20.06.2006 - Alman basınından özetler...

Saddam Hüseyin davasında idam cezasının talep edilmesi, bugünkü Alman basınının ağırlık verdiği konular arasında. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesiyle başlıyoruz:

“Aslında tarih, Saddam’ı çoktan suçlu ilan etti. Bu yüzden Irak’ın devrik lideriyle ilgili mahkeme, sanığın suçlarını kanıtlama çabasından öteye gitmeli, ülkede bir uzlaşma ve barış ortamı yaratabilmek için zemin sunmalıydı. Ancak dava sırasında kaydedilen pek çok olay, Saddam davasının bu özelliklerden hayli uzak olduğunu, günümüz Irakında adil yargılamanın mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Aslında Saddam Hüseyin, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalıydı. Böyle bir yargılama, uzun vadeli kalıcı etkiler yaratacak potansiyele sahipti. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sıcak bakmaması nedeniyle Saddam Hüseyin’in Irak’ta yargılanmasına karar verildi. Saddam hakkında devam eden başka davalar var; kuşkusuz devrik lider, hakkında idam kararı verilse dahi cezası hemen infaz edilmeyecek. Ancak bu mahkemelerin Irak’ta adalete katkı yaptığını kimse iddia edemeyecek.“

Kassel’da yayımlanan Hessische/Niedersaechsische Allgemeine, Saddam davasını özetle şöyle yorumluyor:

„Doğrusu Saddam Hüseyin’in hakimleri, mahkemenin galiplerin adaleti izlenimi vermemesi için epey gayret gösterdiler. Ancak adil ve açık bir yargılama yapıldığı kanaatini güçlendirmek için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu davanın siyasi bir dava olduğunu kimse reddedemez. Hedefleri siyasiydi, şimdi nihai karara doğru sonuçları da siyasi. Kuşkusuz mahkeme heyeti savcının görüşüne uyup idam cezasına hükmettiğinde Saddam döneminin kurbanları bundan sevinç duyacaktır. Ancak işte asıl bu noktaya dikkat edilmesi gerekiyor. Ölüm cezası gerçekten de adaleti yerine getirmiş olacak mı? İdam, intikam duygularını tatmin etmenin ötesinde başka bir fayda sağlamayacaktır.“

Lüneburg’da yayımlanan Landeszeitung gazetesi Saddam davasını şu ifadelerle yorumluyor:

„Irak’ın çoğunluğunu meydana getiren Şiiler, uzun yıllar Saddam rejiminin baskısı altında yaşadı. Devrik liderin yargılandığı mahkeme, Şiilerin bu yıllar boyunca bileylediği intikam duygularını tatmin ediyor. Şiilerin ardından sıra Kürtler’de. Onlar da Irak ordusunun köylerine düzenlediği zehirli gaz saldırılarının hesabını soracak. Irak’ın egemen gücü Sünnilerle hesaplaşılacak. Saddam dönemini birkaç aya sıkıştırılan mahkemelerle değil tüm yönleriyle ele alan bir yargılamayla gündeme getirmek gerekirdi. Özellikle Saddam rejiminin güçlendiren Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin rolünü incelemek doğru olurdu. Cellat, Saddam ile işi bittiğinde bu karanlık dönemle ilgili soruların büyük kısmı hala cevaplanmamış olacak.“