21.08.2009 - Alman basınından özetler

Hamburg’ta yayımlanan “Financial Times Deutschland” gazetesi yorumunda, Afganistan’da sadece seçime katılım oranına bakmanın yeterli olmayacağını, seçmen kayıtlarında alınan başarının, Afgan halkının, ülkeye dışarıdan empoze edilen demokratik yöntemleri gittikçe daha fazla kabul ettiğini ortaya koyduğunu belirtiyor. Özetle yorumun devamını okuyoruz:

“ … Taliban ise ancak şiddet tehdidi ve saldırılarla halkı kendi safına çekmeye çalıştı. Seçimin favorisi Hamid Karzai’nin devlet başkanlığına büyük bir oranla seçilmesinin seçimin meşruiyeti ile ilgili kuşkuları artırması da olası. Ama tüm şiddete rağmen demokrasinin bu ülkede rol oynamaya devam ettiği görülüyor. En azından her iki Afgan vatandaşından biri, iktidar dağılımını oyu ile belirlemekten yana. Çokuluslu barış misyonunda görev yapan Alman askerlerinin bu ülkeden çekilmesini yüksek sesle dile getiren Alman politikacılar, işte bu Afgan seçmenleri de gözardı etmemeli.”

Münih’te yayımlanan “Abendzeitung”, Afganistan'da siyasi iktidarlar yolsuzluklara set çekme, ekonomiyi canlandırma, Taliban’ı yenme vaadlerini yerine getirmemiş olsalar bile, Afgan seçmenin yine de sandık başına gitmeyi tercih ettiğini vurguluyor ve yorumun devamında şu görüşleri savunuyor:

“… 30 yıldan bu yana savaş içinde yaşayan Afgan halkı, bölgede hala bir istisna oluşturan bu demokratik katılım yöntemini benimsemiştir. Seçim lokalleri önünde oluşan kuyruklar, Taliban’ın nefret ettiği bir görüntü. Zira bu durum, halkın çoğunluğunun, kendisini Ortaçağa mahkum edecek bir anlayışa izin vermek istemediğini Taliban’a göstermiş oluyor.”

Düsseldorf’ta yayımlanan “Westdeutsche Zeitung” gazetesi ise Afganistan seçimlerini farklı bir bakış açısından değerlendiriyor:

“… Afganistan’da ABD’nin liderliğindeki askeri koalisyon güçleri, düzenlenen seçimlerle -ülkede aslında varolmayan- normalleşme sürecine dönüldüğünü sergilemeye çalışıyor. Seçimler ayrıca koalisyon güçlerine görevlerini devam ettirme meşruiyeti de kazandırıyor. Ülkedeki direnişçiler, eli kanlı savaş tacirleri ve uyuşturucu çeteler içinse seçim, ülkeye asıl kendilerinin hakim olduğunu sergileme fırsatı veriyor. Halka ise genelde kanlı bir senaryonun figüranı rolünü oynamak kalıyor. Afganistan’da sandık başına gitmek, seçime ne kadar olumlu ve eleştirel gözle bakılsa da, ülkedeki gerçek iktidar ilişkilerini fazla değiştirmiyor.”

Son olarak Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nde yayımlanan “Emdener Zeitung” gazetesinin, Lockerbie faciası sorumlusu olarak İskoçya'da hapis yatan Abdülbaset Ali Muhammed El Migrahi'nin serbest bırakılması ile ilgili değerlendirmesini aktarıyoruz:

“El Migrahi, serbest bırakılmasını batılı değerlere borçlu. İskoç hükümeti, çok sayıda kişinin ölümünden sorumlu tuttuğu, ancak şu an ölümcül hasta olan El Migrahi'yi merhamet duygularıyla affetti. Libya ise bu insani jesti gerekli hassasiyetle onurlandıramadı. Bunu zaten kimse beklemiyordu. Libya lideri Kaddafi'nin serbest bırakılan katili özel jeti ile ülkesine götürmesi, diktatörün 270 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör eylemi konusunda hala ne kadar duyarsız kaldığını gösteriyor. Kaddafi Batı ile oyun oynuyor; hem de hiç merhamet duymadan.”

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Beklan Kulaksızoğlu