1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

22.04.2005 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar22 Nisan 2005
https://p.dw.com/p/Abqr

Bugünkü bölgelsel ve bölgelerüstü irili-ufaklı Alman gazetelerinin birçoğunda, Ermeni soykırımı iddiaları ve bu kapsamdaki tartışmalara ve dünkü meclis oturumuna ayrınıtılı olarak değiniliyor. Biz de basın özetlerimizi sadece bu konuya ayırdık:

Süddeutsche Zeitung gazetesinin, „Günün Konusu“ başlıklı ikinci sayfası, Ermenilerin zoraki göçü sırasında çekilmiş fotoğrafların da bulunduğu tarihi olaylara ve Federal Meclis’teki tartışmaya ayrılmış. Bundan 90 yıl önce Osmanlı topraklarında Ermeni azınlığa karşı girişildiği iddia edilen soykırımın 24 Nisan’daki yıldönümünü okuyucusuna anımsatan gazete, anamuhalefet Hristiyan birlik partilerinin Türkiye’nin bu konudaki tutumunu AB üyeliği yolunda engel olarak gördüğünü, iktidardaki sosyal demokratların ise Başbakan Gerhard Schröder’in Türkiye gezisi arifesinde Ankara’yı fazlaca kızdırmak istemediği haberini aktarıyor.

„İçişlerine müdahale“ başlığı altındaki makalede, Türkiye’nin Ermenistan ile olan ilişkileri konusunda Alman Federal Meclisi’ndeki görüşmenin Ankara’yı kızdırdığı ifadesi dikkat çekiyor. Makalede özetle şu satırları okuyoruz:

„Meclis görüşmesinde konuşan anamuhalefet Hristiyan Birlik partili sözcüler, bu tartışma ile amaçlarının Türkiye’yi sanık sandalyesine oturtmak olmadığını söylüyorlar. ‚Sadece ortağımız Türkiye’nin tarihi geçmişindeki sorumluluğuna sahip çıkmasını istiyoruz’ diyen muhalefet sözcüleri, Almanya’nın da o dönemde olayları sessiz bir biçimde izlemekle yetindiğini, bu anlamda Almanya’nın da 1915 katliamında suç payı olduğunu belirtiyorlar. ‚Soykırım’ sözcüğünü kullanmayan sözcüler, ancak Türkiye’nin Ermeniler karşı girişilen katliamı kabul etmesi için Almanya’nın baskısını artırması gerektiğinde ısrar ediyorlar."

„Suskunluğun çöken duvarları“ başlıklı makalenin altbaşlığında ise, Türklerin tarihi geçmişleriyle hesaplaştıkları yer alıyor. İstanbul’da geçenlerde açılan bir resim sergisinde, 1915 yılına kadar Osmanlı topraklarında Marmara’dan Suriye’ye kadar Ermeni kiliseleri, manastırları ve okullarının bulunduğu tarihi kartpostalların gösterildiği, sergiyi gezen Türklerin bu durumu şaşkınlıkla izledikleri belirtiliyor. Bunun da Türkiye’nin tabuları yıkma çabasını gösteren örneklerden biri olduğuna işaret ediliyor.

Yine Süddeutsche Zeitung gazetesinde yayımlanan „eski acılar yeni anlaşmazlıkları besliyor“ başlıklı makalade, Ermeni tarafının Türkiye’den 1915 yılındaki olayları, „soykırım“ olarak kabul etmesinde direndiği, Türkiye’nin ise, bu durumda Ermenistan’ın Türkiye’den toprak isteyeceği gerekçesiyle bunu kabule yanaşmadığı haber veriliyor.

Gazetenin başka bir haberinde ise, Berlin Eyelat Parlamentosu ve Berlin Dom Katedrali’nde Ermeni soykırımı anılırken, burada yaşayan Türk toplumunun, bu gelişmelere sessiz kalmak istemediği ve gönderdikleri mektuplarla tarihin çarptırıldığını, bu yüzden anma toplantılarını prostesto ettikleri yer alıyor. Berlin’deki Türk kökenli politikacılardan Yeşiller partili Özcan Mutlu ve Demokratik Sosyalizm Partisi’nin Kürt kökenli milletvekili Gıyasettin Sayan, açıkca „soykırım“dan sözederken, Hrıstiyan Birlik partili Emine Demirbüken, olayların, planlı olarak bir halkı yoketmek için düzenlendiğine dair bilimsel kanıtların bulunmadığını belirtiyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, „Federal Meclis Ermeni katliamını kınamak istiyor“ başlığı ile birinci sayfadan verdiği haberinde, mecliste temsil edilen tüm siyasi parti gruplarının -„soykırım“ sözcüğünü kullanmadan- ortak bir bildiri taslağı hazırlığı içinde olduklarını bildiriyor. Mecliste yapılan konuşmalarda, Avrupalı ülkelerin tarihteki barışma süreçleri temel alınarak, Türkiye’nin de Avrupa’nın ortak tarihi hafıza kültürüne dahil olması gerektiğina işaret ediliyor. Sosyal demokrat milletvekili Meckel, Ermenilere yapılan soykırıma ilişkin suskunluğu gerekçe olarak kullanan Hitler’in, doğuda topyekün yoketme savaşına giriştiğini anımsatıyor. Yeşiller partili Kuhn ise, Almanya’nın da 1915’teki olaylarda suç payı olduğunu belirtiyor ve Ermeni halkından özür dileyeceğini ilan ediyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin, „Ermeni mallarına ilişkin tartışma“ başlıklı makalasinde de, 1915 yılındaki olayalara ertesinde mal varlıklarına el konulan Ermenilerin durumunun Türkiye devletinin başını ağrıttığını, aynı şeylerin Rum azınlığın mal varlıkları için de geçerli olduğunu belirtiyor. Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nde bu yüzden toplu tazminat davaları açılmaması için Türk yetkililerin, eski dönemlerde el konulan malları özel kişi ve kuruluşlara satışa çıkartmamak için bürokrasiye talimat verdiklerine de makalade değiliyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin iç sayfalarında, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün sözlerinin aktarıldığı haberde ise, Özkök’ün Türkiye’nin başka ülkelere İslami bir model oluşturmayacağı yönündeki sözleri anımsatılıyor. Haberde ayrıca, Orgeneral Özkök’ün Türkiye’de Ermeni soykırımı meselesinin kapanmış olduğunu, çünkü 1923’teki Lozan Anlaşması’nın, yeni Türkiye Cumhuriyeti’ne bu konuda hiçbir yükümlülük getirmediğini söylediği aktarılıyor.

Alman basınından basın özetlerimizi, Ermeni soykırımına ilişkin son olarak Bonn’da yayımlanan General-Anzeiger gazetesinde çıkan bir yorumla noktalamak istiyoruz. Yorum özetle şöyle:

„Başbakan Schröder’in 4 Mayıs’ta Ankara’ya yapacağı ziyarette, Alman Federal Meclisi’nin, 1915’teki Ermeni tehciri ve soykırımına ilişkin görüşlerini aktarma fırsatı doğacak. Ancak Schröder’in bu konuda da parlamentoyu hiçe sayması olası. Türkiye’nin AB üyeliğini isteyen Schröder’in, tarihteki sorumluluklarına sahip çıkmaları için Türkleri zorlaması gerekir. İnsanlığa karşı girişilen suçları masum ve hatta haklı göstermeye çalışanların AB içeresinde yeri yoktur!“