1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

23.05.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar23 Mayıs 2006
https://p.dw.com/p/AbmN

Bir önceki federal hükümetin sözcüsü Uwe-Karsten Heye’nin ‘siyah tenliler doğu eyatlerine gitmesin’ uyarısıyla gündeme gelen ve Sol Parti milletvekili Gıyasettin Sayan’ın aşırı sağcılarca dövülerek hastanelik edilmesine kadar varan endişe verici ortam, çok sayıda Alman gazetesinde enine boyuna işleniyor bugün.

Alman basınında bugün Almanya’da aşırı sağcı saldırıların artmasına ilişkin değerlendirmeler ağırlıklı olarak yer alıyor. Ayrıca hafta sonu yapılan referandumla bağımsızlık kararı veren Karadağ’ın geleceği konusu da dikkat çeken bir diğer konu.

Almanya’da aşırı sağa ilişkin Süddeutsche Zeitung yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Birçokları, aşırı sağcılık sorununu görmezden gelerek ya da hafife alarak çözmeye çalıştılar, ama etkili olmadı. Şimdi artık bu sorunu olduğu gibi görerek, kavrama zamanı gelmiştir: Bu, doğu eyatlerlerindeki çok sayıda gence bulaşmış bir sorundur. Ve bu gerçeği daha fazla görmezden gelmemiz mümkün değildir.”

Handelsblatt Gazetesi, Almanya’da moda deyimiyle “no go area” denilen, siyah insanların ayak basamayacakları yerler olduğunu belirterek, bunların özellikle Almanya’nın doğusunda bulunduğuna dikkat çekiyor. Gazete, Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin bu tespiti yapmakta zorlandığını ve topu doğu eyaletlerinin yönetimlerine attığını belirtiyor:

“Doğudaki siyasiler, kendi bölgelerinde bir sorun olmadığını söylüyorlar ve ‘doğu ile batı eyaletleri arasında tartışma ortamı başlatmayın’ diyorlar. Elbette doğu eyaletleri yoksul. Bölgenin polisi de gün be gün aşırı sağcı çetelere karşı koymak durumunda. Ne var ki, bölgesindeki sorunların adını açıkça koyabilenler ve bu konuda konuşabilenler güçleneceklerdir ve saldırıya uğradıkları izlenimine de kapılmayacaklardır.”

Frankfurter Rundschau Gazetesi’nde ise bağımsızlık yönünde oy kullanan Karadağ’a ilişkin bir yorum dikkat çekiyor. Gazete, Karadağ Başbakanı Milo Cukanoviç hakkında ülkenin kontrolünü tam olarak ele geçirmek istediği, bu yüzden iktidarını şimdi özel devlet kurarak taçlandırdığı yönündeki suçlamaları okuyucusuna aktarıyor. Yorumun devamında şu satırları okuyoruz:

“Ama Cukanoviç gerçekten böyle bir hedef peşinde olsa bile, bu hedefe ulaşması pek kolay olmayacak. Çünkü Pazar günü halk, gücünün bilincinde olduğunu gösterdi. Bunu gösterenler, gerektiğinde başka bir lider isteme gücüne de erişmiş demektir.”

Karadağ’a ilişkin Die Tageszeitung’da yer alan yorum ise şöyle:

“Şimdi Sırp halkı da ne yöne gitmek istediğini cidden sorgulamak durumunda. Avrupa yolu, ekonomik ve siyasi açıdan yenilenmeyi dayatıyor. Yenilenmenin ise ancak iç politikada yoğun çalkantılardan geçerek mümkün olabileceği ortada. Bu çerçevede, AB’nin Karadağ’ı bir an önce tanıması gerekiyor. Çünkü Karadağ, Brüksel’in her istediğini yapmaya hazır durumda. Bu durum ise hayıra alamet olarak görülmeli.”