1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

23.11.2009 - Alman basınından özetler

23 Kasım 2009

Avrupa liglerini saran bahis skandalının yanı sıra İran'la ilgili gelişmeler ve Opel'i kurtarma çabaları, bugünkü Alman gazetelerinde öne çıkan başlıca yorum konuları.

https://p.dw.com/p/KdDi
Fotoğraf: picture alliance / dpa

Financial Times Deutschland gazetesi bahis skandalını konu alan yorumunda şu görüşlere yer vermiş:

“Futbol otoritelerinin, 'Gerekli tedbirler alınarak müşterek bahis şikesinin önlendiği' şeklindeki açıklamaları saflık ya da ihmalkârlıktan kaynaklanıyordu. Çünkü iki yıl önce ortaya çıkarılan skandal sırasında, sorunun ne milli ne de Avrupa düzeyinde ortadan kaldırılabileceği ortaya çıkmıştı. İnternet sayesinde herhangi bir Asya ülkesinde Türk ya da Alman üçüncü lig karşılaşmaları için şansını denemek mümkün. Bu bakımdan Almanya’nın kontrol ve yasakları işe yaramaz. Kimin kazanıp, kimin kaybettiği kadar, parayı kimin cebine indirdiğinin de önemli olduğu profesyonel sporda hilenin önlenebileceğini sanmak saflıktır. Ama yine de herkes sahtekârlığı asgaride tutmak için çaba göstermelidir.”

Hannoversche Allgemeine gazetesinin aynı konudaki satırları ise özetle şöyle:

“Dokuz kulüp ile 53 futbolcu, antrenör ve yöneticinin karıştığı 1971 yılındaki Alman birinci ligi skandalı, taraftarı futboldan soğutmuş ve bu sporun yeniden ilgi gösterilmesi zaman almıştı. Futbolseverin bu kez nasıl tepki göstereceği biraz da Futbol Federasyonu'nun tutumuna bağlı. Federasyon, skandalın aydınlatılması için soruşturma makamıyla tam işbirliği mi yapacak, yoksa şeytana uyup skandalı zararsızmış gibi göstermeye mi çalışacak?”

Bonn’da yayımlanan General Anzeiger gazetesi yorumunda, İran yönetiminin cop, göz yaşartıcı gaz, göstermelik davalar, hileli seçim, idam cezası ve internet üzerinden rejim muhaliflerinin izini sürme gibi yöntemlere başvurmasına rağmen muhalefetin ağır bedel ödemek pahasına da olsa direnmek vazgeçmeyeceğini yazıyor. Märkkische Oderzeitung gazetesinde ise Tahran yönetiminin nükleer programı ele alınıyor:

“İran Devrim Muhafızları'nın nükleer tesisleri savunma tatbikatı, sadece halkı yatıştırmak için yapılmıyor. Çünkü İsrail, İran’ı, nükleer tesislerini bombalamakla tehdit ediyor. İsrail bundan 28 yıl önce de Irak diktatörü Saddam Hüseyin’in nükleer silah araştırması yaptırdığı tesisleri imha etmişti. Uluslararası müzakerelerin aksaması, tarihin tekerrür etme ihtimalini arttırıyor. Bütün Ortadoğu’yu saracak bir savaşın çıkması istenmiyorsa İran ile görüşmelere devam edilmelidir. Son zamanlarda uğranılan hayâl kırıklığına rağmen ABD’nin barışçı çözüm kapısını aralık bırakması cesaret vericidir.”

General Motors’un satmaktan vazgeçtiği Alman Opel şirketinin tesislerinin bulunduğu ülkelerin temsilcileri, bugün bir araya gelerek, şirketin yeniden yapılandırılması için atılacak adımları görüşecekler. Thüringer Allgemeine'nin konuyla ilgili yorumu:

“İş Opel fabrikalarının kurtarılmasına ve binlerce kişinin işten çıkarılmasını önlemeye gelince, Avrupa’nın 'birliği' arka planda kalıyor. Opel’in Magna’ya satılmaması İngilizleri sevindirmişti. Şimdi de Belçika hükümeti, Anvers’teki fabrikanın kapatılmaması için yarım milyar euroyu gözden çıkarıyor. Avrupa hükümetlerinin kredi taahhütleri ana şirketin elini güçlendirmişe benzese de General Motros Opel’i nasıl kurtarmayı düşündüğünü hâlâ açıklamış değil.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa