1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

20.05.2011 - Alman basınından özetler

20 Mayıs 2011

Bugünkü Alman gazetelerinden seçtiğimiz yorumlar, ABD Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu ve Arap Dünyası’na hitap ettiği konuşması ile IMF başkanlığından istifa eden Strauss-Kahn’dan sonraki dönemi konu alıyor.

https://p.dw.com/p/11KDK

Neue Osnabrücker Zeitung, Başkan Obama’nın Arap Dünyası’ndaki gelişmelere ilişkin Arap ülkelerine yönelik ikinci büyük konuşmasını yaptığını anımsatıyor. İyi bir konuşma olduğuna işaret eden gazete, ancak güzel sözlerin yeterli olmadığını vurguluyor:

“ABD ile Avrupa yeni ittifaklar konusunda ciddi olduklarını sergilemek zorundalar. Mısır’ın borçlarının bir bölümünü sileceğini açıklayan Birleşik Devletler’in belirlediği meblağ semboliktir. Çinliler bu söylenen meblağın iki katını Mısır’da sadece bir petrol rafinerisine yatırmışlardı. Bu konuda Obama’dan daha somut önerileri Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle kısa bir süre önce ortaya attı. Westerwelle, güneş enerjisi projesi Desertec aracılığıyla Kuzey Afrika’daki ülkelerle enerji ortaklıkları kurmak niyetinde. Bu çerçevede Amerikan politikaları da daha elle tutulur hale gelmelidir.”

Badische Zeitung'un aynı konudaki yorumunda ise, Amerikan Başkanı’nın, ABD'nin sempatisinin otoriter yöneticilerden değil, kendi kaderini belirleme hakkı isteyen milyonlarca insandan yana olduğunu açıkca ifade ettiğini vurguluyor. Yorum şu satırlarla devam ediyor:

“Başkan Obama’nın, Arap halklarının özgürlüğünü sağlamak üzere Amerika’nın tek başına güç gösterisinde bulunabileceği gibi bir tavır sergilememesi içten bir davranıştı. Obama’nın Libya ve Suriye’deki gelişmeler konusunda biraz arka planda kalması da kendi gücünü gerçekçi bir biçimde algılamasından kaynaklanıyor olsa gerek. Başkan Obama, Mısır ve Tunus’u ekonomik yönden güçlendirerek, bu ülkelerin demokrasinin motoru olmasını hedefliyor. Bu, eğer diğer ülkeler tarafından da destek görür ve yeni bir vesayet politikası anlamına gelmezse akıllı bir strateji anlamına gelebilir.”

Schwäbische Zeitung, Başkan Obama’nın konuşmasının temelinde, oynak politikalar değil, daha ziyade ülkenin elle tutulur çıkarlarını gözeten, Amerika’nın dünya jandarması rolünü artık oynayamayacağı ve oynamaması gerektiğini idrak eden bir anlayışın yattığına değiniyor. Yorumun devamı:

“İyi bir hatip olan Başkan Obama, en azından varolan düşünce karmaşıklığını düzeltmeye çalıştı. Kendisinden somut girişimler bekleyenler ise hayal kırıklığına uğradı. ABD’nin Ortadoğu’daki gelişmeleri gerçekten etkilemesi mümkün görünmüyor.”

Mitteldeutsche Zeitung’dan seçtiğimiz yorum, ABD’de cinsel taciz suçlaması ile tutuklanan ve dün IMF başkanlığı görevinden istifa eden Dominique Strauss-Kahn’ın ardından bu göreve kimin getirilmesi gerektiğine odaklanmış. Yorumda şu görüşlere yer veriliyor:

“IMF’nin kuruluşunda ABD ile Avrupa, Dünya Bankası’nın Amerikalıların, Para Fonu’nun ise Avrupalıların yönetiminde olmasını kararlaştırmışlardı. Ancak burada geleneğin sürdürülmesi bir gerekçe oluşturmuyor. Bu görev dağılımında ekonomik argümanlar da gücünü yitirmiş durumda. Sanayi ülkeleri de artık kalkınmakta olan ülkeler gibi IMF kredilerine ihtiyaç duyuyor. Şüphesiz, ABD ile Avrupa, Fon’a hala en fazla parasal kaynağı sağlıyorlar. Ama ekonomileri hızla büyümekte olan Çin gibi ülkeler de IMF’ye daha fazla kaynak ayırmaya hazır. Bu da onların daha fazla söz hakkı kazanmasını gündeme getiriyor. Ve bu ülkeler, eski güç odaklarını sanayi ülkelerine terketmek niyetinde de değiller.”

General-Anzeiger gazetesinin aynı konudaki yorumu:

IMF'nin yönetim kadrosunu artık geleneklerin değil, hizmetlerin ve yeteneklerin belirlemesi zamanı gelmiştir. IMF’nin başına bir Avrupalının getirilmesi iyi olur. Getirilmese de, bu durum Euro’yu kurtarma planlarına zarar vermeyecektir. Çünkü her iktisatçının bildiği gibi, para birliğinin çatırdaması, tüm dünya ekonomisi açısından kötü sonuçlar doğurur.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay