1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

22.11.2011 - Avrupa basınından özetler

22 Kasım 2011

Bugünkü Avrupa gazeteleri ağırlıklı olarak Mısır'da yapılacak ilk özgür seçimler öncesi düzenlenen protesto gösterileri ve İspanya'da genel seçimlerden sonra ortaya çıkan tabloyu değerlendiriyor.

https://p.dw.com/p/13Eo9

Fransız Liberation gazetesi Mısır'ın ikiye bölündüğüne dikkat çekerek ülkenin içinde bulunduğu durumu şöyle değerlendiriyor:

"Mısır'da yapılacak en özgür seçimlere bir hafta kala, en azından kağıt üzerinde, ülke iki cepheye bölünmüş durumda. Bu cepheden birinin amacı pek övgüye değer değil, demokratik bir başlangıcı ertelemek istiyorlar. Diğerleri ise ordunun elinde bulundurduğu iktidarı, ekonomik gücü paylaşacak ve askerlerin kışlalara dönmesi için gerekli hazırlıkları yapacak sivil bir yönetime devredebilmesi için seçimlerin yapılmasında ısrarlı. Biz de sadece mümkün olan en kısa sürede demokratik bir sistemin, mükemmel olmasa da, inşa edilmesini diliyoruz. İçinde bulunulan durumdan ancak bu şekilde bir çıkış yolu bulunabilir."

İtalya'nın liberal eğilimli gazetelerinden La Republicca'da ise şu değerlendirmeyi okuyoruz:

"Tahrir Meydanı'ndaki göstericiler, öncelikle askerî konseyin iktidarı sivil bir yönetime devretmesini istiyor. Ancak diğer yandan geçtiğimiz günlerde protesto gösterilerini kanlı müdahalelerle bastıran ordunun, geleneksel popülaritesini büyük ölçüde kaybetmiş olsa da hâlâ belli bir desteğe sahip olduğu hesaba katılmalı. Hiç de azımsanmayacak sayıda Mısırlı için ordu hâlâ 100 milyondan fazla nüfusu bulunan ve huzursuzluğun hâkim olduğu ülkeyi bir arada tutubilen tek kurum. Dindar olmayan kesim de orduyu korkulan İslamlaşma dalgasına karşı tek şans olarak görüyor. Ve ülkede etkili olan İslamî Müslüman Kardeşler hareketi de önümüzdeki seçimlerde başarısını garantilemek adına seçimlerin sakin bir şekilde gerçekleşmesi için orduya ihtiyaç duyuyor."

İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung da Mısır'da Müslüman Kardeşler'in arkasındaki desteğin büyük olduğuna dikkat çekiyor:

"Kahire'de hafta sonu yüz binlerce kişinin sokaklara dökülmesi ordunun giderek daha fazla sevilmediğini gösterdi. Ama daha da önemlisi, bu, Müslüman Kardeşler'in arkasında harekete geçirebileceği büyük bir gücün varlığının bir işareti. Yıllarca ülkedeki İslamcıların devlet tarafından gözetim altında tutulmasından sonra ülkenin geleceğine ilişkin karar seçimlerde verilecek. Solcularla laiklerin alışılmadık ittifakının seçimden sonra devam edip etmeyeceğini söylemek ise zor. Ama kesin olan şu ki; Mısır'daki devrim, Mübarek'in devrilmesiyle başlayan sürecin sandıktan çıkacak meşru siyasi bir yönetimle sonlanmasıyla adını hak edecektir."

İspanya'da muhafazakârların kazandığı seçimleri ise Norveç gazetesi Aftenposten şu satırlarla ele alıyor:

"İspanya'nın müstakbel başbakanı Mariano Rajoy'un çözüm bulması gereken devasa bir sorun olduğuna dair kimsenin şüphesi yok. Euro Bölgesi'nin dördüncü büyük ekonomisine sahip olan İspanya, 1975'te diktatör Francisco Franco'nun ölümünden bu yana en kötü krizini yaşıyor. Rajoy da kuşkusuz ülkenin tekrar ayakları üzerinde durması için pek de hoşa gitmeyecek tasarruf önlemleri almak zorunda. Tek avantajı ise seçim yoluyla halk tarafından işbaşına gelmesi. Şu anda büyük bir çoğunluğa sahip ve seçimlere katılım oranı da bu önlemlerin hayata geçirilmesi için ona halk tarafından sağlam ve meşru bir vekalet verdi. İspanya'nın, politikacıların istifa etmek zorunda kaldığı ve teknokrat hükümetlerin kurulduğu Yunanistan ve İtalya'dan farkı bu."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Ercan Coşkun