1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

22.05.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Elmas Topcu22 Mayıs 2006
https://p.dw.com/p/AbmO

Alman basınında bugün, Irak’ta yeni hükümetin onaylanması, Berlin’deki Sol Parti milletvekili Gıyasettin Sayan’a yönelik ırkçı saldırı ve Almanya’daki töre cinayetlerine yönelik yorumlar öne çıkıyor.

Münih’de yayımlanan Süddeutsche Zeitung, Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından Irak’ta kurulan, demokratik yolla iktidara gelmiş ilk hükümete rağmen bölgedeki durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.

“Amerikan yönetimi, yeni kurulan hükümetten büyük beklentiler içine girdi ve ‘hükümet otursun ordumuzu geri çekeriz’ dedi. Ancak Irak’ta sular durulacağa benzemiyor. Bölgeye göz atıldığında, Amerikan ordusunun daha uzun süre Irak’ta kalacağı anlaşılıyor. Bu durumda Amerikalılar, ya ülkeyi karmaşaya teslim edip çekilecek ya da ülkeyi başka bir diktatöre bırakacak.”

Alman basınında ayrıca Dünya Futbol Şampiyonası öncesinde Almanya’da yaşanan aşırı sağcı saldırılar ile geçen Cuma akşamı milletvekili Gıyasettin Sayan’ın ırkçı bir saldırıya uğraması tartışmalarına yer veriliyor. Münih’de yayımlanan Abendzeitung Gazetesi yorumunda, demokratik rejimlerin ırkçı saldırılara yaşam alanı tanımaması gerektiğini vurguluyor. Yorumun devamında şu satırları okuyoruz:

“Şimdi üzerinde durulması gereken asıl konu, Berlinli milletvekilinin saldırıya uğraması ya da yaklaşan Dünya Futbol Şampiyonası’nda aşırı sağcıların eylem yapıp yapmayacakları değil. İşin önemli tarafı demokratik rejimlerin aşırı sağa yaşam alanı tanımaması gerektiği gerçeği. Kimileri aşırı sağcıların saldırılarına, göçmenlerin sayısının hızlı artmasıyla yaşanacak yabancılaşma korkusunu gerekçe gösteriyor. İyi de ırkçı saldırılar Almanya’da yabancıların oranının % 1’in bile altında olduğu bölgelerde meydana geliyor.”

Berlin’de yayımlanan Berliner Zeitung ise politikacıların Almanya’nın imajı yerine sorunun kendisiyle ilgilenmesi gerektiğini yazıyor:

“Berlin Senatosu, ırkçı saldırıların yaşandığı bölgeye gitmek isteyen yabancıları, nereye gidebilirler, nasıl davranabilirler konusunda uyarmalı. Berlinli politikacılar, sorun açıkça ifade edilirse, imajımız zedelenir diye korkuyor. İyi de uyarıda bulunulmaz ve Dünya Futbol Şampiyonası sırasında ırkçı bir saldırı meydana gelirse, asıl zararı o zaman görürüz. İmaj kaybını düşünmekten vazgeçip, sorunun özüne eğilmek için daha kaç kişinin saldırıya uğraması, yaralanması gerekiyor?”

Almanya’da töre cinayetlerine ilişkin Cuma günü açıklanan istatistiklere ilişkin bir yorum dikkat çekiyor. Frankurt’ta yayımlanan Frankfurter Allgemeine Gazetesi bu cinayetlerin “namus cinayeti” olarak adlandırılmasına yönelik rahatsızlığı deli getiriyor:

“Namus cinayeti kavramı, birini bilerek ve isteyerek öldürenlerin yaptığı eylemi zararsız hale getirmesi için bulunmuş bir tanımlama, ama Alman kamuoyu bu kavram oyununa gelmeyecektir. Bu nedenle de başka tanımlamalar üzerinde duruluyor, “utanç ölümleri” bunlardan biri mesela. Ancak samimi olalım, üzerinde tartışılan bu yeni kavram da, namus cinayeti tanımlaması kadar korkunç. Eğer suçu işleyenleri, katilleri kastederek kullanılacaksa tamam, ama zaten işlenen her cinayet katile utanç getirmiyor mu!”