainz’da yayımlanan Allgemeine Zeitung de benzer görüşleri savunuyor: “Pazar günü doğuda olan bitenler, birdenbire olmadı, bunların sebebi var. Eğer seçmenin aşırı sağı seçmesi istenmiyorsa, bunun para ile, sarfedilecek birkaç iyi sözle yapılması mümkün değil. Bu ancak, onlardan daha iyi bir seçenek olduğunuzu kanıtlayabilirseniz mümkün olabilir!”

Bugün Alman basınından seçtiğimiz ikinci konu ise Papa 16. Benedikt’in sözleri ve İslam dünyasındaki tepkilerle ilgili. Südwest Presse, sadece Irak’taki aşırı dinci militanların değil, Türk hükümetinin de, Papa’nın yapamayacağı bir şeyi, yani özür dilemesini istemesinin çok tehlikeli olduğunu belirtiyor. Almanya’da çok sayıda caminin sorumluluğu üzerinde bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği DİTİB’in Almanya temsilciliklerinin de bu konuda Türk hükümetinin tavrını kendisine örnek almayacağının ümitedildiğini vurguluyor.

Basın derlememizde son olarak Pforzheimer Zeitung’un bir yorumundan bir alıntıya yer veriyoruz: “Şimdi görev İslam’ın ılımlı güçlerine düşüyor. Barışçıl müslümanların, savaş çığırtkanlığı yapan köktencilere karşı direnişi, dünya barışı açısından son derece önemli. Zira, şimdiki dünya siyasi konjonktüründe Papa’nın bir suikast sonucu öldürülmesi gibi bir olay, dünya çapında din savaşlarının başlaması anlamına gelirdi. Öyle bir durumda da dua etmekten başka çare kalmazdı.”