1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

2006 bilinçaltına iniyor

Gabriela Schaaf2 Mayıs 2006

Ünlü Avusturyalı ruh bilimci Sigmund Freud’un 6 Mayıs’taki 150. doğumgünü nedeniyle 2006, Freud Yılı ilan edildi. Anısına birçok etkinlik düzenlenirken, bir yandan da Freud’un ortaya attığı tezler tartışılıyor. DW’den Gabriela Schaaf, bir Freud uzmanıyla bu ünlü kişiliğin çalışmaları hakkına konuştu…

https://p.dw.com/p/AaP5
Ünlü bilim adamı Sigmund Freud, 150. doğumgününde anılıyor
Ünlü bilim adamı Sigmund Freud, 150. doğumgününde anılıyorFotoğraf: DW-TV

“82 yaşında Almanlar’ın istila ettiği memleketim Viyana’yı terk edip İngiltere’ye geldim. Burada özgürlük içinde yaşayabileceğimi umuyorum. My name is Sigmund Freud.“

20. yüzyılın en önemli beyinleri arasında gösterilen Sigmund Freud; bir Yahudi olarak hayatının tehlikede olduğunu anlayıp Nazi işgali altındaki Avusturya’yı terkederek İngiltere’ye yerleştiğinde…

Çok yaşamadı, ondan sonra. Topu topu bir yıl sonra, 23 Eylül 1939’da Londra’da ağız içi kanserinden öldü. Ama geride, dünyayı algılayışı derinden etkileyecek bir eser bıraktı. Bilime en büyük katkısı, insan zihnini araştırmak için yeni bir yol sunmasıydı.

Freud’un tezleri değişti

Elbette Freudyen tezler, virgülü, noktası değiştirilmeden kabul edildi demek doğru değil. Günümüzde Freud’un tezlerinin köhnediğini ileri sürenler var. Psikoanaliz ve Freud uzmanı Uwe Henrik Peters, “Değişen zaman ve koşullara göre yöntem ve tezler üzerinde değişiklikler yapıldı, ancak temel hep aynı kaldı“ diyor.

Peters, Freud’un önemine şöyle dikkat çekiyor: “Bana kalırsa Freud, psikoanalizin en önemli geliştiricisi. Freud’dan sonra bazı ufak tefek eklemeler, değişiklikler yapıldı ama temel fikirleri ortaya atan Freud’du.“

Peters’e göre, Freud’un teorisi, en basite indirgenerek şöyle özetlenebilir: Davranışlarımız ve düşüncelerimiz bilinçaltımız tarafından yönetiliyor. “Bilinçaltı“, “Ödipus kompleksi“, “üst benlik“ gibi kavramlar, bilimsel rüya tabirleri Freud’un mirası. Tıpkı, üzerine uzanılmak suretiyle çocukluğa dönülen psikyatr koltuğu klişesi gibi…

Ödipus Kompleksi tezi çürüdü

Freud uzmanı Peters, ünlü bilim adamının tabii ki de hatalar yaptığını, örneğin Freud’un, erkek çocucukların annelerine duydukları saplantılı sevgiyi anlatan Ödipus Kompleksi tezinin günümüzde artık kabul görmediğini söylüyor. Peters

Ödipus Kompeksi, Freud’un iddia ettiği gibi insan hayatında öyle çok belirleyici değil. Ama Freud’un bu kuramı geliştirdiği zamana bakmak gerek. O zamada cinsellik tamamen tabu olan bir konuydu…

Kaldı ki Freud da psikanalizin yegane tedavi yöntemi olduğunu iddia etmiyordu. Hastalarıyla birlikte onların ruhlarının derinliklerine dalarken amacı, insanoğlunu daha iyi anlayabilmek için bir yöntem geliştirmekti; psikanaliz sadece bu yollardan biriydi.

Freud temelleri attı

Peters, “Freud, bütünlüklü bir sistem oluşturdu. Freud, insan psikolojisinin nasıl işlediğini bize uygun bir dille anlattı“ diyor. Bunu yaparken de Freud, kültürel eleştiri ile bilimsel pratiği birbirinden ayırmadı. “Mitolojik ve etnolojik araştırmaları ile bireysel hastalıklarla bunların altında yatan toplumsal nedenler arasında bağlantı kurmaya çalıştı“ diyor Peters ve ekliyor: “ Freud, ezberleri bozarak, kendi kendimizi anlamamızı sağlayacak bilginin temellerini attı.“