21.12.2006 - Alman basınından özetler...

Berliner Zeitung, Bush’un teröre karşı savaşla geçen beş yılda hiçbir ders almadığından yakınıyor ve şunları yazıyor: “Bush, Baker-Hamilton Komisyonu’nun tavsiyelerinin aksine, çatışmayı sınırlamak için diplomatik çaba gösterilmesi talimatını vermedi. Bush, Suriye ve İran’ın, Irak hezimetinin aşılmasına yardımcı olabileceğini kesinlikle kabullenmek istemiyor. Bu görev başında, gerçeği reddetmektir.“

Frankfurter Rundschau gazetesi ise Washington’un Irak’taki ılımlıların koalisyonuna güvendiğini, fakat işgal politikasının siyasi merkezi zayıflatmış olduğunu belirtirken, Tagesspiegel gazetesi de Irak’ta durumun dramatik olduğunu kaydederek, şu yorumu yapıyor: “Başkan Bush, danışmanlarının kendisine gösterdiği çeşitli çıkış yolları arasında sendeliyor. Bu rahatsızlık veren bir görüntü. Özellikle de doğru stratejinin aranmasından kaynaklanacak daha başka gecikmelerin ölümcül olduğunu Irak’taki günlük ölüm oranı kanıtlarken.”

Süddeutsche Zeitung ise ”Bush kaçınılmaz olana karşı çıkıyor ve hala Irak savaşının askeri yöntemlerle düzeltilemeyecek ağır bir stratejik hata olduğunu görmekten çok uzak,” ifadesini kullanıyor.

Öte yandan Tageszeitung gazetesi şöyle diyor: “Irak’ta barışın uluslararası bir anlaşmayla sağlanması güç ve riskli bir iş, ama tamamen olanaksız değil. Tabii bunun önkoşulu, ABD’nin bölgedeki hegemonya iddiasından tamamen vazgeçmesi. Bu, Irak’taki askerlerinin çekileceği tarihi açıklamasını da gerektiriyor. Şimdilik bu yönde bir belirti yok.”

Ve Filistin'e uzanıyoruz... Berliner Zeitung’da yayımlanan bir yorumda Filistin’deki durum ele alınıyor ve şu görüş savunuluyor: “Sonuçta Hamas’ın mı yoksa El Fetih’in mi iktidarda olduğu önem taşımıyor. Her ikisi de İsrail’e muhtaç. İkisinin de uzlaşmalara ve en acil sorunların tartışılarak çözüleceği bir diyaloğa ihtiyacı var. Erken seçim talepleri, barış planı için yol haritasının canlandırılması, tek yanlı tavırlar ve yaptırımlar Filistinlilerin sefaletini uzatıyor, şiddeti kışkırtıyor ve sonuçta İsrail’in güvenliğini tehdit ediyor.”

Süddeutsche Zeitung'da yayımlanan bir röportajdaysa Alman Dışişleri Bakanı Franz-Walter Steinmeier, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine de değiniyor ve şunları söylüyor: “Kimsenin durumu olduğundan iyi göstermesine gerek yok. Ama Türkiye’nin geçtiğimiz yıllarda etkileyici bir mesafe kaydettiği bir gerçek. Bu nedenle, tören konuşmalarında Türkiye’yi Doğu’yla Batı arasında vazgeçilmez bir köprü olarak övenlerin, daha sonra onu günlük yaşamda reddetmesi beni kızdırıyor. Bu durumda, Türkiye’de Avrupa’ya yönelik kuşkuların artmasını anlıyorum.” Röportajda Steinmeier, tam üyelik sürecinin devam ettiğini ve Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik kalkınması ve Kıbrıs sorununun BM çatısı altında çözülmesinin yolunu açmak için Avrupa Birliği’nin verdiği sözleri tutması gerektiğini belirtiyor.