1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

21.01.2009 - Alman basınından özetler

Derleyen: Baha Güngör21 Ocak 2009

Obama'nın yemin etmesinden sonra Alman gazetelerinde yapılan değerlendirmelerde dünyanın yeni Amerikan yönetiminden beklentileri ön plana çıkarılıyor.

https://p.dw.com/p/GdCL
Fotoğraf: dpa

Almanya'nın saygın ulusal gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumunda, ABD'nin tarihi ile yüzleştiği ve geride bırakabildiği görüşü savunuluyor:

"ABD'nin ilk kez bir siyahı ülkenin en üst makamına seçmesi, bu ülkenin kendini yeniden keşfedebilmesi, içinde ırk ayrımının da olduğu tarihine sahip çıkabilmesi ve bunu geride bırakabilmesinin gerçek bir kanıtıdır. Obama, Amerika'nın selamet tarihinde köleliği ortadan kaldıran ve yıkıcı iç savaşın ardından ülkeyi birleştirebilen Abraham Lincoln'ı örnek alıyor."

Merkezi Münih'de olan Süddeutsche Zeitung'da ise Obama sayesinde ABD'nin, düşmanın sembolü olarak gösterilmesinin artık kolay olmayacağı görüşü ön plana çıkarılıyor:

"Sorumluluk anlamına gelen 'Responsibility' hizmete hazır olmayı simgeler. Bu anlayışla halkına hizmete hazır olduğunu vurgulayan bir adam, bunu halkının tepesinde, insanların hayranlık duyduğu ve el üstünde tutulduğu bir adam olarak yapıyor. Obama'nın Washington'daki güç gösterisine katılan milyonlarca insan, tüm toplumun temsilcisi olarak görevi devraldı. Bu denli gönüllü destekçiyi arkasına alan biri, Amerika karşıtlarının işini zorlaştıracaktır. Birçok kesim tarafından zevkle körüklenen ve teröristler tarafından hunharca istismar edilen 'düşman ABD' söylemi, bundan sonra artık o kadar kolay işlemeyecek."

Güneybatı Almanya'nın Karlsruhe kentinin Badische Neueste Nachrichten gazetesi de Obama ile ilgili abartılı değerlendirmelere karşı uyarıyor:

"Şu günlerde bütün dünyayı saran 'Obamania' iyi değil. Yeni başkanının bu denli yüceltilmesi, Amerika'nın sanki tüm dünyanın selameti ona bağlıymış gibi mantıksız bir şekilde yüceltilmesi anlamına geliyor. Böylece Obamania milli bilincin eksikliğini ortaya çıkarıyor ki, bu Obama'nın şu günlerde kendi halkına aşılamayı başardığı milli bilinçten başka birşey değil."

Kölner Stadt-Anzeiger, Obama'nın ABD'ne güveni yeniden tazeleyebileceği yorumunu yapıyor:

"Obama'nın hatırladığı Amerika'nın tarihi ve kuruluş ilkeleri, onun pusulası ve ülkesini zor zamanlarda yönetmesi açısından kılavuzu olacaktır. İnsanları kendine bağlamayı bilen Obama, dünyanın artık sadece Amerika'nın varlığıyla iyileşmek istemediğini, bu varlığın perde arkasını araştırmak istediğini bilmelidir. Ancak nasıl New York'taki Özgürlük Anıtı, ABD'ye göç eden milyonlarca göçmen için daha iyi yaşam şartları vadettiyse, Obama da ülkesine duyulan güveni yeniden kazanabilir. Bunun için de sadece içerde adalet ve özgürlük için mücadele etmenin yanı sıra, Amerika'nın yerküre üzerindeki yaşam temellerinin korunması için gösterdiği çabayı artırması gerekmektedir."

Berliner Morgenpost, Obama'nın başarılı olmasına bir alternatifin olmadığı görüşünde:

"ABD'nin 44. başkanı, birliği yönlendirici söylem olarak seçtiyse, bunu romantik olduğu için değil, pragmatik olduğu için yaptı. Obama, kazancı çoğaltan ve zararı asgariye düşüren işbirliği hedefli stratejiye inanıyor. Bakanlar Kurulu'na en iyileri seçen Obama, konuşma yeteneğini ile internetin sunduğu fırsatları kullanarak ABD'yi dünyanın geri kalan kısmı ile barıştırmak istiyor. Şimdiye dek Obama iyi bir konuşmacı olarak profil kazandı, ancak artık yaptıklarıyla değerlendirilecek ve gerçek gücünü çok çeşitli krizlerde kanıtlamak zorunda olacak. Vadilerden çıkış şansı daha büyüktür de, beklentiler de bir o kadar devasadır. Obama başaramazsa kim başarabilir?"