23.10.2009 - Avrupa basınından özetler

Barcelona'da yayımlanan liberal La Vanguardia gazetesi ABD'nin Afganistan politikasını değerlendiriyor:

"ABD Başkanı Barack Obama Afganistan'daki savaşın görev dönemini olumlu ya da olumsuz biçimde şekillendireceğini çok iyi biliyor. Irak'taki savaş Obama'nın selefi Bush'un savaşı, Afganistan ise Bush'dan miras kalmasına rağmen Obama'nın savaşı. Durum çok karışık olduğu için Obama her adımını tartarak atıyor. Şimdi gözünü Afganistan'daki devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turuna çevirdi. BM ilk turdakine benzer bir fiyaskoyu kaldıracak durumda değil. Seçime yine hile karışırsa, askeri alandaki başarılar da tehlikeye girecektir. Seçimler, 'demokratik' sıfatına layık bir rejimin temelini oluşturmalıdır."

Fransız Le Figaro, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in adının AB Yüksek Temsilciliği görevine getirilmesi düşünülen isimler arasında yeralmasını değerlendiriyor. Gazete Blair'in bu göreve uygun olduğu görüşünde:

"Tony Blair'in AB Yüksek Temsilciliği görevine gelmesini savunanların dile getirdiği argümanlarda hiçbir eksik yok. Ancak Blair'in bu göreve gelmesi için ortaya konan bütün bu gerekçeler, eski Başbakan'ın bu göreve aslında neden seçilmeyeceğini saklamaya yetmiyor: Tony Blair AB'nin kabul edebileceğinden çok daha parlak bir politikacı.(...) Tony Blair gibi bir şahsiyetin temsil edeceği bir AB, Pekin ya da Washington'da çok iyi işler yapabilir. Ancak bünyesindeki yetenekleri kıskanan 27'ler Avrupası bunu istemiyor."

Polonya'dan günlük 'Gazeta Wyborcza' ise Rus insan hakları kuruluşu Memorial'ın Avrupa Parlamentosu'nun 2009 Saharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü'ne layık görülmesini yorum sütunlarına taşıyor:

"Rusya'ya inanan ve onun insani gelenek ve değerlerinin ayakta kalmasını sağlamaya çalışan Memorial'ın çalışanları gibi çok az insan var. Rusya'da bir haber spikeri İkinci Dünya Savaşı'nın sorumluluğunu Polonya'nın taşıdığını ve 1940'da Katyn'de 'Polonyalı suçluları' büyük olasılıkla Ruslar'ın değil, Almanlar'ın kurşuna dizdiğini söyleyebiliyor. Memorial çalışanlarının Stalin'in mahkeme tarafından suçlu bulunmasını ve eski Sovyet Gizli Servisi'nin katlettiği Polonyalı subayların itibarlarının iade edilmesini talep ettiği unutulmamalıdır. Nobel Komitesi'nin artık cesaret edip Memorial'a Barış Ödülü'nü vermesini temenni ediyoruz. Memorial bunu çoktan haketti."

ABD'nde Obama yönetiminin finans sektöründe çalışan üst düzey yöneticilerin aldığı astronomik maaşlara son verme yönündeki girişimi de, gazetelerde yer bulan konular arasında. Münchner Merkur'un konuyla ilgilil yorumu şöyle:

„2008 yılında Amerikan devleti tarafından iflastan kurtarılan dokuz banka üst düzey yöneticilerine tam 33 milyar dolar prim ödedi. Buna gerekçe olarak yöneticilerin motive edilmesi gösteriliyor. Amerikalılar çok uzun süre peri masallarına inandı. Ta ki başka bir peri, ABD Başkanı Obama gelip de bu konuya el atana kadar. Amerika’nın şimdi bu maaş taşkınlığına müdahale etmesi iyi bir haber. Sadece Amerika için değil, aynı zamanda Avrupa için de.“

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay