1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

23 Şubat 2012

İran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler, Suriye'de giderek artan tansiyon ve Almanya'da cumhurbaşkanı seçimi Avrupa gazetelerinde bugün geniş yer bulan konular.

https://p.dw.com/p/148He

Paris merkezli Fransız gazetesi Le Monde, İran ve Batı ülkeleri arasında artan gerginliği şöyle yorumluyor:

"İran savaş naraları atarak tepki veriyor. Basra Körfezi'nin kapısı Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla tehdit ediyor. Ayrıca Fransa ve İngiltere'ye petrol ihracatını durduracağını da açıkladı. Verilen mesaj apaçık: İslam Cumhuriyeti ne ekonomik yaptırımlara ne de askerî tehditlere boyun eğecek. İran, nükleer programını sonuna kadar devam ettirmeye kararlı. Tahran, programının sivil amaçlı olduğu güvencesini veriyor. Bu girişimin bir kısmı, kuşkusuz sadece tehdit içermekte. İran hükümeti de bu konuda ikiye bölündü. Öte yandan ülkede 2 Mart'ta yapılacak parlamento seçimleri için seçim mücadelesi sürüyor."

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun İran'da başarısızlıkla sonuçlanan temaslarını mercek altına alıyor:

"Gelişmelerin nasıl seyredeceği şimdilik meçhul. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun şüphe duyulan noktalara tek tek açıklık getirilmesine ve İranlılarla bir çalışma planı üzerinde anlaşılmasına yönelik umutları çıkmaza girdi. Bu da Batılı başkentlerde İran üzerindeki baskıların artırılması çağrılarını daha da güçlendirdi. UAEK misyonu, İran'ın Birleşmiş Milletler ile diyaloğa hazır olmasının bir kanıtı olarak görülüyordu. Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na verilen son ret yanıtı, İran'ın yurtdışında nükleer programıyla ilgili şüpheleri gidermeye yönelik değil, aksine zaman kazanmak ve üzerindeki baskıyı azaltmak için işbirliğine hazırmış gibi göründüğüne işaret ediyor."

Avusturya gazetesi Die Presse ise Suriye'deki gelişmeleri irdeliyor:

"Batı ve Arap Birliği, Suriye'deki gerginliğin devam etmesi karşısında direnişçilere silah sevkiyatı yapılmasını destekleme seçeneğini düşünüyor. Ancak 'meşru müdafaa'ya verilecek bu destek, Beyaz Saray'ın da teslim ettiği gibi, riskleri de beraberinde getiriyor. Zira Washington'da aslında kimse kanlı bir çatışmanın yeni bir askerî operasyona dönüşmesini istemiyor. Yeni bir silahlanma kaçınılmaz olarak kurban sayısının artmasına yol açacaktır. Öte yandan hiçbir şey yapılmaması da kabul edilemez. Peki, bu bir çelişki mi? Hayır, bu bir trajedi."

Bulgar gazetesi Sega da Almanya'daki cumhurbaşkanı seçimini değerlendiriyor. Gazete, istifa eden Christian Wulff yerine muhalefet partilerinin tercihi olan Joachim Gauck'un aday gösterilmesini, Başbakan Angela Merkel'in bir yenilgisi olarak nitelendiriyor:

"Yunanlar onlardan nefret ediyor, diğer Avrupalılar da Alman ekonomisinin canlanmasından ve güçlenmesinden rahatsız. Öte yandan 'Demir Lady', yani Angela Merkel, kendi ülkesinde büyük bir yenilgiye uğrayarak yeni Cumhurbaşkanı'nı kabullenmek zorunda kaldı. Almanların büyük bir çoğunluğu ise rahat bir nefes aldı. İstifa eden eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff mazide kaldı ve görevi devralacak olan yeni Cumhurbaşkanı'na halktan büyük bir destek var. Ancak yeni Cumhurbaşkanı'nın yasaları veto etme hakkı bulunduğu unutulmamalı. Zira nasıl davranacaklarını bildiği önceki cumhurbaşkanları ile Merkel'in şimdiye dek böyle bir sorunu yoktu."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Ercan Coşkun