21.09.2010 - Alman basınından özetler

Süddeutsche Zeitung gazetesi New York'taki Binyıl Zirvesi ile ilgili şu değerlendirmeyi aktarıyor:

“Yoksulların refah düzeyini artırmaları zengin ülkelerin çıkarınadır. Sığınmacılar ve teröristlerin bir bölümü insanların gelecekten umutsuz olduğu yoksul ülkelerden çıkıyor. Yoksulluk Batı dünyasına uzak olsa da sonuçları bire bir hissediliyor. Ayrıca yoksul komşular uzun vadede ticari ortak haline gelebilir. Onlar az bulunan doğal kaynaklara sahip ve işgücü pazarları açısında çekici olabilirler. Yoksullukla mücadele kararlılık gerektiriyor.”

Alman Sosyal Demokrat Parti lideri Sigmar Gabriel uyum konusunda isteksiz olan göçmenlerin ve ülke dışından ödenen paralarla camilerde nefret saçan imamların Almanya'da kalmamaları gerektiğini söyledi. Neue Osnabrücker Zeitung Gabriel'in sözlerini şöyle değerlendiriyor:

“Sosyal Demokrat Partili Gabriel'in destek yerine cezalandırmaya vurgu yapması dikkat çekici. Okulu asan çocuklara sosyal danışman yerine polis göndermek istemesi de şaşırtıcı. Demek ki o da yumuşak üslubun şu sıralarda pek rağbet görmediğini fark etti. Ancak bu sert üslubun doğrudan göçmenleri hedef almaması gerekiyor. Evet sorunlu aileler göçmenler arasında yaygın. Ancak okulu asan Almanların sayısı çok daha fazla. Yerel sosyal sorunlar ve burada doğup şiddete karışanların sayısı da daha fazla.”

Die Welt gazetesi İsveç'te ilk kez aşırı sağcıların parlamentoya girmesiyle sonuçlanan seçimleri Almanya perspektifiyle mercek altına alıyor:

“Avrupa'daki ilerici kanadın durumu iyi görünmüyor. Artık İsveçliler bile sosyal demokrat olmak istemiyor. Yabancı düşmanı partinin parlamentoya girmesi muhafazakarların çoğunluğu kaybetmesine yol açtı. Etrafında bu tür aşırı sağcı tepki partilerinin boy gösterdiği komşu ülkelerle sarılmış olan Almanya şimdilik tek istisna gibi görünüyor. Ama bu ülkede de tartışmanın içeriği değişiyor. Tıpkı SPD'li Sigmar Gabriel'in sarf ettiği sözlerinin ortaya koyduğu gibi Almanya'da da artık Avrupa'daki siyasi iklim değişimi önlenemiyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Afganistan’da kanlı saldırıların gölgesinde yapılan genel seçimleri şu sözlerle değerlendiriyor:

“Hafta sonunda yapılan seçimler Afgan halkının büyük bir kısmının ülkenin geleceği konusundaki karar sürecine katılma arzusuna sahip olduğunu ortaya koydu. Taliban bu sefer de şiddet ve tehdit yoluyla seçimlerin yapılmasını önleyemedi. Tehdit, usulsüzlük olduğu kesin ve bazı bölgelerde güvenliğin sağlanamamış olması oy verilmesini engelledi. Ama bunlara rağmen seçimler küçümsenip, işlevsiz bir deneme testine indirgenmemeli.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal

Editör: Ahmet Günaltay