1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

2006 basın için zor bir yıl oldu

Lydia Leipert2 Şubat 2007

Sansür, gözaltı, tutuklanma, işkence ya da ölüm… Kriz bölgelerinde ya da baskıcı rejimlerin olduğu ülkelerde çalışan gazetecilerin karşılaştıkları sorunlar bunlar. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in açıkladığı son yıllık rapora göre, demokratik ülkelerin basın özgürlüğü için daha fazla mücadele vermesi şart.

https://p.dw.com/p/AaHp
En çok savaş ve çatışma bölgelerinde görev yapan gazeteciler zorluklarla karşılaşıyor
En çok savaş ve çatışma bölgelerinde görev yapan gazeteciler zorluklarla karşılaşıyorFotoğraf: AP

Rusya, Çin, Küba, Doğu Avrupa ve Afrika Boynuzu’ndaki ülkelerin tümünde Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü kırmızı listeye alınmış bulunuyor. Durum sadece bundan ibaret değil. Neredeyse, tüm dünyada gazetecilerin hakları çiğneniyor ve devlet sansürüyle ya haberlerin yapılması zorlaştırılıyor ya da engelleniyor. Hatta bazen gazeteciler bir araştırmanın bedelini yaşamlarıyla ödemek zorunda kalıyorlar.

Basın özgürlüğü kısıtlanıyor

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, yeni yayınladığı yıllık raporunda, basın özgürlüğünün dünya çapında kısıtlanmasından endişe duyduğunu belirtiyor. İnternet kullanımında da bazı olumsuz eğilimler söz konusu. Gazeteciler, sansürle mücadele etmek için internetteki platformu kullanmak istese de, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in Almanya Bölümü Başkanı Elke Schäfter, bunun gazeteciler için tehlikeli olduğunu söylüyor. Çünkü diktatörler ve baskıcı hükümetler de interneti keşfetti:

„Arzu edilmeyen haberler, internetten de kaldırılabiliyor. Bu yıl 30 blogcu tutuklandı. Sebep ise, bloglarında kendi fikirlerini açıklamış olmaları.“

En sert tepki Çin’den

Şu an 50 kişi internette yayınladıkları haberler yüzünden hapiste. Vietnam, Suriye, Tunus ve Libya da internet üzerinden gazetecilik yapan kişileri tutuklayan ülkeler arasında. Ayrıca hem Çin’de, hem de Iran’da internet forumu olan ve kullanıcıların kendi video görüntülerini yükleyebilidikleri „You Tube“ da sansürlenmiş durumda. Elke Schäfter’a göre, geçtiğimiz sene basın özgürlüğü alanında en fazla sorun yaşayan diğer bir ülke de Meksika oldu:

„Oaxaca bölgesindeki toplumsal sorunları gündeme getiren gazeteciler ya da uyuşturucu sorunu hakkında yazan gazeteciler, genellikle bunun bedelini yaşamları ile ödediler.“

Meksika’da 9 gazeteci öldürüldü

Geçtiğimiz sene sadece Meksika’da 9 gazeteci öldürüldü. Tüm dünya da ise, 900 gazeteci tutuklandı ve 81 gazeteci öldürüldü. Schäfter’a göre tek sorumlu baskıcı rejimlerler değil. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği de gazetecilerin haklarını koruma konusunda duyarsız:

„Avrupa Birliği üye ülkeleri basın ve düşünce özgürlüğünü daha sert bir şekilde savunmalı. Ülkeler ile ilişkilerinde sadece ekonomik ya da jeostratejik çıkarları gözetmemeli ve sadece bu konularda işbirliğine razı olmamalılar.“

Rus gazeteci Anna Politkovskaya’nın öldürülmesine Avrupa’nın verdiği tepki, Sınır Tanımayan Gazeteciler için, sadece kötü bir örnek. Avrupa Birliği ülkelerinden gelen eleştiri yetersiz. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarından oluşan uluslararası bir araştırma komisyonu dahi kurulmadı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde de durum çok iç açıcı değil. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in raporuna göre, haber kaynaklarını söylemek istemeyen gazeteciler de tutuklanıyor. Sebep olarak ise terörle mücadelede ulusal güvenlik çıkarları ileri sürülüyor.

10 gazeteci öldü

Kısacası, geçtiğimiz yıl basın özgürlüğü için kötü bir yıl oldu. 2007 ise, çok olumlu başlamadı. 6 gazeteci ve 4 basın mensubu, görevleri sırasında ya da görevleri yüzünden yaşamlarını yitirdi.