20.03.2007 - Alman basınından özetler...

Tagesspiegel gazetesi, füze savunma sistemi hakkındaki tartışmaların Avrupa Birliği ve NATO’da sürdürülmesi gerektiğini belirtiyor ve ardından şu yorumu yapıyor: “Amerikalılar kendileriyle açık konuşulmasına dayanabiliyor. Sadece geçmiş yıllarda olduğu gibi aldatmacalara artık karınları tok. Bu böyle olduğu için Kurt Beck, füze sözcüğünü duyduğunda ne hissettiğini söyleyebildi. Beck’in maksimalist pozisyonu, her açıdan, yani hem silahlarda, hem de sözlerde silahsızlanmayı olanaklı kılabilir. Herkesin konumunu belirleyebilmesi için biraz provokasyon da gerekli.”

Berlin’de yayımlanan sol eğilimli Tageszeitung gazetesi, Almanya’da başlayan tartışmada Başbakan Angela Merkel’i destekliyor: “Bu konuyu ikili ilişkilerden NATO’ya taşımak isteyen Başbakan Merkel haklı. Rusya’nın başarıyla planlamalara dahil edilmesi ancak ittifak içinde olanaklı. Barış politikası böyle olur. Sadece yeni sistemi reddetmek hayalciliktir. Ya da seçim propagandası.”

Muhafazakar Frankfurter Allgemeine de Amerikan füze savunma sistemi hakkında patlak veren tartışmanın kimseyi şaşırtmaması gerektiğini yazıyor: “Amerikan karşıtlığı herhalde hiç bugünkü kadar büyük olmamıştı. Sosyal demokratlar burada seçim propagandasına çok uygun, 2002 yılı kurtarma operasyonunun yeni baskısı olabilecek bir konu görüyor; burada muhalefet birşey bulduğuna inanıyor ve Birlik partileri de Amerika’ya sadakatten dolayı tokat yemek istemiyor. Kendiliğinden gelişmiş gibi görünen hayal kırıklığı aslında çok hesaplı.”

Irak savaşının yıldönümü münasebetiyle Frankfurter Rundschau, Amerika Birleşik Devletleri’nin beğenmediği herşeye savaş açmasının zararlı olduğunu savunuyor: “Tüm kültürlerde büyük çoğunluğu oluşturan iyi niyetli insanlar arasında güvenilirliklerini yitirdiler. Bunu tekrar oluşturmak dört yıldan daha uzun sürecek. Aslında ancak yeni bir samimiyet, Irak Savaşı’nın uzun ve ağır bir dönemin başlangıcı olmasını engelleyebilir.”

Handelsblatt gazetesi ise savaşın yıldönümünde Amerika Birleşik Devletleri’nin kendi içinde tamamen bölünmüş olduğunu yazıyor: “Çatlak, iki büyük siyasi kampın arasından geçiyor. Demokratların sol kanadı, sadece başkomutanın adı George Bush olduğu sürece bunun sonuçlarına partinin katlanması gerekmediği için, ordunun geri çakilmesini bu kadar ısrarla talep edebiliyor. Demokratların Başkanlık yarışındaki en önemli aday adayı Hillary Clinton’ın bu sembolik siyasete katılmaması onu onurlandırıyor. Ama Irak Savaşı’na gerçekçi bir yaklaşım, bir inandırıcılık sorunu.”

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung ise, yeni Filistin hükümeti konusundaki tartışmaları ele alıyor: “İsraillileri dneize dökme düşüncesine Hamas’ın da veda ettiği kesinleşmeden Filistin hükümetiyle ancak kısıtlı bir pazarlık olabilir. Ama konuşulmalı ve pazarlık edilmelidir. Çünkü Filistinlilerin ulusal birlik hükümetiyle kemikleşmiş cepheleşmeye hareket getirme konusunda ne kadar ciddi olduğu ancak o şekilde anlaşılabilir.”