1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2311 Presseschau 1

23 Kasım 2011

Bugünkü Alman gazetelerinin ağırlıklı konuları Federal Meclis’teki tüm partilerin Neonazi ciyanetlerini kınayan ortak bir bildiri yayımlaması ve Mısır’da şiddetin yeniden tırmanması.

https://p.dw.com/p/13FEM

Düsseldorf merkezli Rheinische Post, Neonazi terör hücresinin kurbanlarının dün Federal Meclis’te düzenlenen oturumda anılmasını ve tüm siyasi partilerin cinayetleri kınayan ortak bir bildiri yayımlamasını ele alıyor. Gazete, "Almanya’yı hayrete düşüren, utandıran bu üzücü hatalar zincirinin ardından Meclis’ten çıkan bildiriyi güçlü bir mesaj" olarak nitelendiriyor:

“Bu bildiri ile kurbanların ailelerinin, soruşturmaları yürüten bazı görevlilere yönelik şüpheleri sanki yokmuş gibi yapılamaz. Bu acı ancak, devletin temsilcilerinin bu durumdan duydukları utancı dile getirmeleri ve bunu kabul etmeleri ile azaltılabilir. İşte bu Almanya, aşırı sağcı düşünceleri ve aşırı sağcı şiddeti kabul etmiyor. Hiçbir zaman ve hiçbir yerde.”

Berlin’de yayımlanan Die Tageszeitung ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Bütün partilerin kabul ettiği bildiri, duruma uygun, yerinde, doğru bir mesaj verdi. Böylelikle yaşanan olaylar sıradanlaştırılmış olmuyor. Bildiri, insanların 'korku duymadan farklı olabildiği' bir ülkeyi savunuyor. Şimdi bu sözlerin icraata dökülüp dökülmeyeceğini görmek ilginç olacak.”

Hannoversche Allgemeine Zeitung'un yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Siyasi partilerin dün mecliste sergiledikleri uzlaşmaya, güvenlik birimlerinde yapılacak reformlar sırasında da ihtiyaçları olacak. Hiç kimse bazı kozmetik değişikliklerle yetinilebileceğini düşünmesin. Dün Federal Meclis'teki oturum biter bitmez Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan açıklama yaptı ve 'Alman resmî makamlarının Neonazi cinayetlerine ne denli karıştığı' konusunun titizlikle incelenmek ve araştırılmak zorunda olduğunu söyledi. Ayrıca bu tür olayların açıklığa kavuşturulması konusunda Türkiye’nin örnek alınabileceğini de. Örnek olarak Türkiye mi? Bir hukuk devletinde böylesine bir açıklama kulağa pek hoş gelmiyor. Ankara’dan yapılan bu çağrı bir provokasyon olarak algılanabilir. Ancak bu açıklama aynı zamanda Alman gizli servislerinin tamamen araştırılması ve incelenmesinden başka bir alternatifin olmadığını da gösteriyor. Bu olaylardan üzgün olan büyük koalisyonun, kararlı bir biçimde harekete geçip geçmediği çok yakında görülecek.”

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Mısır’da şiddetin giderek tırmanması. Financial Times Deutschland, "Rüya Bitti" başlıklı yorumunda şu görüşü savunuyor:

“Ordu birçoklarının umduğunun tersine demokratikleşmenin güvencesi olmadığını gösterdi. Bir zamanların Mübarek diktatörlüğü şimdilerde gençlerin tekrar reddettiği, karşı çıktığı bir ordu diktatörlüğüne dönüştü.”

Leipziger Volkszeitung’un Mısır'daki son gelişmelerle ilgili yorumu ise şöyle:

“Mübarek’in devrilmesi, onun rejimine destek olan yapının imha edilmesi anlamına gelmedi. Ordu, polis ve güvenlik birimleri işlerliğini kaybetmeden ayakta kaldı. Seçimlere gidilmesi gibi halka verilen tavizler ise, göz boyamadan ibaretti. Aslında askerî konsey iktidarı elinde tutma stratejisi izliyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülay Topçu

Editör: Ercan Coşkun