1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

23.06.2011 - Avrupa basınından özetler

23 Haziran 2011

Bugünkü Avrupa basınında, Yunanistan'da Papandreu hükümetinin güvenoyu almasından sonraki durum ve haftalardır devam eden NATO'nun Libya'daki askerî operasyonuna dair yorumlar öne çıkan konular arasında yer alıyor.

https://p.dw.com/p/11i9F

Sol liberal İspanyol gazetesi El Pais, Yunanistan’daki siyasi partilerin tutumunu masaya yatırıyor:

“Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, güvenilir bir partner olduğunu kanıtladı. Ülkedeki sağcı muhaleftin ve protestocuların eleştiri bombardımanına hedef olduğu halde, yine de yeni tasarruf önlemlerinin sorumluluğunu üstlenmekten kaçmadı. Muhalefetin tutumu sonderece utanç verici. Oysa, ülkedeki vahim mali tabloyu yaratan ve AB’deki partnerlerini sahte bilançolarla kandıranlar, muhafazakârların ta kendisiydi. Halkın tepkisiniyse anlayışla karşılamak lazım. Zira Yunanların ekonomik standardı alaşağı oldu. Ancak Papandreu’nun tasarruf paketini boykot etmek çözüm değil. Bu herşeyi daha da vahim bir hâle getirebilir. Eğer bugün Yunanlılar kemerlerini daha da sıkmaz zorundaysa, bunun nedeni daha önceleri çok rahat yaşadıkları içindir.”

İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung da Yunanistan krizine yer veriyor. Gazete, Başbakan Yorgo Papandreu'nun başarıyla sonuçlanan güvenoylamasını yorumluyor :

“Daha bir yıl önce, birçok kişi Yunanistan'daki partilerin nihayet titreyip kendine geleceğini sanıyordu. Borç krizinin, uzun zamandır yapılamayan yapısal reformların hayata geçirilmesi için bir fırsat olduğunu düşünenlerin sayısı hayli fazlaydı. Hatta halkın büyük bir kesimi tasarruf paketine destek veriyordu. Ancak o dönem çoktan geride kaldı.. Üstelik gidişatın kolay kolay düzelmeyeceğinin anlaşılması da büyük bir öfkeyi beraberinde getirdi. Papandreu, geçen yıl ünlü Yunan mitolojik kahramanı Odyssesus'a atıfta bulunarak, önlerinde uzun ve zahmetli bir yol bulunduğunu söylemişti. Yunan şairi Homeros'un kaleme aldığı destanda, Odysseus'un Truva Savaşı'ndan sonra kendini toparlaması için 10 yıllık çetrefilli bir yolculuk yapması gerekiyordu. Oysa Papandreu'nun önünde bu kadar uzun bir zamanı olmayacak."

Geçiyoruz Libya operasyonuyla ilgili yorumlara. Sol liberal İngiliz gazetesi Independent, NATO'nun Libya’daki askerî operasyonun geleceğini sorguladığı değerlendirmesinde özetle şu görüşlere yer veriyor:

“Libya'da gerçekler, idealizm ateşini çabuk söndürdü. Her ne kadar Bingazi’de sivillere yönelik katliam önlenmeye, Arap Baharı’nın ruhu canlı tutulmaya çalışılsa da, şunu açıkca görmek gerekiyor: NATO’nun, başarı sağlaması için ne gerekli parası ne de yeterli yetkisi bulunuyor. Tabii ki, Libyalı muhalifler kaderlerine terk edilmeyecek. Ancak muhaliflerin zafere ulaşmak için BM Güvenlik Konseyi'nin sivilleri korumaya yönelik kararının ötesinde bir desteğe ihtiyaç duymaları halinde askerî operasyon kırmızı çizgisine ulaşabilir. Bu durumda tek seçenek, Kaddafi’nin devrilmesinden sonraki dönem için sıkı pazarlıklar yapılması olacaktır.”

Fransız L'Alsace gazetesi de Libya ve Afganistan’daki askerî operasyonları karşılaştırdığı bir yoruma yer vererek, Fransa’nın geldiği noktayı eleştiriyor:

“Libya'daki askerî operasyon için siyasi abluka, mali çöküntü ve insanlık felaketi tanımlamalarını yapabiliriz. Bilanço hiç de parlak değil. Kıyaslama yapılacak olursa, Libya’daki mevcut durum, ABD ve İngiltere’nin Irak’ta, NATO’nun ise Afganistan’daki askeri müdahalesinden farklı değil. Batılı ülkeler, Irak ve Afganistan’da, sorunu çözmenin farklı yollarına odaklanmadan, doğrudan askerî müdahaleyi tercih ettiler. O dönem, Eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, George Bush’un Irak macerasına katılmamakla iyi bir karar vermişti. Oysa halefi Nicolas Sarkozy, ABD’nin öğretilerini sınadığı Libya'daki askerî operasyona, tereddüt etmeden dâhil oldu. Bu ikili, Afganistan'da kalan son birlikler arasında yer alırken, Libya’ya girme kararı alan da ilk iki ülke oldu. Gelinen nokta ilginç. Acaba, Nicolas Sarkozy, Afganistan'daki askerlerini geri çekmek isteyen Amerikalı Cumhuriyetçilerden daha fazla savaş yanlısı mı oldu?”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Gezal Acer

Editör: Murat Çelikkafa