19.10.2009 - Avrupa basınından özetler

İtalya’nın başkenti Roma’da yayımlanan sol liberal eğilimli La Repubblica gazetesi, dün İran'ın güneydoğusunda Devrim Muhafızlarına yönelik düzenlenen intihar saldırısıyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Belucistan’daki saldırı, eylemi planlayanların kestiremediği neticeler doğuracaktır. (…) Sonuçları, ülke sınırlarını aşıp, adeta domino etkisiyle Pakistan, İsrail, İngiltere ve Tahran’la yapılacak nükleer görüşmeler öncesinde de özelilikle ABD’ye uzanacaktır. (…) Devrim Muhafızları, saldırıdan primkapmayı da ihmal etmeyecektir. Örneğin Obama'nın üzerinde İran’ın nükleer programıyla ilgili baskı kurabilirler.”

Fransa’nın muhafazakâr eğilimli Le Figaro gazetesi de İran’la yapılacak nükleer görüşmelerle, Devrim Muhafızları’na yönelik saldırı arasında bağlantı kuruyor:

“Tahran’ın düzenlenen saldırıyla ilgili ABD’yi suçlaması oldukça manidar. Bu ABD’nin İran’daki mollalar rejiminin sona erdirilmesi yönündeki isteğinin Tahran’ı ne denli afallattığını gösteriyor. Tahran yönetimi, Bush rejiminden alışık olduğu tutumun tam tersine, kendisine yöneltilen diyalog önerisine karşı nasıl bir tutum sergilemeli? İranlılar Viyana’da bu soruyu yanıtlamaya çalışacak. (…) Ya Tahran yeniden bütünün bir parçası olup, iç meselelerine yoğunlaşacak. Yani nükleer programı konusunda gerginliği sona erdirecek bir mekanizma oluşturacak. Ya da giderek daha da istikrarsız hale gelen rejim, kendini dışarıya daha da kapatarak, ülke içindeki birliği milliyetçilik anlayışıyla sağlamaya çalışacak. Bu iki şıktan ilkinin şansı oldukça düşük ancak gerçekleşmesini umut edelim.”

Danimarka’da yayımlanan liberal eğilimli Politiken gazetesiyse bugünkü yorum sütunlarında Pakistan ordusunun hafta sonunda Taliban’a yönelik başlattığı operasyonu değerlendiriyor:

“Ne Pakistan, Afganistan ne de uluslararası toplumun hukuk anlayışı ağır silahlı Taliban'ın Pakistan'ın kırsal bölgelerinde kontrolü ele geçirmesine izin verir. Zira oralarda sivil halkı terörize edip, komşu Afganistan'a silahlı saldırı imkânı buluyorlar. Uluslararası hukuk, ulusal toprak bütünlüğü sorumluluğunun hükümetlerde olduğu temeline dayanır. Sadece bu yüzden bile Pakistan hükümetinin kendini Veziristan'da kanıtlaması gerekiyor. “

AB Komisyonu Almanya hükümetine, Opel’in satışının rekabet açısından sakıncalı olduğunu bildirdi. Berlin yönetimi, Opel’i satın alacak olan Magna şirketiyle Rus bankası Sberbank’a milyarlarca Euro’luk destek garantisi vermişti. Almanya'da yayımlanan Braunschweiger Zeitung bugünkü yorumunda Opel’in satışıyla ilgili son gelişmeleri değerlendiriyor:

“AB Komisyonu’nun rekabetin korunmasından sorumlu üyesi Neeli Kroes’un aslında Opel'in talibi Magna’ya antipati beslediği söylenemez. Sadece ileride Almanlara çok cömert davrandığı yönünde eleştirilere muhatap olamamak için bazı usullerde dar görüşlü bir biçimde diretiyor. Bu zaten rekabeti koruma politikasının bir gereği. Ancak Opel’in durumu göz önünde bulundurulursa, ateşle oynanıyor diyebiliriz.”

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay