21.11.2008 - Avrupa basınından özetler

Fransız muhafazakar “Le Monde” gazetesi, AB’nin konjonktürü canlandırmaya yönelik 130 milyar Euro’luk bir paket hazırlığı içinde olduğuna işaret ederek, Almanya’dan bu pakete 25 milyar Euro’luk katkı sağlamasının istendiğini anımsatıyor. Ancak gazete, Berlin’in, konjonktürün canlandırılmasına ilişkin kendi ulusal mali giderlerini gerekçe göstererek, katkı payının düşük olmasını arzu ettiğini de vurguluyor. Gazetenin yorumu şöyle devam ediyor:

“Angela Merkel fazladan bir cent bile vermek istemiyor. Merkel, Avrupa ekonomisinin gelişmesi için lokomotif olma rolünü üstlenmeyi de arzulamıyor. Öte yandan Alman ekonomi uzmanları, Alman hükümetinin şimdiye kadarki girişimlerini yetersiz bularak, altyapıya ve yeni teknolojilere daha yoğun yatırım yapmasını tavsiye ediyorlar. Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier ise Avrupa bazında 9 ay süreli bir plan ortaya attı. Kısacası, Angela Merkel her taraftan baskı altında. Bu nedenle ekonominin canlandırılmasına ilişkin Avrupa’nın yeni girişimlerini reddetmesi de gittikçe zorlaşıyor.”

İngiliz “Financial Times” gazetesi de Avrupa’nın hazırladığı konjonktürü canlandırma programına Almanya’nın katkı sağlamada isteksiz olmasını eleştiriyor. Gazetenin yorumunda özetle şu satırları okuyoruz:

“Alman politikacılar kafalarını -devekuşu misali- iyice kuma sokmuşlardı. Kredi krizinde ulusal bankalarının ne kadar az güvenilir olduğunu da bu yüzden çok geç kavradılar. Şimdi ise ekonominin içinde bulunduğu kötü durumun boyutlarını kestirimiyor gibi bir izlenim veriyorlar. Alman hükümeti, Avrupa çapında hazırlanacak ciddi ve ayrıntılı bir konjonktür programını engellemekle sadece Almanya’ya değil, komşularına da zarar vermiş olacak. Alman tüketicinin parasını harcaması, alış-verişe çıkması için ona teşvik yapılması gerekiyor. Eğer bu başarılabilirse, bundan Alman ekonomisi de, Avrupa’daki diğer ekonomiler de yarar görecektir.”

Avusturya gazetesi “Kurier”den seçtiğimiz yorum ise farklı bir konuda. ABD’nin Ocak ayında göreve başlayacak yeni başkanı Baracak Obama’nın kabinesinde çok sayıda kadın bakana yer verecek olması konusunda gazete şu yorumu yapıyor:

“ABD’nin ilk siyahi Başkanı yeni yollara başvuruyor: Daha önce hiç olmadığı kadar çok sayıda önemli bakanlık, dışişleri, ekonomi ve iç güvenlik bakanlığı kadın bakanların yönetimine bırakılıyor. Ayrıca Obama, politikanın içinde yoğrulmuş ve kendinden emin bir politikacı olan senatör Hillary Clinton’ı kabinesine dahil etmek isteyerek, hem kendisinden daha deneyimli, hem de aslında yakın mesai arkadaşlarından sayılmayan bir bayan siyasetçiyi çalışma kadrosuna entegre etmiş oluyor. Obama’nın kadrosu içinde de tartışmalı olan bu hamle belki de Clinton’ın birikimine olan saygıdan, ya da Clinton’ı dışarıda bırakmanın mümkün olmamasından kaynaklanıyor.”

Son olarak liberal Danimarka gazetesi “Politiken”den seçtiğimiz ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medyedev’e sert eleştiriler içeren bir yorumu aktarıyoruz:

“Dimitri Medvedev devlet başkanlığı görevine seçildiğinde tüm dünya onu kutladı. Medvedev buna, selefi Putin’in uygulamalarından daha sert politikalarla yanıt verdi. Muazzam ekonomik büyümenin son krizle aşağı doğru eğilim gösterdiği Rusya’daki tüm sorumluluğu üstlenen Medvedev, bunun bilincinde hareket edeceğine, protestoculara polisin sert tavrı ile karşılık veriyor. Ruslar geçmişte görülmemiş bir işten çıkartma ve sosyal budama ile karşı karşıyalar. Bu durumda Medvedev’in birşeyleri değiştirip değiştiremeyeceği şüpheli. Nitekim Rus medyası Medvedev’i ‘Kral Putin’in ‘Saray Soytarısı’ olarak karakterize ediyor. Ne var ki önümüzdeki aylarda Rusların yaşam standartlarının daha da alaşağı olması durumunda bunun faturası da bu ‘Saray Soytarısı’ olarak adlandırılan kişiye çıkartılacaktır.”