1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

20.04.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar20 Nisan 2007

Alman basınından bugün seçtiklerimiz arasında, ABD’nin Doğu Avrupa’da konuşlandırmak istediği füze savunma sistemi konusu ile Malatya’daki Zirve yayınevindeki katliama ilişkin yorumlar ve son olarak de Almanya’daki ekonomik canlanmaya ilişkin bir değerlendirme var.

https://p.dw.com/p/Abic

Düsseldorf’ta yayımlanan Handelsblatt gazetesinden seçtiğimiz yorum, ABD’nin planladığı füze savunma sistemi ile ilgili. Gazete, İran’ın elinde henüz füze bulunmadığı gerçeğinden yola çıkan Moskova’nın, ABD’nin planladığı sistemin sadece Rusya’ya karşı düşünülmüş olacağına dikkat çektiğini belirtiyor. Hatta Rusya’nın, bu sistemin savunma özelliğinin saldırı karakterine dönüştürülebileceğini de ileri sürdüğünü belirten gazete, yorumuna şöyle devam ediyor: ”Bu durumda Avrupalılar, sonucu kestirilemeyen bir Amerikan senaryolarının kurbanı konumuna gelebilirler. NATO, görüşmeler yoluyla bu senaryoları bertaraf etmek zorundadır. Amerikan yönetimi bu konuda iyi bir zemin yaratmıştır. Amerikalılar, Rusya’nın planlanan füze savunma sistemine dahil edilmesi ve hatta Polonya’daki Amerikan üssünün denetlenmesine izin vereceği doğrultusundaki teklifiyle, NATO gözlemcilerinin beklentilerinin bile ötesinde bir girişimde bulunmuş oldu.”

Kölnische Rundschau gazetesi, Malatya’daki katiliama ilişkin yorumunda, Almanya’da aşırı sağın ırkçı vahşetinin nasıl tüm bir Alman halkına maledilmesi mümkün değilse, Hıristiyanlara karşı işlenen bu cinayet nedeniyle de Türklerin tümünün suçlu ilan edilmeyeceğini vurguluyor. “Ancak bir farkla” diyen gazetenin yorumunun devamında şu görüşleri okuyoruz: “Almanya’da neredeyse halkın ezici çoğunluğu, ırkçıların eylemleri ile arasına mesafe koyuyor. Türkiye’de ise, cinayetlere olmasa bile, Hristiyanlara uygulanan baskılara hoşgörü ile bakan ve sonuçta bu çevrelere sempati duyan sessiz bir çoğunluk olduğu ortaya çıkıyor. Böyle bir zeminde, kimi kışkırtıcıların propagandasını yaptığı ve radikallerin eylemlere davetiye olarak algıladıkları nefret tohumları da serpilip gelişiyor.”

Stuttgarter Nachrichten adlı gazete ise aynı konudaki yorumunda şunları belirtiyor: “İşlenen bu cinayetlere Türkiye’de yağdırılan lanetlerin ve duyulan acının samimi olduğu konusunda bir şüphe yok. Ama 2007 Türkiye’sinin diğer görüntüsü de şöyle: Gizliden yükselen aşırı dincilik karşısında duyulan korku, ülkedeki yabancı din elçilerinin daha yoğun takibatına neden oluyor. Nitekim, ülkedeki Hıristiyanlara karşı yürütülen kanlı terör eylemleri, hep patlayıcı bir karışım olan aşırı dinci-milliyetçi kesimden geliyor. Devlet, dini azınlıklara baskı uyguladıkça, güvensizlik ortamı ve suni düşman hedefleri yarattıkça, dini özgürlükler sadece kağıt üzerinde kaldıkça ve Hristiyanlık üzerine devlet radyosunda tek bir söz edilmesi mümkün olamadıkça, Türkiye Avrupa için yabancı kalacaktır.”

Son olarak Berlin’de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesinin, Almanya’daki konjonktürel yükselişe ilişkin yorumu. Gazete, yaşlı kıtanın hasta adamı konumundaki Almanya’nın birdenbire Avrupa’nın ekonomik büyüme lokomotifine dönüştüğünü belirtiyor. Bu gelişmede şu anki federal hükümetin fazla bir payı olmadığını anımsatan gazete, ekonomik büyümenin 2007 ve 2008 yıllarında yaklaşık yüzde 2,5 oranında artış beklenmesinde asıl bir önceki Schröder hükümetinin iş piyasası reformalarının etkili olduğuna dikkat çekiyor. Yorumun devamında şu görüşler yer alıyor: ”Şimdi artık yeni fabrikalara yatırım yapmak yine karlı iş oldu. Yeniden düzenli bir gelire sahip olan tüketici ise, iç piyasayı canlandırıyor. Ve Alman malları yine tüm dünyada eski ününe kavuşuyor.”