1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2011 Presseschau

20 Kasım 2009

AB Liderler Zirvesi, Afganistan'daki ikinci Karzai dönemi ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, bugünkü Alman gazetelerinin başlıca yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/KbaB
Fotoğraf: AP

Dün Brüksel'de bir araya gelen AB üyelerinin devlet ve hükümet başkanları, Lizbon Antlaşması’nda öngörülen Birliğin en üst düzey temsilcilerinin isimlerini belirledi. Erfurt kentinde yayımlana Thüringer Algemeine gazetesi, zirvede alınan bu tarihi kararları şöyle yorumluyor:

“Ülkesi dışında hemen hemen kimsenin tanımadığı Belçika Başbakanı Van Rompuy AB Konseyi Daimi Başkanı seçildi. 27 üyeli AB’nin dışarıya karşı temsil edecek bu yeni isim henüz somut bir yeterlilik ortaya koymuş değil.”

Düsseldorf’ta yayımlanan Rheinische Post gazetesiyse AB liderlerinin seçimini “hayâl kırıklığı” olarak değerlendiriyor:

“Tarihi fırsat kaçtı. Ekonomi devi bundan böyle siyasi anlamda herhangi bir ağırlığı olmayanlar tarafından temsil edilecek. Küçük hesaplar peşinde koşularak alınan bu karar AB’nin uluslararası muhataplarınca hoş görülmeyecektir.”

Konstanz kentinde yayımlanan Südkurier gazetesinin aynı konudaki yorumundaysa şu satırlar dikkat çekiyor:

“Geçmişte de benzer sorumlukları işinin en iyisi olanlar üstlenmedi. Bu yüzden kendilerini ispatlamaları için AB’nin yeni yöneticilerinin üzerinde büyük bir baskı var.”

Badische Zeitung ise Beliçikalı Van Rompuy ve İngiliz Ashton’ın çok da kötü tercihler olmadığı görüşünde:

“Her iki isim de öncesinde aranan kriterleri yerine getiriyor. Ancak hem Birliğin bu yeni görevlerine hem de Avrupa’ya yeni bir cazibe kazandırmayacakları kesin.”

Afganistan'daki devlet başkanlığı seçiminden bir kez daha galip çıkan Hamid Karzai, dün düzenlenen törenle yemin ederek göreve başladı. Stuttgarter Zeitung'un Afganistan'daki ikinci Karzai dönemine ilişkin yorumu şöyle:

“Karzai’nin yolsuzluklarla etkin mücadele etmesi beklenmemeli. Zira bu siyasi gücüne zarar verir. Mevcut can sıkıcı durumda, ülkenin ekonomik şartlarının nasıl düzelebileceği de meçhul. Taliban’ın şu an yapacağı tek şey beklemek. Zira halk onlara yeniden gönül rızasıyla iktidarın kapısını aralayacaktır.”

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin üzerinden 20 yıl geçti. Sözleşme, çocukların ve 18 yaşın altındaki gençlerin haklarının korunmasını hedefliyor. Frankfurter Rundschau gazetesi yorumunda, sözleşmeden 20 yıl sonra, çocukların Alman toplumdaki yerini irdeliyor:

“Çocuk haklarının anayasamızda yer alması, çocukların öncelikli bir konumda olduğunun göstergesidir. Hrıstiyan Birlik Partileri ve Hür Demokrat Parti'den oluşan şu anki Federal Hükümet ise bunun aksi yönünde hareket ediyor. Bir yandan çocuk haklarının güçlendirilmesi ve çocukların yaşam koşullarının iyileştirilmesi için çalışmaya kararlı olduklarını vurguluyorlar. Ancak ailelere çocuklarının bakımı için öngörülen sosyal yardım hizmetleri konusunda tam tersi bir rota izliyor. Çocuklar sadece ebeveynleri için bir mutluluk ya da sorun kaynağı değil. Hepimizi ilgilendiriyor. Nasıl yetiştikleri, toplumu yakından ilgilendirmesi gereken bir mesele. İşte BM Çocuk Hakları sözleşmesi de bu anlayışı ön plana çıkarmayı hedefliyor.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa