1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

19.12.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey19 Aralık 2006
https://p.dw.com/p/Abjy

Alman basınında bugün Ortadoğu’daki gelişmeler, Alman hükümetinin düzenlediği Bilişim Zirvesi ve Kıbrıs sorununa ilişkin değerlendirmeler dikkat çekiyor.

Bild gazetesi, Filistin Özerk Bölgesi’nde Hamas ile El Fetih arasındaki çatışmaları ele alıyor ve bu mücadelenin bir felaketle sonuçlanabileceğini vurguluyor:

“Hamas İsrail’i yok etmek istiyor. Seçimleri kazandı, ama hükümet edemiyor. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün eski lideri Arafat’ın El Fatih’i ise herşeyden önce iktidara geri dönmek istiyor. Şiddetin temelinde, Filistinlilerin kasaları boş” diyen gazete, yorumunu şu soruyla bitiriyor: “Her ikisi de demokrasiden söz ediyor. İkisi de hukuk devletinin ne olduğunu bilmiyor. İsraillilere böyle bir Filistin devletinin komşu olmasını arzu etmek olanaklı mı?”

Tagesspiegel gazetesi ise Almanya’da 1974 ile 1992 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı yapan Hans-Dietrich Genscher’in, Amerika Birleşik Devletleri’nde eski Dışişleri Bakanı James Baker başkanlığındaki bir komisyonun hazırladığı Irak Raporu hakkındaki görüşlerine yer veriyor:

„Bugün Baker-Hamilton Raporu, Yakın ve Ortadoğu’da, bölgedeki tüm devletlerin dahil edilmesi gereken, Arap devletlerinin, yani Suriye’nin de, bunun dışında İran’ın, ve tabii var olma hakkı bizim dış politikamızın temel unsuru olan İsrail’in bir işbirliği düzeni kurulması yönünde. Raporun ayrıntıları kuşkusuz tartışılacak. Fakat temel yönelimi işbirliğini yönünde. Yeni dünya düzenini de belirleyecek olan yeni düşünce bu. Kültürlerarası savaş bir zorunluluk değil.”

Süddeutsche Zeitung bugünkü yorumunda, Alman hükümetinin Bilişim Zirvesinde önümüzdeki yıllarda bilişim sanayiine 1 milyar 200 milyon Euro yatırım yapmayı planladığını açıkladığını hatırlatarak, eleştiriyor:

“Başarılı bir yatırım kültürü, risk sermayesi ve anlaşılabilir hukuki bir çerçeve gibi ağır malzemenin eşlik ettiği, zevk ve kaşif ruhu gibi hafif unsurlar gerektiriyor. Almanya’da bunların hepsi eksik.”

Financial Times Deutschland gazetesi de bu eleştiriye katılıyor ve şu yorumu yapıyor:

„Gençler hükümete yardımcı olmak istedikleri için değil, kendilerine yardım etmek için matematik veya bilgisayar mühendisliği okuyor. Bunu da herşeyden önce para ve şöhret, teşvik ediyor. Yani bu hedef kitlesine yöneltilecek cazip soru şu olmalı: ‘Yeni Bill Gates olmak istiyor musunuz, Google kurucusu Sergey Brin ve Larry Page gibi, daha bir aile kurmadan milyarlar kaldırmak istiyor musunuz?’ Amerika Birleşik Devletleri’nde gençleri kazanan Silicon Vadisi’ndeki bu ruhtur.”

Tageszeitung gazetesi ise Kıbrıs sorunu konusunda ilginç bir yorum yayınladı bugün. Adanın güneyindeki genç kuşağı Kuzey Kıbrıs’ın ilgilendirmediğini ve bu gençlerin Mağosa’daki otel harabelerinin tamiri için para harcamak istemediğini savunan gazete, 2004 yılında Kıbrıs Rumlarının Annan Planı’na hayır demesinin, Güney’in kendine yeterli olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Gazetenin yorumu şöyle sona eriyor:

“Yani iki Kıbrıs var. Saydam sınırlara sahip bir devletler topluluğu olduğu için Avrupa Birliği, Türkiye’nin tam üyeliğinin, ulusal devlet temelinde bir yeniden birleşmenin ötesinde yepyeni bir ufuk açacağını açıkça anlatmalıdır. Fakat bundan önce Avrupa, Türkiye’yi Güney Kıbrıs’ı önkoşulsuz tanımaya zorlamalıdır. Buna ek olarak, Türkiye adanın işgalinin bir ‘Barış Harekatı’ olmadığını itiraf etmeli ve o dönemde yaptığı kasızlıklar için tazminat ödemeyi kabul etmelidir.”