21.06.2010 - Avrupa basınından özetler

Hollanda'dan ‘de Volkskrant' gazetesi Afganistan'da durumun daha da kötüleştiğini ortaya koyan BM raporunu ele alıyor yorumunda.

“BM raporunun negatif bulguları, Pentagon’un geçtiğimiz hafta yayınladığı, Afganistan’da güvenliğin yavaş da olsa hafif iyileşme gösterdiğini belirten rapordan oldukça farklı. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un hazırlattığı rapor, Mart ayındaki son rapordan bu yana genel güvenlik durumunun ‘iyileşmediğini’ ve şiddet olaylarının geçtiğimiz yıllara kıyasla ‘büyük ölçüde arttığını’ ortaya koyuyor. Bu rapor, ABD Başkanı Obama’nın Afganistan’da durumu tersine çevirmek için 30 bin ek asker gönderme kararı aldığı nahoş bir döneme denk geldi.”

Çin’in, para birimi yuanın değerini yükseltmesi yönündeki uluslararası taleplere olumlu yanıt vermesi piyasaları rahatlattı. Çin yönetimi, kur politikalarında reformu sürdüreceğini ve yuanın esnekliğini artıracağını açıkladı.

Belçika'dan ‘De Standaard' gazetesi bu açıklamayı, Pekin’in uluslararası alanda sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunun işareti olarak değerlendiriyor:

“Çin’in kararı, başta ABD olmak üzere muazzam uluslararası baskı karşısında geldi. Amerika Çin’i ‘para manipülatörü’ diye suçlayarak Çin’den gelen ithal mallara ceza vergileri uygulama noktasına gelmişti. Çin’den gelen açıklamanın zamanlaması da pek tesadüf değil. ABD Başkanı Barack Obama bu hafta sonunda Kanada’da yapılacak G20 zirvesine kadar mühlet vermişti. Yine de Çin yönetiminin açıklaması, Pekin’in uluslararası sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunun işareti olarak görülebilir. Dünya ekonomisinde dengenin yeniden sağlanmasının ardından mali sektörün reformu G20 zirvesi gündeminde çok önemli bir yer tutuyor. Çünkü yeni bir krizden korunmanın başka çaresi yok.”

İsviçre’den Neue Zürcher Zeitung’un yorumu ise şöyle:

“Yuan kurunu dolara sıkı sıkıya bağlamanın pek anlamı olmadığını ve bu sistem ne kadar uzun süre geçerli olursa Çin’in çıkarlarına o kadar az yarayacağını Çin yönetimi de anlamış görünüyor. AB ve ABD, aradan geçen zamanda Çin’in en önemli ticarî ortakları haline geldi. Avrupa ülkelerinin malî durumundaki fırtınalar, yuanın tökezleyen euro karşısında çok fazla değer kazanmasına neden oldu. Ve Çin malî yetkilileri eski sistemi kullanarak bu durumla başa çıkamadı. Euronun değer kaybının sürmesi durumunda yuanın değerinin dolar karşısında geçici olarak devalüe olması bile gündeme gelebilir. Bu noktada ticaret ağırlıklı bir para sepeti, ekonomik açıdan daha anlamlı olabilir.”

İsveç’ten ‘Dagens Nyheter’ gazetesi ise ABD’deki ölüm cezasını konu alıyor yorumunda:

“ABD, ölüm cezasının infaz edildiği ülkelerden oluşan korkunç listede yer alıyor. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre ABD, 2008 yılındaki 37 infazla listede dördüncü sırada bulunuyor. Suudi Arabistan’da en az 102, İran’da en az 346 ve Çin’de en az 718 ölüm cezası infaz edildi. ‘Bir Amerikan Başkanı ölüm cezasına karşı olamaz. Aksi takdirde asla Başkan seçilemez’ denir. Ancak infaz sayısının azalması Amerikan toplumu ve hukukunda taze rüzgârlar estiğinin göstergesi de olabilir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay